Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Türkiye'nin Kıbrıs imtihanı

Hafta sonu KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’la birlikte İstanbul’da bir dizi konferans ve açılışa katılma imkanı buldum. Önce şunu büyük bir onur ve gururla söylemem gerekiyor ki Cumhurbaşkanı Denktaş’a olan sevgi ve saygı kelimelerle anlatılabilecek boyutu çoktan aşmıştır. Anadolu insanı Denktaş’ı her yerde bağrına basmaktadır. Cumhurbaşkanı Denktaş kendisine gösterilen ilgi karşısında çok duygulu anlar yaşamaktadır. Devletimizi kuran ve milli davamıza hâlâ liderlik eden Denktaş Anadolu insanının samimi, sınırsız sevgisi karşısında hayatının en mutlu günlerini yaşamaktadır. Denktaş vatan sevgisini ve halkına hizmeti birinci sırada tutmanın mükafatını şimdi bol bol almaktadır. Cumhurbaşkanlığı görevini kendi isteği ile bırakmasına rağmen hâlâ daha milli davamıza hizmete devam etmektedir. Yıllarca vatanına hizmeti ailesinin önünde tutmuş bir lider olarak Denktaş’a gösterilen bu ilgi, onun yakınında olan biri olarak bana da eşsiz duygular yaşatmaktadır.
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş hafta sonu Marmara Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün düzenlediği ‘Türkiye-Batı İlişkileri ve Seçenekler’ konulu konferansa, Atilla İlhan Kültür Merkezi Kadıköy Şubesinin açılışına ve Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı’nın 1.Uluslararası Öğrenci Sempozyumu çerçevesinde düzenlediği ‘Türk Dış Politikası’ konferansına katıldı. Her üç etkinlikte de konuşma yapan Denktaş’a yukarıda da belirttiğim gibi inanılmaz bir ilgi vardı. Denktaş yaptığı konuşmalarda doğal olarak Kıbrıs konusundaki görüşlerine yer verirken, Anavatan Türkiye’nin dış politikası ile de önemli ders alınması gereken açıklamalarda bulundu.
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın elli yıldır Kıbrıs Türkünün lideri olarak yürüdüğü yol, yaptığı saptamalar ve çizdiği siyasetin doğruluğu ortadadır. Denktaş’ın yıllardır yaptığı uyarılara kulak vermeyen bizi yönetenler artık Cumhurbaşkanı Denktaş’ın, bir insanda ender görülecek, ön sezgilerinden ve tecrübelerinden paylarına düşeni almalı ve siyasetlerini buna göre belirlemelidir.
Denktaş etkinliklerde yaptığı konuşmalarda Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen müzakerelerdeki siyaseti tasvip etmediğinin altını çizerken, iki devletin egemenliğine dayanmayacak bir anlaşmanın yaşamasının mümkün olmadığını belirtti. Denktaş, kırk yıl kendisinin sürdürdüğü müzakerelerde Rum’un tek bir konuya sabitlendiğini, adayı Yunan yapmaya çalıştığını ve bugün de Rum tarafının siyasetinin KKTC’yi yıkmak ve Kıbrıs Türkünü adada ikinci sınıf vatandaş statüsüne indirgeyerek zaman içerisinde yok etmek olduğuna dikkat çekti.
Denktaş, Anavatan Türkiye’nin en haklı olduğu Kıbrıs davasında imtihan edildiğini, Kıbrıs’ta verilecek bir ödün sonrasında Türkiye’nin daha başka taleplerle de karşılaşacağının hayati önemde olduğunu vurguladı. Denktaş konuşmalarında özetle şöyle dedi: “Türkiye Kıbrıs’ta sağlam durmalıdır. Kıbrıs’ta verilecek bir ödün sonrasında Türkiye’nin önüne sözde Ermeni sorunu getirilecektir. Sonra Kürt meselesi vardır. Dikkatinizi çekmek isterim. Kıbrıs, Ermeni ve Kürt sorunlarında tek hedef Türkiye’den toprak koparmaktır. Daha sonra Patriğin Ekümenlik meselesi gündeme getirilecektir. Emperyalistler Türkiye’nin eyaletlere bölünmesini istemektedir. Neticede esas hedefleri Türkiye’yi parçalamaktır. Avrupa Birliği Atatürk İlkelerine karşıdır. Avrupa Birliği’ne girmek istiyorsanız Atatürk İlkelerinden vazgeçmeniz gerekiyor diye dayatmaktadır. Atatürk İlkelerinin savunucusu olan herkes hedef gösterilmektedir. Türkiye Kıbrıs’ta dik durmalı; en haklı davamızda vereceği bir ödünün arkasından Türkiye’nin bütünlüğünü korumak çok güç olacaktır. Türkiye Kıbrıs’ta imtihan vermektedir. Ve bu imtihandan yüzünün akı ile çıkmak zorundadır. Türkiye kendi gücünün farkında değildir. Türkiye’nin Yüce Atatürk’ün tam bağımsızlığa dayalı siyasetine sıkı sıkıya bağlanması gerekmektedir. Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ söylemi Batı tarafından ‘Biz barış için her şeyi yaparız, her istediğinizi yerine getiririz’ diye anlaşılmaktadır. Bunun böyle olmadığı, Türkiye’nin taviz olarak vereceği hiçbir şeyi olmadığı onlara anlatılmalıdır.”

Yazarın Diğer Yazıları