Türkiye'nin farkında olanlar!
Son zamanlarda Türkiye’ye yönelik onlarca proje birbiri peşi sıra gündeme getirilmektedir. Birbirini tamamlar nitelikte ortaya atılan iddia ve görüşlerin rastlantı eseri olmadığı bellidir. Birileri Türkiye’yi bir yerlere çekmek, başka birileri de Türkiye’yi tehdit olarak göstererek bir takım ön tedbirler almak amacıyla bu projeleri gündeme getirdiği söylenebilir. Bu anlamda Türkiye ile komşularının aralarının açılmasına yönelik bir amaçtan da söz edilebilir.
Ortaya atılan iddiaların bizzat kendileri amaçlarını da içinde saklamaktadır. Bunlardan bir kaçına değinmekte yarar vardır.
Acaristan İle İlgili İddia: Geçtiğimiz günlerde Gürcü basınında, Rusya ile Türkiye’nin Acaristan Özerk Cumhuriyeti’ni Tiflis’in egemenliğinden çıkarmak amacıyla gizli pazarlık başlattığı iddia edilmiştir. Dezenformasyon ürünü haberlerde, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Acaristan’ın Türkiye’nin egemenliğine geçmesi konusunu Dışişleri Bakanı Ali Babacan’la görüştüğü bile ileri sürülmüştür. İddialar, 1921 tarihli Kars Antlaşması’nın Acaristan’ın özerkliği konusunda Türkiye’ye garantör rolü vermesine dayandırılmıştır. Ankara, imzalanan anlaşmayla özerkliğinin korunması koşuluyla Türkiye’nin Acaristan üzerindeki egemenliğini Gürcistan’a devretmişti. Gürcü basını, antlaşmanın bu maddesine dayanarak Rusya’nın Acaristan’ı Tiflis’ten kopararak Türkiye’ye vermek istediğini iddia etti.
Kırım İle İlgili İddia: Ukrayna’da bazı milliyetçi kesimler “Türkiye ve Ukrayna’nın Kırım için savaşacağı” iddiasında bulunmuşlardır. Rus Rosbalt ajansının bildirdiğine göre, eski Sovyet ajanı, Büyük Ukrayna Partisi lideri İgor Berkut, Ukrayna’da kısa vadedeki olası senaryoları anlattığı ‘Kardeş’ (Brat) adlı kitabını tanıttığı basın toplantısında, “Ukrayna’nın Kırım üzerinde hak iddia eden Türkiye ile savaşmasının kaçınılmaz olduğunu” öne sürmüş. “Türkiye’nin Kırım’ı yeniden topraklarına katmak istediğini” iddia eden Berkut, “İki ülke 10-12 yıl içinde savaşa tutuşacak. Hem Türkler, hem Ruslar, hem de Avrupalılar bunu biliyor, Ukraynalılar da anlayacaklar” diye yazmış. Ukraynalı siyasetçi, 2017 yılına gelindiğinde Müslümanlar’ın Kırım nüfusunun 3’te 1’ini oluşturacağını öne sürmüştür.
Robret Fısk’in analizi; Türkiye’ye yönelik olarak yaptığı bir analizde Fısk, “Kendi kimliği ile uğraşmaktan, iç politikası ile cebelleşmekten Orta Doğu’da etkili bir politika yürütme fırsatını elde edemedi. Orta Doğu için bir umut olabilirsiniz. İsrail’e çok şey yaptırabilirsiniz... Bir gün Türkiye Irak’a girecektir. AB tam üyeliğinden önce... ABD Irak’tan çekilecek. Kürtler’e desteğini de çekecek”.
George Friedman ise ünlü kehanetinde: Rusya ve Çin gibi güçler için önümüzdeki yüzyılda endişelenmeye gerek olmadığını, bu ülkelerin komünizme benzer çöküş yaşayacağını yazarak; “Rusça veya Çinceyi bırakın, Türkçe, Japonca, Polonya ve Meksika dillerini öğrenin!” demişti. Pentagon’un danışmanı da olan Friedman, önümüzdeki yüzyılın sonlarına doğru Türkiye ile ABD arasında bir savaşın çıkabileceğini de ileri sürmüştü. Bu savaşın da “bir tür bilim kurgu gibi görünen bir savaş” olacağını savunmuş.
Bu görüşler birilerinin, Türkiye’nin jeopolitiğinin ve tarihinin fena halde farkında olduklarını göstermektedir. Amaçlıdır ve hedefleri vardır. Ancak Türk tarihinin ve jeopolitiğinin farkında olmayanlardır ki Türkiye Orta Doğu ve “Hamas”la bloke edebilir. Önemli olan birilerinin sizi değil sizin kendinizi fark etmenizdir!