Türkiye'nin egemenliğine saldırmak!
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler hiç bir zaman eskisi gibi olmayacaktır. Bunun nedeni ABD'nin Türkiye özelinde ne yapmak istediğinin açık ve net biçimde ortaya çıkmış olmasıdır.
ABD, uzun zamandan bu yana doğrudan doğruya Türkiye'nin varlığına, birliğine ve bütünlüğüne kast eden bir strateji izlemektedir.
Türkiye'deki terörün ve darbelerin ardında hep ABD olmuştur.
Soğuk Savaş sürecinde SSCB tehdidi her şeyin üstünü örttüğü için ülkeyi yönetenler ABD'nin Türkiye'ye yönelik düşman tavrının üzerine çok fazla gitmiş değillerdi.
Son elli yılda ABD'nin, Türkiye'yi hedef olan düşman proje, taktik ve stratejilerini şöyle sıralamak mümkündür: "ABD Başkanı Johson'ın yazdığı Mektup", "Afyon ekiminin yasaklanmasına yönelik ABD tehdidi, Kıbrıs Barış Harekatı ve ABD'nin başlattığı ekonomik ambargo, Yeşil Kuşak Projesi, Büyük Ortadoğu Projesi, Çekiç Güç Projesi, Süleymaniye'de Türk askerinin başına çuval geçirilmesi, Kuzey Irak'ta oluşturulan Kuzey Irak Kürdistan'ı ve nihayet Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin PKK'yı SDG'lileştirerek meşrulaştırması ve Trump'ın mektubu vb."
Dahası ABD darbecilerini, FETÖ'cülerini, PYD/PKK'lı teröristlerini doğrudan doğruya Türkiye'nin egemenliğine ve bütünlüğüne saldır(t)maktadır.
Aşağıdaki fiillerin faillerinin ABD olduğu da ortaya çıkmış bulunmaktadır.
- Türkiye içindeki terörist PKK'yı teçhiz eden, besleyen ve yöneten ABD'dir.
- Okyanus ötesinden Irak ve Suriye'ye müdahale ederek Türkiye'yi güneyden kuşatan düşman kantonlar/federasyonlar/özerk yapılar oluşturan ABD'dir.
- Türkiye'ye düşman terörist organizasyonlara binlerce TIR silah ve mühimmat veren ABD, Türkiye'yle fiilen vekalet savaşı yapmaktadır.
- ABD, "Ermeni Soykırım" tasarısını Türkiye'nin başında demoklesin kılıcı gibi sallayarak Türkiye düşmanlığı yapmaktadır.
- En ihtiyaç duyduğu zamanda patriot füzelerini Türkiye'ye satmayan ABD, bu ihtiyacını Rusya'dan temin eden Türkiye'ye ambargo uygulamaktadır.
- Resmen müttefik ve stratejik ortak fiilen düşman organizasyonlarla Türkiye karşıtlığı yapması ABD'yi güvenilir olmaktan çıkarmıştır.
- "Türkiye'yi ekonomik yönden mahvederiz" cümlesi dost bir ülkenin değil ancak düşman bir ülkenin liderinin ağzından çıkabilir.
- Bir yanda demokrasi havariliğini diğer yandan 15 Temmuz darbe girişimini Türkiye'deki adamları vasıtasıyla yapmak Türkiye'de yönetimi ele geçirme teşebbüsüdür.
- 15 Temmuz darbe girişiminin işbirlikçisini ülkesinde koruma altına almak dostluk ya da demokrasi bir yana insanlığa karşı işlenen bir suçtur.
- Bir yanda müttefiklik söylemleri diğer yanda Trump'ın aşağılık ve ilkel tehdit mektupları dost ve işbirliği yapılan ülkelerin arasında yaşanmaz.
Ya S-400 ya da F-35 dayatması!
Türkiye, sözde dostu ve müttefiki olan ABD'den doğal olarak hava savunma sistemi patriot satın almak istiyor. ABD'deki başta İsrail olmak üzere Türkiye karşıtı lobiler buna karşı çıkıyor. Düşmanlarına otuz bin TIR'ı aşkın silah veriyor ama aynı ABD müttefiki Türkiye'ye patriot vermiyor. Bu tavrıyla ABD, Türkiye'ye 'hava savunma sisteminin olmaması iyi olur' demiş oluyor.
ABD, bu tutumuyla belki de İsrail'le birlikte Türkiye'ye yönelik olarak gelecekte düşündüğü muhtemel operasyonlarına karşı kendisini riske atmamış oluyor.
Türkiye de hava savunma sistemi olan S-400'leri zorunluluktan dolayı bu defa Rusya'dan alıyor. ABD bu kez de NATO ve Türkiye'ye verdiği silah sistemleriyle ilgili uyumsuzlukları bahane ederek Türkiye'yi F-35 projesinden çıkarıyor.
Türkiye, ''S-400'ler NATO sistemine entegre edilmeyecek. Süreç ABD ile ikili ilerleyecek." diyor.
ABD, "S-400'leri elinizden çıkarmazsanız kat sayı uygularız... S-400'ler Türkiye'ye geldiği gün yaptırımı başlatırız" diyor.
S-400'ler Türkiye'ye geliyor.
ABD bu kez "aktif hale getirdiğiniz takdirde ambargo uygularız" diyor.
Demek ki neymiş?
ABD, Türkiye'nin egemenliğini hedef almış durumdadır.
Her zaman Türkiye'nin çıkarlarının karşısında düşmanlarının yanında olan ABD ile böyle bir müttefiklik ilişkisi sürdürülebilir değildir.