Türkiye’deki sığınmacılar tampon bölgelere gönderilecek...

Köşk’teki güvenlik zirvesinde “ne oldu?”yu merak ediyorsunuzdur. Ankara kararını verdi.. IŞİD operasyonu çerçevesinde sınırımızın ötesinde belli bölgelerde koalisyon güçlerine tampon bölgeler kurulmasına izin verilecek. Türkiye, elinden gelen tüm katkıları da yapacak.

Köşk’te tampon bölgelerin ayrıntıları ele alındı.
Koalisyon güçlerinin tampon bölgeler isteğinin ana ve görünürdeki gerekçesi sınırdan geçişlerin önlenmesi, sınırların sıkı denetlenmesi. Ankara, “Batı, kendi ülkelerinden giden IŞİD militanlarının geri dönüp kanlı intikam eylemleri gerçekleştirmesinden korkuyor. Sınırların sıkı korunmasını istiyor” görüşünde. Batı’nın görüşünü seslendiren Ankara’da “kendi temel kaygımız” ise “kapımıza dayanacak 3 milyon civarında sığınmacı” olarak özetleniyor.
Tampon bölgelerin insani gerekçeleri ileri sürülüyor. Tampon bölgelerde çoğul ekini bilerek kullanıyorum. Suriye-Irak sınırının uzunluğuna dikkat çekildiği, uzun ve tek tampon bölgenin imkansızlığı belirtildiği için.
Ankara’da tampon bölgeler konusunda şu kararlar alındı;
* Öncelikle Birleşmiş Milletler’den karar çıkarılması şart koşulacak. Kararın insani gerekçelere dayandırılması için yoğun çaba harcanacak.
* BM’de Rusya’nın pürüz çıkarması halinde ABD’nin baypas yapması ve NATO’yu devreye koyması ihtimaline karşılık da yoğun diplomasi atağı yapılacak. BM’den karar çıkarılmasının Türkiye için hayati önem taşıdığı vurgulanıyor.
* Tampon bölgelerin kurulması aşamasında sorumluluk ve yükümlülükler tamamen koalisyon güçlerine bırakılacak. Fakat bu sorumluluk sınırsız olmayacak. Türkiye, tampon bölgelerin devreye girmesi ile birlikte uçuşa yasak bölgeler de dahil olmak üzere fiili ve aktif biçimde işin içinde yer alacak.
* Tampon bölgelerde Türk Silahlı Kuvvetleri mutlaka varlık gösterecek. Her tampon bölgenin büyüklüğüne, derinliğine, bulunduğu yerin kritikliğine göre TSK’dan güç gönderilecek. (Ekim ayı başında Meclis’e bu amaçla tezkerenin geleceği belirtiliyor.)
* Tampon bölgelerin insani yardım için kullanılması Ankara’nın olmazsa olmaz şartı olacak. Türkiye tampon bölgelere konteynerler, çadır kampları kurulmasına destek verecek.
* Tampon bölgelere koalisyon güçleri dışında diğer ülkelerden de insani yardım amaçlı temsilciler gelebilecek.
* Tampon bölgelerde kurulacak kamplara Türkiye’de bulunan Suriye ve Irak’tan gelen sığınmacılar kademeli olarak gönderilerek yerleştirilecek.
Ankara, tampon bölgeler konusunda “en büyük hedefimiz, göç dalgası yememek, bunu engellemek” in altını ısrarla çiziyor.
Tampon bölgeler konusunda “Çekiç Güç benzeri” kaygıları hatırlattığımda ise şu cevap veriliyor:
“Çekiç Güç’ten gerekli tecrübeler alındı. Tampon bölgeler Çekiç Güç gibi kontrolsüz olmaz ve bırakılmaz. Çekiç Güç’ten yediğimiz kazıklar mutlaka dikkate alınacak ve buna göre hareket edilecektir. Bu işin başından sonuna kadar Dışişleri Bakanlığı’na diplomasi koridorlarında büyük iş düşüyor.”
Ankara, tampon bölgelerin varlık süresini en az üç yıl olarak hesap ediyor.
Evdeki hesap çarşıya uyar mı?..
İzleyerek görmekten başka çaremiz yok gibi görünüyor.
Başkentte devlet koridorlarında bugünlerde IŞİD operasyonu ile birlikte yoğunlukla konuşulan bir gündem maddesi de “Çözüm
süreci.”
Karar verici isimler “çözüm süreci gümledi” diyor. Bunu da IŞİD operasyonu ile birlikte ABD’nin PKK’yı iyice havaya sokup palazlandırdığına ve terör örgütünün Hükümete karşılanamaz taleplerini artıracağına dayandırıyorlar.
Başbakanlık’tan tekrar İçişleri Bakanlığı’na bağlanan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın tenzilirütbe yapılmasına dikkat çekilerek “İktidar başarısızlığını faturasını KDGM’ye keserek günah keçisi ilan edecek. Terör örgütü ile mücadele tekrar TSK’ya havale edilecek” deniyor.
Ankara’da tatlı yaz havası sona erdi.
Ahmet Davutoğlu ile Recep Erdoğan’ın arasının açıldığına dair ip uçları temel sohbet konuları arasına girdi.
HSYK seçimlerinden sonra da büyük fırtına bekleniyor..
Kafamın çok karışık olduğunu sanıp konudan konuya atladığımı düşünmeyin..
Her şey birbiri ile o kadar bağlantılı ki!..

Yazarın Diğer Yazıları