Türkiye'de 25'inci gün!..
Afrin'e gitmeden önce hatıra fotoğrafı mı çektiriyorlar?..
Yoo!.. Antalya'nın en lüks otellerinden birinde kamptalar çünkü... İçinde oldukları ebedi siyasi kamp tatilini, Mehmetçik cephede can verirken Antalya kampı ile taçlandırdılar!.. Bir zamanlar, tek bir şehit haberi geldiğinde, düğün-dernek, kamp, tatil her türlü programımızı anında iptal ederdik. Bırakın lüks otellerde keyif yapmayı sofraya bile oturamazdık. Televizyonu, radyoyu açamazdık karşımıza müzik eğlence programı çıkar da şehidimizin ruhunu incitiriz diye... Eğlenmeyi bırakın tebessümü bile haram sayardık... Onlarca şehidin geldiği o acı günlerde gazino modundan çıkmayan yayın kuruluşlarına lanet okurduk, en sert tepkimizi koyardık. Korkudan kuyruklarını kıstırıp anında yayın profillerini değiştirirlerdi. Yalandan da olsa ekranlarının bir köşesine Atatürk ve Türk Bayrağı koyup diğer köşesine siyah kurdele iliştirirlerdi.
Peki, şimdi o fotoğraftaki, Türk milliyetçilerinin tek temsilcisi olduğunu iddia eden siyasi partinin ileri gelenleri ne yapıyor?.. Televizyonlar canlı yayındayken, kürsüden, sallayıp savuruyor... Canlı yayın sona eriyor, otel lobilerinde, havuz kenarlarında bol neşeli muhabbetler... Yok öyle!.. "Yaa, yaptıkları siyasi değerlendirme toplantısı. Nerede yapacaklardı?" değil.. Ankara'daki en çok katlı dev Balgat binasının suyu mu çıktı?.. Bugüne kadar hepi topu 45 dakika süren il ve ilçe başkanları toplantıları hep Türkiye'nin en turistik merkezlerinde günlerce mi yapılıyordu?.. Tıkışıyorlardı Balgat salonuna, dinliyorlardı kutsal (!) yazılı kağıt konuşmasını... Alkış... Alkış... Çok şanslı olanlara "hareketin lideri" ile birer öz çekim.. Sonra yallah memlekete...
Peki bu fotoğraf ne?... Doktor Devlet Bahçeli ne yapıyor?.. Fotoğraf karesini Haber Türk gazetesinde ilgili haberi okurken gördüm. Çok ilgimi çekti. Fotoğraf üstünde "Bahçeli toplantıya katılan kadın kolları üyelerinin fotoğrafını çekti" diyor. Doktor Bahçeli, elindeki cep telefonu ile fotoğraf çekiyor. Bunda bir gariplik var mı?.. Yok... Enteresan olan ne?.. Fotoğrafa göre, Bahçeli'nin sol tarafında koltuğa oturanların haline bir bakın hele!.. Vahşi Batı'nın en hızlı cep telefonu çeken kovboyları, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Genel Sekreter İsmet Büyükataman, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, aynı anda, pür neşe içinde, fotoğraf çeken Doktor Bahçeli'nin fotoğrafını çekiyorlar. Üçü de aynı yere odaklanmış; Doktor Devlet Bahçeli'ye... Sanki ilk defa görüyormuşçasına neşe içinde liderlerinin fotoğrafını çekiyorlar!..
İnanmazsanız bir de yan açıdan bakın.. Karelerinde, tek Doktor Bahçeli var!..
Siyaset böyle bir şey için mi?... Bir daha mebus olmak.. Belki ilk kabine revizyonunda Bakan koltuğuna oturmak.. Belki de Doktor bey Başkan yardımcılığından vaz geçerse o koltukta onun yerini alabilmek... Şirincikler!..
Özellikle, vıcık, cılk sağ siyasette her daim liderin yanında görünmek için kameralara ve fotoğraf makinelerine kafa sokan tipleri görmeye alışığız. Taklacı güvercinlerin en büyük meziyeti herkesi ezerek o kareye dalmak ve fotoğraf verip sonra sağa sola hava atmaktır. Ama buna ilk defa rastlıyoruz. Üçü bir yerde!.. Liderin sağ veya sol omuz başında göründükten sonra, o liderin en yakın adamıdırlar ya!.. Tebrik etmek lazım!.. Bu seferki çok bir tarz olmuş... Ülke siyasetinde yeni bir çığır açmışlar... Örnek modeller!..
Al Bayrağa sarılı yiğitler geliyor... Kara toprağa teslim ediyoruz... Analar, bacılar, evlatlar feryat figan içinde... Ocaklar alev alev yanıyor... Televizyonlarımız dahil medya organları bedevi çadırı gibi... Cümbüş, eğlence gırla... Tek ses var mı? "Kendinize çeki düzen verin", "akıllı olun" diye haykıran... Yoo!.. Şehit cenazesi gecekondudan, garibanın evinden çıkıyor. Öyle mi?.. O zaman devam edin, bol şarkılı, türkülü siyasi mitinglerinize... O zaman devam edin otel lobilerinde öz çekimlerinize... Savaş biterse, lideriniz sizi Afrin'e, AVM, ev, okul, hastane inşaatları yapmaya götürür. Şehit kanları üzerine!.. Aman ha, cep telefonlarınızın kamera ayarları ile oynamayın!.. Çekemeyenler çatlasın!..