Türkiye-Rusya ilişkileri ve ABD
Türkiye ile Rusya hem coğrafi hem tarihi hem de kültürel yönden birbirlerine yakın iki ülkedir. Başta Suriye olmak üzere bu iki ülkenin Orta Asya ve Orta Doğu'daki çıkarları diğer ülkelere göre çok daha birbirine yakındır. Her iki ülke de yaklaşık üç yüz yıldır çıkarlarını ortaklaştıracak yerde çıkar çatıştırmasını tercih etmişlerdir. Bu tür politikalar yüzünden her iki taraf da birer imparatorluk kaybetmiştir.
Putin-Erdoğan görüşmesi!
Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi ve Rusya'nın da Türkiye'ye ambargo uygulamasıyla çıkmaza giren ilişkiler sonunda aşıldı. Rusya Devlet Başkanı Putin son olarak Enerji Kongresi vesilesiyle İstanbul'a geldi.
Erdoğan ile Putin'in İstanbul'da yaptığı görüşmeler sonucunda her iki ülkenin de yararına sonuç doğuracak anlaşmaların altına imza atılmıştır. İki ülke arasında devrim niteliğinde olan Türk Akımı anlaşması imzalanmıştır. Türkiye Hava Savunma Sistemi ihalesine Rusya'nın da katılması, Suriye'de akan kanın durdurulması ve Türkiye ile Rusya arasındaki normalleşme sürecinin devam etmesi vb.. ekonomik ve siyasi bir çok konuda mutabakat sağlanmıştır.
Uzun zamandır eller üzerinden yürüyen Türk-Rus ilişkilerinin nihayet ayakları üzerine oturtulduğu gözleniyor.
Rusya ile iyileşen ABD ile kötüleşen ilişkiler!
Türkiye-Rusya ilişkilerinin iyileşmesi Türkiye'nin ABD'yle olan ilişkilerindeki tek yanlı bağımlılığı giderek azaltacaktır. Rusya ile ilişkilerin iyileşmesi akılcı ve çok boyutlu bir dış politikanın gereğidir.
Suriye-Irak coğrafi ve ekonomik yakınlık dolaysıyla Türkiye ve Rusya'yı ABD'den daha çok ilgilendirmektedir.
Ancak Rusya ile ilişkilerin iyileşmesinin ABD'yle ilişkilerde kötüleşmesine neden olmaması için gerekenler yapılmalıdır.
Türkiye-Rusya ilişkileri Türkiye-ABD ilişkilerinin alternatifi değildir. Ancak ABD hem Irak hem de Suriye'de Türkiye'nin çıkarlarına ve güvenliğine zarar veren bir dış politika izliyor.
Bölge ABD tarafından Türkiye'nin çıkarları aleyhine dizayn edilirken bu duruma Türkiye seyirci kalamaz!
ABD ile Türkiye karşı karşıya!
ABD, Kuzey Suriye üzerinden bölgedeki petrolü Akdeniz'e ulaştıracak enerji koridoru oluşturmayı amaçlıyor. Türkiye'ye göre ise Suriye'nin kuzeyinde ABD, terör koridoru kuruyor. Türkiye buna Rusya ile "Türk Akımı" koridoru anlaşmasını imzalayarak cevap veriyor.
Türkiye ısrarla ve inatla YPG'nin, PKK'nın Suriye'deki uzantısı olduğunu ABD'ye söylüyor. ABD bunu kabul etmiyor. Türkiye'ye rağmen YPG'yi silahlandırıyor, teçhiz ediyor ve Türkiye aleyhine bölgede kantonlar kurmasını sağlıyor. Türkiye Cerablus'a müdahale ederek bu projenin önünü kesmeye çalışıyor.
Türkiye ABD'ye Rakka operasyonunu ÖSO üzerinden "birlikte yapalım" diyor, ABD buna hayır diyor ve PYD ile böyle bir operasyonu yapmayı düşünüyor.
Türkiye yaklaşan Musul operasyonuna PKK'nın şu veya bu isim altında dahil edilmemesi gerektiğini söylüyor. ABD ise aksine Türkiye'yi Musul operasyonuna dahil etmemek için Irak hükümetini devreye sokuyor. Başika tartışmalarını bunun için yaptırılıyor.
Suriye-Irak konusu coğrafi, ekonomik ve tarihi yakınlık dolayısıyla Türkiye ve Rusya'yı ABD'den daha çok ilgilendirmektedir. Rusya ile Türkiye'nin ABD'nin iki yüzlü ve art niyetli emellerine karşı asgari müştereklerde ortak tavır belirlemesi doğru bir yaklaşımdır.
ABD, her alanda iki yüzlü yaklaşım gösteriyor: Demokrasi havariliği yapan da Mısır'da darbeci Sisi'yi var gücüyle destekleyen de ABD'dir. FETÖ'yü Türkiye'ye karşı kullanan, koruyan da demokrasiyi dilinden düşürmeyen de ABD'dir. Türkiye ile stratejik müttefik olduğunu söylemde tekrarlayan da bölgede Türkiye aleyhine bütün gelişmeleri organize eden de ABD'dir. PKK'yı "terör örgütü" olarak tanımlayan da, PKK'yı kara gücü olarak kullanan da ABD'dir.
Türkiye bölgede oynanan oyunun farkında olarak Rusya ile ilişkilerini mükemmelleştirmelidir ama bunu ABD ile olan ilişkilerini de bozmadan yapmalıdır.