Türkiye dört bir yanından çifte kuşakla çevrelendiği gibi kuşatma gittikçe daralıp Türkiye'yi boğmaya yöneldi. Ama Türkiye'de iç cephede paramparça olduğu gibi özellikle 2014'ten bu yana seçim ve referandumlardan başımızı kaldırıp çevremizde ne olup bittiğine bakamıyoruz.
Mart 2019'daki yerel seçimler için yeniden seçim sathı mahalline girildi. Şimdilerde adaylar belirlenirken partilerin ittifak yapması da en hararetli tartışmalardan.
Gelin görün ki muhalefet partileri ders almamakta ısrar ediyorlar. AKP büyük heyecanla İYİ Parti ile CHP, CHP ile HDP ittifak yapıyor algısının oluşmasını bekliyor.
Halbuki muhalefet partilerinin sürekli kaybettikleri taktikleri tekrarlayarak değil ezber bozarak meydanlara çıkması gerekiyor.
Seçime ilişkin düşüncelerimi 22 Eylül'de burada yazdım. "Bir Yerel Seçim Nasıl kazanılır?" başlıklı yazımı tekrar okumanızı öneririm.
***
Erdoğan yönetimi, yeni sistemde kurumlar karar sürecinin dışında tutulduğu için, dış politikayı az sayıda kişiyle yürütüyor. Böyle olunca öngörüsüz ve hatalar zincirine dönüşmüş bir politikasızlıkla karşı karşıya kalıyoruz.
Türkiye'nin içine gömüldüğünü, politika üretemediğini, yönetişim sorunu yaşadığını gören devletler ise içimizde-dışımızda cirit atıyor, senaryolarını hayata geçiriyor.
Örneğin ABD pinpon topu gibi oynuyor bizimle. Papaz bırakılmadıkça ilişkilerde milim değişiklik olmaz dediler. Papaz gitti ABD'den hamleler geldi. Ama bunlar ölümü gösterip sıtmaya razı etmek veya önce ceza kesip sonra cezayı affederek karşı tarafta kazandım algısı yaratmak cinsinden hamleler. 2 Bakan dahil yaptırımların kaldırılması gibi.
Son günlerde ise Türk toplumun en hassas olduğu PKK-YPG üzerinden ve son olarak da FETÖ bağlamında hamleler geldi. 3 PKK elebaşının başına ödül kondu. YPG PKK'nın uzantısı ama terör örgütü kabul etmiyoruz dendi. Trump FETÖ liderinin iadesinin araştırılması talimatı verdi haberi sızdırıldı sonra yalanlandı.
Güzel algı operasyonu yapıyor Amerikalılar, ne de olsa dünyada bu işe en çok para harcayan ülke ABD. Ver papazı al FETÖ'yü pazarlığı devam ediyor algısını yaratıyorlar. Son FETÖ iade sızdırması 3 teröristin başına ödül koyma olayından farklı değil. Amerikan kurumları bir sonuca varıncaya kadar oyalama muharebesine devam.
Türk kamuoyunda da "büyük şeytan ABD melek oluyor" algısı yaratmayı hedefliyorlar. Aynı zamanda Türkiye'de Amerikan karşıtlığını düşürme operasyonunun bir parçası.
Hedefi ise Türkiye'yi yönetenlerin sınırlarımızın hemen dışındaki komşu coğrafyalarda Amerikan politikalarının en büyük destekçisi olması.
Yani Türkiye bir algı operasyonuna maruz bırakılıyor. Önce bir gazetede haber çıkar ateş olmayan yerden duman çıkmaz mantığı harekete geçirilir, sonra yalanlama gelir ama kamuoyunu etkileme süreci çoktan başlamıştır. ABD rahatlamıştır, Türkiye'yi yönetenlerin eline iç politikada kullanılabilecek koz verilmiştir; bakın ABD dediğimizi yapacak istediğimizi verecek vs.
ABD'li diplomat J. Jeffrey PYD/YPG PKK'nın Suriye kolu diyerek Türk toplumunun desteğini alıyor ve sonrasında gelen ifadenin etkisini kırıyor. Ne o ifade? PYD/YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz. Türkiye olmasa IŞİD'le terörle mücadele edemezdik deyip bize gaz veriyor, YPG olmasa Suriye kuzeyinde olmazdık deyip gerçek niyetini söylüyor. Her ikisinden de vazgeçemeyiz diyerek Türkiye ile YPG'yi aynı kefeye koyuyor.
J.Jeffrey. ABD-YPG işbirliğinin gerekçeleri, YPG'nin ABD liderliğindeki koalisyona büyük destek verdiği konusunda Türkiye'yi ikna edemedik, bunu sağlamalıyız diyor.
Yani biz YPG'nin terör örgütü olduğu konusunda ABD'yi ikna edecek iken ABD YPG'nin terörle mücadelede ne kadar etkili, aslında yararlı bir örgüt olduğu konusunda Türkiye'yi iknaya çalışıyor, ilerleme de kaydediyor.
ABD, YPG'den PKK bağlantısını gösteren slogan, poster, arma, fotoğrafları kaldırmasını istedi. PKK'lılara ödül koyarak YPG'ye dediklerimi yapmazsan seni de böyle satarım diyor.
Önümüzdeki günlerde YPG kadrolarında öne çıkmış tanınan az sayıda PKK'lının gönderilerek YPG'nin aklanma süreci ilerletilecek. Hem Fırat'ın doğusu hem de Menbic kuzeyinde YPG'lileri geri hatlara çekip SDG'nin Arap unsurlarını Amerikalılarla sınır hattına koyarak Türkiye'ye saldırı olmayacak güvencesi verilmiş olacak. YPG yine SDG maskesi altına saklanacak.
Türkiye'den istekleri ise "PKK ile YPG bağını kopardık. Türkiye'ye saldırı olmayacak. Burada oluşan yerel yönetimle çalışılabilir. IŞİD'e karşı ortak savaşalım."
Sakın ha diyeceğim ama görünen resimde ABD Türkiye'ye PYD/YPG'yi kabul ettirmeye çok yakın.
