Türkiye nereye gidiyor?..
Toplum bir yandan bunalmış halde rotasını bulmaya çalışıyor, diğer taraftan da panik halinde gidişatı sorguluyor... Sokakta kiminle karşılaşsak aynı sorular geliyor;
"Ne olacak bu ülkenin hali, memleket nereye gidiyor?.."
Muhalefetin büyük bölümü ve medyanın bir kesimi hayat pahalılığını, tarımdan sanayiye kadar her alandaki çöküşü ve yoksullukla sefaletin yıkıcılığını gerekçe göstererek Cumhur İttifakı''nın hızla oy kaybettiğini, bir an önce erken seçime gidilmesi gerektiğini söylüyor...
Evet; gerçekten AKP oy kaybediyor, toplum muhalefetin arkasında artık daha fazla duruyor...
Ancak ekonomideki yangına rağmen, yaşanacaklarla ilgili öngörümüz halen değişmiyor...
Yani "AKP''yi götürürse ekonomik çöküş götürür" şeklinde en az on yıldır dillendirilen iddia da (kaos sınırı henüz aşılmamış olacak ki) hedefine ulaşamıyor!..
Çünkü toplumun büyük bölümü ekonomideki büyük çöküş ve yaşanan rezaletlere rağmen bir türlü uyanmıyor, iktidarın icraatlarına karşı refleks gösteremiyor!..
İşte bu yüzden de manzarai umumiyeyi aşağıdaki gibi özetlemek kaçınılmaz oluyor;
- AKP''nin oyları düşüyor, Erdoğan''ın etkisi azalıyor...
- Çok sayıda yeni parti kurulurken iktidarın yanısıra muhalefetteki bölünme de kararsızları artırıyor, tüm bunlara rağmen (tam beklediğimiz gibi olmasa da) Millet İttifakı''nın oyları yükseliyor...
ERKEN SEÇİM OLUR MU?..
Muhalefet seçime ne kadar hazır bilinmez ama, hem TBMM''deki Salı toplantıları hem de iktidar ve muhalefetin TV kanallarındaki ahkâm kesmeleri havanda su dövmekten ileri gidemezken, (inanç sömürüsüne maruz bırakılan) toplumun bir kesiminde bıktırıcı bir sessizlik ve tepkisizlik var;
- YouTube sayfalarının mikrofonlarına konuşan insanların AKP''ye tepkisi artarken; çok ilginç ki, Amerikan Doları dün 15 lirayı geçmişken (bir ekmeğe 3.5 TL ödeyen) toplumun tamamında sarsıcı bir tepki henüz göze çarpmıyor...
- AKP iktidarı ise 15 Temmuz darbe girişimi sonrası TSK ve emniyetin yeniden dizayn edilmesi, bürokrasinin neredeyse tamamının ele geçirilmesi ve medyanın yüzde 80''inin kontrol altında tutulmasının verdiği rahatlıkla, (ardındaki siyaset rantiyecilerinin de desteğiyle) pervasız davranmaya devam ediyor...
İşte bu yüzden; içinde bulunduğumuz tuhaf, duyarsız, pervasız ortamda (devletin, medyanın, tarikat ve cemaatlerin gücünü halen elinde bulundurduğu için) AKP''nin çok yakın zamanda erken seçime gideceğine inanmıyorum... Kaybedeceği bir seçime neden gitsin ki AKP?..
Erdoğan; ekonomideki yıkıma rağmen, toplum tepkisinin açıkça ve sarsıcı biçimde ifade edilemediği bir dönemde, (halen desteklendiğine inanarak, belki de o gaflette savrularak) hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam edecek...
Yani; muhalefetin çağrılarına rağmen ısrarla, "seçim zamanında yapılacak" diyen Erdoğan, koltuğunu son ana kadar korumak için her şeyi de yapacak.
Baksanıza; AKP cenahından birileri "olağanüstü hâl"den söz ederken, iktidarın kalemşorlarından Mehmet Barlas gibiler, 2023 seçimi için "ölüm kalım mücadelesi" diye yazmaya ve akıllarınca milleti korkutmaya devam ediyorlar...
AŞI KUŞKUSUNA AÇIKLAMA...
Koronaya karşı üretilen Çin aşısı ile ilgili dünya genelinde tartışmalar sürerken, Sağlık Bakanlığı''nın toplumu uyarmadan yürüttüğü bir aşılama kampanyası bir yandan endişe, bir yandan da şüphe yaratmıştı...
Çünkü Türkiye genelinde yurttaşlara BioNTech diye yapılan aşıların flakonları (şişeleri) üzerinde tamamen Çince yazılar vardı!..
Bir yurttaşın özel hastanede annesine aşı yaptırırken tespit ettiği bu konuyu araştırmak üzere geçen hafta Kadıköy''deki Göztepe Süleyman Yalçın Hastanesi''ne gitmiş ve gerçekten de üzerinde Çince yazılar olan aşı flakonlarıyla karşılaşmıştık...
Bize de aynı aşı uygulanırken, hastanedeki doktor ve hemşirelerin açıklık getiremediği Çince yazılı aşı şişeleriyle ilgili bu köşede yetkililerden açıklama istemiştik...
Sonunda Sağlık Bakanlığı Basın Müşaviri Gözde Kirişçioğlu aradı ve olaya açıklık getirdi...
Kirişçioğlu, yurttaşlara BioNTech diye yapılan ve üzerinde Çince yazılar olduğu ortaya çıkan aşılarla ilgili şunları söyledi;
"Söz konusu flakonlar BioNTech firmasının bir Uzakdoğu ülkesi için ürettiği aşılara ait. Aşıların henüz bu kadar bollaşmadığı dönemde BioNTech firmasından acil olarak tedariki artırmasını istemiştik. Onlar da bu partiyi Türkiye''ye yönlendirebileceklerini ancak etiket değiştirmelerinin mümkün olmadığını ifade ettiler. Etiketlerin burada değişmesi ise, -80 derece soğuk zincirin bozulmasına sebep olurdu, bu sebeple tercih edilmedi. Neticede bu aşılar BioNTech firmasının Almanya''da ürettiği aşılardır. Ayrıca aşıların temini sırasında ilgili uzak doğu ülkesinin de rızası alınarak işlem yapıldı."
BAKANLIĞIN UYARI İHMALİ!..
Sağlık Bakanlığı''na ve Gözde Kirişçioğlu''na yukarıdaki açıklama için teşekkür ediyoruz...
Ancak Korona aşısı yapılanların halen 55 milyon kişi civarında olduğu bir ülkede, aşı kampanyasının başarısı için yoğun mücadele eden bakanlığın diğer yandan da böyle şüpheye, endişeye yol açacak uygulamalar içine girmesi gerçekten büyük çelişki...
Çin aşıları ile ilgili dünya genelinde spekülasyonların bitmediği bir dönemde, üzerinde Çince yazılar bulunan aşı flakonlarının tüm Türkiye''ye habersizce dağıtılması ve bu konuda toplumun önceden bilgilendirilmemesi ise gafletten öte duyarsızlık olmalı...
Sağlık Bakanlığı; milletin bir yandan salgın yüzünden yaşam kalitesinin düştüğü, diğer taraftan da enflasyon, pahalılık ve döviz çılgınlığından bunaldığı bir dönemde, keşke stokların tükendiğini ve bir uzak doğu ülkesi için üretilen aşıların zorunlu olarak Türkiye''ye getirildiğini duyurmuş olsaydı...
Toplumun büyük bölümünün aşılama sırasında enjektörden başka bir şey görmediği ve flakonların ise hep gözardı edildiği bir dönemde, kuşkuya yol açacak bu tür uygulamalara izin verilmemesi gerekiyor...
Bu arada; ısrarla yaptığımız gibi, bir kez daha tüm yurttaşları Korona ile ilgili önlemlere ve aşılama konusuna özen göstermeye çağırıyor, toplum sağlığı için mücadele eden tüm sağlık çalışanlarını da insanüstü çabalarından dolayı kutluyoruz...