Türkiye balonu er geç patlar...
Yukarıdaki başlığı, ABD’de New York Times Gazetesi Türkiye ekonomisi için attı. Gazete yorumunda “Türkiye’nin yükselen para birimi, risklere rağmen Türkiye’yi parlatıyor... Cari açık ve yabancı sermaye girişi, patlayabilecek bir balon yaratıyor” denildi.
Aslında son dönemde sık sık gündeme gelen dünyada döviz kuru savaşları, küreselleşmenin getirdiği önemli bir sorundur. Her ülke milli parasını aşırı değer kazanmaktan koruyor. Çünkü herkes biliyor ki aşırı değer kazanan para, ülkenin diğer ülkelere karşı rekabet gücünü düşürür.
Özetle kur savaşları ulusal çıkarlarını korumak isteyen ülkeler arasında da gizli bir savaştır. Zira parası değerli olan ülkelerin ödemeler dengesi bozuluyor. Bu ülkelerin rekabet gücü düşüyor... Cari açık veriyorlar.
Bu alanda parası değerli olduğu için en yenik ülkelerin başında Türkiye geliyor. AKP iktidara geldiğinde, Türkiye’nin cari açığı, bir milyar doların altında (0.6 milyar dolar) iken, bu sene 40 milyar dolara çıktı.
AKP iktidarında, bu sene dahil 180 milyar dolar cari açık verdik. Bu açığı borçla ve varlık satışlarımızla karşıladık. Bu borçlara faiz ödüyoruz. Yine dışarıya kaynak çıkıyor. Varlık satışları nedeniyle yine dışarıya kâr çıkıyor. Yani her şey dönüp cari açığa yansıyor.
Kur savaşlarının bir tarafı da küreselleşmeyi spekülasyon yapmak için bir araç olarak kullanan, kısa vadeli sermaye ve spekülatif sermayedir.
Aşırı değerli TL spekülasyonu da artırıyor. Ekonomiyi kırılgan yapıyor. Spekülatif sermaye ve sıcak para için bir oyun alanı yaratıyor.
Borsaya geçen yıl Aralık ayında gelen sıcak para, doları 1.52’den bozdurdu. Şimdi bu süre içinde reel olarak yüzde 60 kâr elde etti. Hem de aynı doları şimdi 1.40’don bozdurarak çıkıyor. Yani borsada hiç kâr etmemiş olsaydı bile, kurlardaki düşme nedeniyle sıcak para getirdiği her 1000 dolar için şimdi 1.070 dolar alarak çıkıyor.
Değerli TL sorunu Türkiye’yi soyma planıdır. Değerlenmiş parayı savunanlar, bu soygunda ortaktır. Bu bir senaryo değil... Başka türlü olamaz. Çünkü hesap ortadadır.
Bu soygunun temeli dalgalı kur sistemidir. Yıllardır söylüyorum. Dolarizasyonun olduğu, vadeli döviz işlemlerinin gelişmediği ve piyasanın kırılgan olduğu bizim gibi bir ekonomide dalgalı kur sistemi, kur dengesini sağlayamaz. Spekülasyonun ve cari açık yoluyla Türkiye’nin soyulmasının bir aracı olur. Mamafih dalgalı kurun çalışmadığı artık iyice anlaşıldı. Buna rağmen dalgalı kuru savunanlar ya olayı kavrayamıyor... Veya bu soygunun bir ucundan nemalanıyor.
Soros’un Türkiye’deki ayakları herkes tarafından biliniyor. Ekonomiyi yabancıya peşkeş çekenleri, IMF ajanlarını herkes tanıyor. Bugünkü ekonomik soygun düzenini kuranlar, koalisyon dağıtanlar, yeniden Türkiye’de söz sahibi olma yolundadır.
Kur sorunu sanayiciyi de ithalatçı yaptı. Sanayici üretmiyor, borsada oynuyor.
Hükümet ise, değerli liranın getirdiği canlanmayı, seçim stratejisi olarak kullanıyor. Ne var ki seçime kadar bu balonun devam etmesi çok olası görünmüyor.
Türkiye aşırı değerlenmiş lira ile geleceğini tüketiyor. Dış borçları ödesek bile, her yıl 10 milyar dolar faiz ve kâr çıkışı olacaktır. Yani çocuklarımızın geleceğini de bugünden tükettik.