Türkiye-ABD arasına S-400 girdi
Çok kritik, hayati, önemli denilen Trump-Erdoğan zirvesini dağ fare doğurdu diye tanımlamak bile mümkün. Fare bile doğurmadı.
Çünkü; Trump-Erdoğan görüşmesinin başlamasıyla eş zamanlı olarak Beyaz Saray internet sitesine, Trump'ın Türkiye politikasının ana hatlarını anlatan "Başkan Trump, Türkiye ile doğrudan temas ve diplomasiye bağlı" başlıklı bir Bilgi Notu paylaşıldı.
Trump'ın açıklamalarına bakıldığında basın toplantısında bu bilgi notunun üzerinden konuştuğu görülüyor. Standard ve Türkiye'yi öven sözler var. Bu notun ise en önemli bölümü şu: "Diğer konularda ilerleme sağlanabilmesi için Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alımı konusundaki sorunların çözülmesi hayati önem taşımaktadır.'
ABD'nin bu duruşunda milim geri adım atmadığını zirveden tek bir somut sonuç çıkmamasının ana nedeni. Trump basın toplantısında da S-400 alımı ABD-Türkiye ilişkilerini zorlaştırıyor dedi.
Erdoğan ABD'ye gitmeden önce Trump'ın görüşmeye iyi hazırlandıklarını söylediğini açıklamıştı. Gerçekten de öyle olmuş. Trump basın önünde başarılı bir performans sergiledi.
Trump açıklamalarında Fırat doğusundaki Türkiye-Suriye sınırını kastederek sınırda işler iyi, ateşkes uygulanıyor, Kürtlerle sürekli konuşuyoruz onlar da durumdan memnun dedi. Trump yine SDG/YPG'yi Kürtler olarak etiketledi. Terör saldırıların karşı Türkiye'nin terörle mücadelesini Türklerle Kürtler arasında yüzlerce yıldır süren çatışmalar olarak tarif etti.
Halbuki Erdoğan ziyaret öncesi "YPG çekilmedi, saldırılara devam ediyorlar, ABD ve Rusya mutabakata uymuyorlar demişti. Trump'ın bu çıkışına anında karşılık verilmeyince herkesin aklında onun dedikleri kaldı. Sonradan karşı savunmaya geçmek, onlar terörist Kürtleri temsil etmiyor demek akıntıya kürek çekmekten başka şey değil.
Trump çok tepki çektiğini bilmesine rağmen yine Suriye doğusunda petrolü korumaya emniyete aldık, askerlerimiz yalnız petrol için orada dedi. Aslında ABD'nin oradan çıkan petrole ihtiyacı yok. Petrol üzerinden o bölgede (Suriye doğusu - Irak batısı) asker bulundurmasının ana nedeni oradaki İran varlığını etkisiz hale getirip İran-Irak-Suriye-Lübnan hattı üzerindeki İran'ın kara bağlantısını koparmak. Hazır bu işi yaparken de petrolün işletilip gelirinin SDG/YPG'ye kaynak oluşmasını sağlamak. Yani Trump konuyu petrol deyip magazinleştirerek İran'ın hedef alındığının üstünü örtüyor.
Basın toplantısına bakıyorsunuz her iki lider bildiğini okudu. Erdoğan dostum Trump dedi, Trump yapmacık olduğunu gösterircesine Erdoğan'a sürekli övgüler düzdü.
Şunda mutabık kaldık dedikleri somut bir şey yok. Haksızlık etmeyelim. Terörle mücadelede işbirliğinde mutabakat var. Ama sorun kim terörist hangisi terör örgütü olduğunda!
Türkiye 40 yıldır mücadele ettiği PKK ve onun uzantılarının terör örgütü olduğu konusunda halen karşı tarafı ikna etmeye çalışıyor. Hiçbir ilerleme yok.
Sanki Trump bilmiyormuş gibi Abdi Şahin'in terör eylemlerini ve terörist olduğunu belirten CIA belgesi Trump'a verilmiş. Trump basın toplantısında bunları dinlerken bıyık altından gülüyor, dalga geçiyordu.
Hele Türk heyetine gazeteci olarak iliştirilmiş kişinin SDG elebaşısını davet edecek misiniz sorusuna Trump "yakında kendisiyle görüştü, iyi bir görüşmemiz oldu, çok yakın çalışıyoruz" dedi. Peşinden de "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakından çalışıyoruz" dedi.
Trump böyle konuşarak o terör elebaşıyla Erdoğan'ı aynı kefeye koymadı mı? Skandal değil mi? Tam da o anda toplantı sona ermiştir deyip ayrılmak gerekmez mi? Trump'ın o kişiyle görüşmesi, mektuplaşması bizi üzmüştür demek yeterli bir tepki mi?
Erdoğan SDG elebaşısının mektubunu takdim ettim dedi ama Trump'ın o mektubu geri aldığına ilişkin hiçbir emare yok.
Görüşmede olmayan bir şey daha var: Suriye. Halbuki görüşmenin ana konusu Suriye olacaktı. FETÖ ve 100 milyar dolarlık ticaret şeklen konuşuldu. Sadece Türk heyetince.
Bütün bunların ana sebebi S-400. Türkiye S-400'ü öyle veya böyle elinden çıkarmadığı sürece Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir sayfa açmak mümkün gözükmüyor. ABD'nin bu dayatmasındaki kartı ise Türk ekonomisin içinde bulunduğu durum.
Trump bunun böyle olduğunu yani iş bende değil Kongre'de bitiyor demek için senatörlerle Erdoğan'ı görüştürdü. Muhtemelen S-400 konusunun elden çıkarılmasının nasıl formüle edileceğinin görüşülmesine karar verildi. Muhtemelen bir ortak komisyon S400-F35 etkileşimi varmış aktivasyondan vazgeçildi denilecek. Ama bu biraz zaman alacak.
Bunun karşılığında da Senato'da sözde soykırım tasarısının görüşülmesi "şimdilik" bloke edildi. 20 yıldır tüm ABD yönetimlerinin yaptığı gibi oldu.
Elimizde koz olacağı söylenen S400'ler şimdi Türkiye'nin dış politikasında önündeki en büyük soruna dönüştü.
Erdoğan somut bir şey alamadan dönüyor. ABD olmadı tekrar Rusya'ya mecburi dönüş. Putin ile telefon değil yüz yüze görüşme daha büyük olasılık.
S-400'ler elden çıkarılırsa ABD ile ilişkiler gelişebilir ama bu sefer de Türkiye-Rusya arasına girecek. Açmaz dediğimiz tam da bu.