Türkçe elden gidiyor
Türkçe ne menem dilse hemen aklıma Yusuf Yanç'ın dizeleri gelir. Türk dilinin en önemli dizelerini CNNTürk'deki "Politikadan Edebiyata" başlıklı tartışmada hatırladım. Semiha Şahin'in yönettiği gecede katılımcıların tamamının şiirler okuduğunu gördük. En tuhafı ise Mehmet Metiner'di. Türkçe-Kürtçe mısraları bana olduğu kadar sanırım herkese tuhaf geldi. Bu kadar hadsizliği kimse kabullenmesin. İsyan ettim.
Yanç'ın 17 Mayıs 2002'de antolojiye kaydetdirdiği muhteşem dizelerini tekrarlama vaktinin geldiğine inanıyorum. Dizelere geçmeden önce Türk dünyasına atılan kazıktan bahsedeceğim. Türk cumhuriyetlerinin dilini tek hamleyle anlaşılmaz hale getiren bir Rustur. İlmiçiç, yazma ve konuşmayı Kril alfabesine bağlayarak soydaşlarımızı birbirini anlayamaz duruma sokmuştur.
Gelelim Yusuf Yanç'ın "ARIYORUM" şiirine:
Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum.
Göreniniz bileniniz,duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı.;
"Bu günden sonra, divanda, dergâhta, bârgâhta, mecliste,
meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya" diye,
Hatırlayanınız var mı?
***
Dolanın yurdun dört bir yanını,
Çarşıyı, pazarı, köyü şehiri,
Fermana uyanınız var mı?
***
Nutkum tutuldu, şaşırdım merak ettim,
Dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere,
Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı?
***
Tanıtımın demo, sunucun spiker,
Gösteri adamının showmen, radyo sunucusunun discjokey,
Hanım ağanın, firstlady olduğuna şaşıranınız var mı?
***
Dükkanın store, bakkalın market, torbasının poşet,
Mağazanın süper, hiper, gros market,
Ucuzluğun, damping olduğuna kananınız var mı?
***
İlan tahtasının billboard, sayı tabelasının, skorboard,
Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklârasyon,
Merakın uğraşın, hobby olduğuna güleniniz var mı?
***
Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde welcome,
Çıkışında, goodbye okuyanınız var mı?
***
Korumanın muhafızın, body guard,
Sanat ve meslek pirlerinin, duayen,
İtibarın saygınlığın, prestij olduğunu bileniniz var mı?
***
Sekinin alanın, platform, merkezin center,
Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
Özlemin hasretin, nostalji olduğunu öğreneniniz var mı?
***
İş hanımızı plaza, bedestenimizi galeria,
Sergi yerlerimizi, center room, show room,
Büyük şehirlerimizi, mega kent diye gezeniniz var mı?
***
Yol üstü lokantamızın fast food,
Yemek çeşitlerimizin mönü,
Hesabını, adisyon diye ödeyeniniz var mı?
***
İki katlı evinizi dubleks, üç katlı komşu evini tripleks,
Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,
Bahçe çiçeklerini, flora diye koklayanınız var mı?
***
Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,
Vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya,
Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa, sponsorluk diyeniniz var mı?
***
Mesireyi, kır gezintisini picnic,
Bilgisayarı computer, hava yastığını, air bag,
Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı, okey diye konuşanınız var mı ?
***
Çarpıcı önemli haberler, flash haber,
Yaşa, varol sevinçleri, oley oley,
Yıldızları, star diye seyredeniniz var mı?
***
Vırvırık dağının tepesindeki köyde,
Cafe show levhasının altında,
Acının da acısı, kahve içeniniz var mı?
***
Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım derken,
Dilimizin çalındığını, talan edildiğini,
Özün el diline özendiğine, içiniz yananınız var mı?
***
Masallarımızı, tekerlemelerimizi, ata sözlerimizi unuttuk,
Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik,
Türkçemiz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?
***
Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum,
Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
Bir ferman yayınlamıştı…
Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı?
Günün sözü:
Bir ülkenin birliğini bozmak istiyorsanız önce dilini bozmaktan başlayın. Mao