Türk/ABD ilişkilerinde kritik gelişmeler
S-400'lerin Türkiye'ye gelmesi, ABD'nin F-35'ler ile ilgili olarak Türkiye'yi fiilen saf dışı etmesi, amborgo tehditleri, ABD ile Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölge ihtilafı ciddi ve kritik gelişmelerdir. İdlip'te de durum giderek kritik bir hal almaktadır. Doğu Akdeniz'deki durum ise patlamaya hazır bir bomba gibi duruyor.
Türkiye ısrarla milli güvenliğini ve milli çıkarlarını AB/ABD ve İsrail'e karşı savunuyor. Olan bitenler hiç umulmadık bir zamanda ciddi sonuçlar doğuracak gelişmelere gebedir. Her zamankinden çok daha fazla dikkatli olmak gerekir!
Güvenli bölge operasyonu her an başlayabilir!
ABD'nin Temsilcisi James Jeffrey, "Türkiye ile güvenli bölge konusunda henüz bir anlaşma sağlanamadı" dedi. Jeffrey, YPG konusunda Türkiye'ye ihtar vererek "Bizimle birlikte savaşanların zarar görmemesi, herhangi bir tarafın saldırısına hedef olmaması konusunda taahhüdümüz sürüyor. Bu durum, Türkiye'yle ilgili endişelerimizi de kapsıyor" diyor.
Türk dışişleri yetkilisi "Görüşmelerin oyalamaya dönüşmesine izin veremeyeceğiz. Her türlü önlemi alabilecek kabiliyete sahibiz. Görüşmeler ilanihaye sürecek değil... Beklentilerimizin karşılanmadığını anladığımız an güvenli bölge konusunda gerekli adımları atacağız. Biz müttefiklerimizin teröristlerle işbirliği yapmasını istemiyoruz."
Türkiye'nin tavrını bildiği halde ABD'nin temsilcisi açıkca "Kaygıları dengelemeye çalışıyoruz. Bir taraf önemli bir yerel ortak, diğer taraf da NATO müttefiki" olduğunu söylüyor.
Görüşmeler sürerken ABD hemen her gün yüzlerce TIR'la YPG'ye silah ve mühimmat taşıyor. ABD resmen Türkiye'yi oyalamaya devam ediyor ve YPG'yi Türkiye'nin karşısına bilinçli bir güç olarak çıkarmış oluyor.
'Kendi göbeğini kendisi kesmek' üzere Türkiye her an bölgede operasyona başlayabilir. Bu durum YPG/PYD'den çok ABD/İsrail'e karşı harekete geçme anlamına gelmektedir.
Öyle görünüyor ki ABD heyetiyle Ankara'da görüştüken ve son sözler söylendikten sonra TSK harekete geçecektir. Çünkü Türkiye artık sözün bittiği yerdedir.
F 35 gerçekte İsrail sorunudur!
Daha bundan bir süre önce Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "ABD'nin F-35 savaş uçaklarının satışını askıya alması durumunda karşılık verileceğini" söylemişti. Şunu açıkca ifade etmeliyiz ki, bundan sonra ne yaparsak yapalım F-35'ler, Türkiye'ye verilmeyecektir. Hatta Rusya'dan S-400'ler alınmasaydı bile ABD bir başka bahane mesela Doğu Akdeniz'deki Türk sondajı bahane edilerek Türkiye'nin F-35'lere sahip olmasını engellenecekti. S-400 işin bahanesinden ibarettir. İsrail'in askeri teknolojideki güç tekelini kıracak hiç bir gelişmeye ABD izin vermiyor ve bundan sonra da vermeyecektir. Hele hele Arap ülkelerini Camp David'e toplayarak "yüzyılın anlaşması" adı altında Filistin'in imhasının planlandığı bir dönemde bunu hiç yapmayacaktır. Gerçek budur, gerisi hikayedir.
Nitekim Haaretz gazetesi, İsrail'in Türkiye'ye yapılması planlanan F-35 teslimatı nedeniyle endişeli olduğunu ve Türkiye'ye F-35'lerin kapasitesini yükseltecek teknolojinin verilmesini engellemek için ABD'li yetkililerle görüştüğünü yazdı.
Haaretz'e konuşan bir İsrailli yetkili, İsrail'in F-35'lere sahip tek Ortadoğu ülkesi olmayı hedeflediğini ve bu nedenle Türkiye'ye gönderilecek F-35'ler konusunda ABD ile yakın temas halinde olduğunu bildirdi.
Yetkili, F-35'e ilişkin detayların diğer ülkelere sızmasından ve İsrail ordusunun bölgesel rekabetleri nedeniyle F-35'lerin kapasitesinin yükseltimesi konusunun Türkiye ile paylaşılmasının önüne geçmek istediklerini aktardı.
Gerçek budur. BOP'un, Arap Baharı'ının ve İslam ülkelerindeki iç savaşların arkasındaki temel motivasyon da İsrail'i bölgede tek belirleyici ve güçlü ülke konumunda tutmaktır.
İran ya da Türkiye bunun için hedefe konuyor, PYD bunun için destekleniyor, Yemen'deki iç savaş da bunun için sürdürülüyor.
İsrail bölgedeki her gelişmenin ya arkasındaki ya da önündeki güçtür!
Durum budur hesaplar da buna göre yapılmalıdır!