Türk, Türkü ve Türk Yurdu
Kalemin kılıca, kültürün siyasete üstünlüğü tartışılamaz. Zira sel geçici kum kalıcıdır. Geleceği, kimliklerini kültür ve sanatla ifade etme yeteneği olanlar şekillendirecektir. Ancak yaşantıyı ve sorunları sanat eserleriyle buluşturmak çok da kolay değildir. Bunu yapacak olanların estetik bir duyuş ve ruha sahip olmaları yani sanatçı olmaları gerekir. Sanatçılık ise duyarlılığı ve derinliği olan insanlara özgü bir özelliktir. Kaba, ham, dogmatik ve fanatikliğin bulunduğu bünyelerden kültür ve sanat göç eder. Hoyrat davranışı olan toplumlara hem sanat hem de sanatçı küser.
Destanlar, maniler, türküler, masallar vs. bir anlamda milletlerin kültürel ve sanatsal kapasitelerinin göstergesidir. Bunların içinde Türküler bir başkadır. Türkü, Türk’e aitliğe ve özgülüğe vurgu yapması bakımından da önemlidir.
Türk’ü Türk’e Türkü bağlar
Yürekten yüreğe akan duygudur türküler. Sevdayı, kederi, hüznü geçmişten geleceğe taşır. Türküler anlamları ve sevinci nesiller arasında ortaklaştırır. Dilden dile söylenen; kulaktan kulağa dolaşan türküler aynı ananın sütünü emmiş gibi süt kardeşi yapar içselleştiren insanları. Türküler aynı yüreklerde benzer sevinçleri ve benzer hüzünleri üretir. Türk’ü Türk’e sıkı sıkıya türküler bağlar. Türküler hiç farkına varmadan insanları birbiriyle buluşturur ve birleştirir. Geçmişi gelecekle, yaşlıyı gençle tanıştırır. Sonuçta Türk’ü millet yapmada türkülerin yeri tartışılmaz.
Gerçekte Türkü demek; Türk milletinin sitemi, sevgisi, kaygısı, duygusu, hicranı, aşkı, sevdası, umudu, duası, bedduası, isyanı, idraki, hafızası demektir.
Türk Yurdu ve Türkü Dosyası
Bölücülüğün, ayrıştırıcılığın ve farklılaştırıcılığın zirveye vurduğu bir zaman diliminde Türk Yurdu dergisi bir kez daha farklılığını “Türkü Dosyası”nı çıkararak ortaya koydu. Tam 240 sayfalık bir kitap hacminde büyük emeklerin ve yüreklerin mahsulü olan dergi okuyucularının idrakine başarıyla sunulmuş. Türk folklor ve entelijansiyasının seçkin isimleri Türk Yurdu dergisinin 99. yılına armağanda buluşmuş. Böylece Türk Yurdu dergisi tarihi misyonuna uygun bir çalışmanın altına güçlü bir imza daha atmış oldu. Bu haliyle bile Türk Yurdu dergisinin “Türkü Dosyası” lif lif, damar damar ayrıştırılan yürekleri birbiriyle buluşturmaya adaydır. Türküler ayrıştırıcılığın panzehiridir: Tutkaldır, çimentodur, köprüdür.
Diğer yandan Türk Yurdu dergisi yüzeyselliğin, uçukluğun ve magazinin bu denli revaçta olduğu bir dönemde Türkünün sözünü değil özünü irdeleyen yazılarıyla okurunun karşısına çıkmış.
“Türkü, bu yurdun tapusudur”
Tamamı yürek ve düşünce mahsulü olan onlarca makale içinden bir tanesinin başlıklarına değinmek bile derginin niteliği hakkında fikir edinmek için yeterlidir. Sözgelimi, Bayram Bilge Tokel, makalesinin adını “Biz Bu Türküleri Sokakta Bulmadık” koymuş. Tokel, son zamanlarda vatanı sokakta bulmuş gibi haraç/mezat pazara çıkaranlara (!) nazire yapmış gibi. Ayrıca O, Türküler “kültür ve medeniyetimizin genetik şifreleri” dir demiş. “Türkü, Bu Yurdun Tapusudur” diye de ilave etmiş. Muhatabı için bu başlıklar bile yeterli değil mi? Daha ne yazsın?
Teşekkürler Türk Yurdu!