Türk Milleti’nin ve Bayrağının Savaşçıları
Koruculardan bahsediyorum. Hani geçici dediğimiz ancak 30 seneden bu yana herkes gelip geçtiği halde tek kalıcı olan geçicilerden. Biraz geçmişi hatırlayalım. İkiyaka Köyü, Sat dağlarının güneyinde ve karadan ulaşılması çok güç olan bir köydü. İkiyaka, efsane bir köydü. Köy, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca mevkiinde, Irak sınırına 500 metre mesafede bulunmaktadır. Türkiye’nin en uç noktasında ve PKK’ya en yakın noktada bulunmasına rağmen, bu köyün insanları, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılıktan, Türk bayrağına sadakatten, Türk vatanına inançtan vazgeçmeden sonuna kadar direnmişlerdir. PKK, İkiyaka Köyü’nden hem nefret etmiş hem de bu köyün insanlarının direncinden korkmuştur. Bundan dolayı, PKK’nın İkiyaka Köyü’nde gerçekleştirdiği katliam, PKK tarihinin en büyük vahşetlerden birisi olmuştur.
24 Kasım 1989 tarihinde gerçekleşen saldırıda, akşam saat 19.30 sıralarında İkiyaka Köyünü kuşatan teröristler, sayıları 150 civarında olan korucuların direnmesine rağmen, bu kez köye sızmayı başarmışlardır. Koruculara zarar veremeyen teröristler, köydeki evlere otomatik silahlar ve bombalarla saldırmış, yataklarından kaldırdığı 13’ü çocuk, 6’sı kadın toplam 21 kişiyi köy meydanında acımasızca kurşuna dizmişlerdir.
PKK’lıların katlettiği çocuklardan biri, henüz 3 günlük bir bebektir. Bebeklerin ve çocukların katledildiğini gören ve çılgına dönen bir anne, kendi evine giren bir PKK’lının önüne elinde Kuran-ı Kerim ile çıkmış ve; “Senin Allah’tan da mı korkun yok?” diye bağırmıştır. Tam bu sırada meydana gelen patlama PKK’lı teröristin dikkatini dağıtınca, bebeğini kucağına alan anne evin penceresinden atlamıştır. Evin arkasındaki kayaların üzerine düşen anne kalça kemiği kırıldığı için hareket edememiş, PKK’lılar köyü terk edene kadar beklemiştir. Teröristler, Hüseyin Boz adlı yurttaşı evinde silah kullanmadan boğarak katletmiştir. PKK’lılar evleri ateşe verdikten sonra, Irak’a kaçmışlardır. Teröristler, 1 korucuyu, 8 çobanı ve 300 koyunu da beraberlerinde götürmüşlerdir. Daha sonra kaçırılan çobanlardan 7’si ve 1 korucu ölü olarak bulunmuştur.(*)
İkiyaka köylüleri gözyaşları içinde, hain teröristlerin kurşunlarına hedef olan komşularını köy meydanında toplamışlardır. Kanlar içinde 21 ölü bedenin sıralandığı meydana dehşet, öfke ve acı hakimdir. Hayatını kaybedenlerden, 13’ü çocuk, 6’sı kadın ve sadece 2’si yetişkin erkekti. PKK katliamında hayatını kaybeden vatandaşların isimleri şöyledir; Sadi Aykut (köy korucusu), Emine Aykut, Cemil Aykut, Mehmet Aykut (1 yaşında), Züleyka Aykut, Halime Aykut (4 yaşında), Rıfat Aykut (3 yaşında), Mustafa Aykut (2 yaşında), Enver Aykut, Burhan Aykut, Namet Aykut, İsmet Aykut, Nami Boz, Esat Boz, Selime Boz, Cebrail Boz (5 yaşında), Muhammet Boz (2 yaşında).
Meydana gelen vahşeti, ilgililere haber vermek üzere yola çıkan bir grup köylü, hava şartları nedeniyle, Yüksekova’ya ancak ertesi gün saat 13.00 sıralarında ulaşabilmiştir. Bölgeye gönderilen sağlık ve güvenlik yetkilileri ise, 24 saat sonra köye gelebilmişlerdir. Çünkü İkiyaka Köyü’ne karadan ulaşım olağanüstü zordu.
Bu katliamdan sonra İkiyaka ve yakınındaki Üzümkıran köylerine, askeri tim yerleştirilmiştir. Daha sonraki yıllarda bu iki köyün korucuları, PKK ile sınırda ve Kuzey Irak’ta çok başarılı bir mücadele vermeye devam etmişlerdir. Bölgedeki subay ve askerler ile İkiyaka ve Üzümkıranlı korucuları arasında büyük bir dostluk gelişmiştir.
Bölgede görev yapan bir subayın anısı bu dostluğa iyi bir örnek oluşturmaktadır. Hakkâri’de görev yaptıktan sonra, tayini Batı’daki bir şehre çıkan bir subay, yıllık izninde İkiyaka Köyü’nü ziyaret etmiştir. O günlerde subaylar tatillerini Güneydoğu’da çarpışmaya devam eden arkadaşlarını ziyaret etmek amacı ile Güneydoğu’da köylerde geçirebilmektedir. Köye ulaşan subay telsiz üzerinden köyün korucu başı olan Kasım’a, “Kaso 71-Kaso 71” şifresiyle çağrı yapmış, subayın sesini tanıyan Kasım, mevzisini terk ederek, sevinç gözyaşları içinde köye gelmiş ve diğer korucular ile birlikte, bir dönem beraber çalıştığı subay ile kucaklaşmıştır.
Ne yazık ki, 1992 senesi sonunda İkiyaka ve Üzümkıran köyleri, korumadaki zorluklar nedeniyle boşaltılmıştır. Bu köylerdeki kahraman korucular ve aileleri, şehitlerini köy mezarlığında bırakarak Türkiye’nin değişik yerlerine dağılmışlar, büyük kentlerin varoşlarında kaybolmuşlardır. Ancak, tarih ve millet, İkiyaka katliamını, İkiyakalı kahraman korucuları unutmamıştır ve unutmayacaktır.
-------------------------
(*) “PKK Vahşeti: 21 Şehit”, Milliyet,
26 Kasım 1989.