Erdoğan, Türkiye'yi ziyaret eden Alman Şansölyesi Merkel'e "Bekir Bozdağ da Kürt" demişti. Böylece "açılım" sürecine önem verdiğini anlatmak istemişti. Doğrusu bu itiraf beni rahatsız etmedi. Bu ülkenin mozaiklerden oluştuğunu kabul edenlerdenim. Hatta yazılarımda kendi köklerimin birkaç parçalı olduğunu defalarca ifade ettim. Sonunda çocuklarıma verdiğim öğüdü kayda geçtim; "Siz Türk'sünüz". Aslolan buydu. Büyük Atatürk de "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyerek noktayı koymuştu.
Beni rahatsız eden Şûrayı Devlet kararıyla Andımıza yeniden müsaade edilmesine tepki gösterilmesi. Türkiye Cumhuriyeti'nde Adalet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı yapmış birinin karşı çıkış üslubu rahatsız edici. Bekir Bozdağ, başta Devlet Bahçeli'ninki olmak üzere gelen tepkilere inat kelimelerini daha da sivrileştirdi. Bu tarzının birleştirici değil, "ayrıştırıcı" olduğunu bilmiyor mu? Bal gibi farkında ve özellikle yapıyor.
Peki amacı ne? Bozdağ ve Ak Parti içindeki birkaç isim MHP ile örtülü koalisyondan oldukça rahatsızlar. Aralarında etnik yapılarına sıkı sıkı bağlı olanlar var. İçlerindeki ümmetçileri de atlamayalım.
Bu sertleşme Ak Parti-MHP ayrışmasına dönüşür mü? İşte bu mümkün değil. 24 Haziran'ın sonuçları ve 31 Mart'ın hesapları ortada. Karşılıklı çıkarlar daima ağır basar...
***
Mütevazı olmak
Yemek programlarından, ses yarışmalarına kadar hep aynı tipleri görüyoruz. Mesela Onur Büyüktopçu'nun sunduğu programda yaptığı yemeği övülen kadının cevabına bakın; "Lezzeti ben yaptığım için." İnsaf ki insaf. Bu kadar mı megaloman? Böyle düşünebilirsiniz ama, dışa döktüğün an kazanma şansın kalmaz. Nitekim öyle oldu.
O Ses Türkiye'de böylesi kimselere daha fazla rastlıyoruz. Sahne almadan başlıyorlar konuşmaya; "Hedefim finale çıkmak. Hatta kazanmak." Az sonra boyunun ölçüsünü alıyor. Dört jüri koltuğu da sabit kalıyor. Bizim yüksek atlayıcı da poposuna bakarak gidiyor.
Galiba en büyük hastalığımız mütevazı olamamak. Bunu hemen her yerde gözlemliyoruz. Çaresi var mı? Mümkün değil. Genlerimizde mevcut. "MFÖ'nün -Sen neymişsin be abi-" ya da ablası bu yüzden bestelenmedi mi?
Yeni Dodan'ı arıyor
Son gecede Hadise'nin giydiği -araya eski bölümler eklense de- kıyafete dikkat ettiniz mi? Üst tarafında gül kurusu renkli triko, altında türbe yeşili etek olan giysi. Bu kadar uyumsuz ve zevksiz bir kıyafet hiç gördünüz mü? Bundan çıkardığım sonuç stilist ablası ile barıştığı şeklinde!
Hadise'nin hâlâ geçen yılda kaldığı kesin. Kendisine yeni sezonda da Dodan aradığı belli. Bu yüzden sesi gür, kökeni Doğu veya Güneydoğu olan yarışmacılara asılıyor. Bu defa da Vanlı Umut Fidan'ı gözüne kestirdi. Bu konservatuvarlı genç onu tercih edince adeta bayram etti. Bu arada Beyaz'ın her hafta daha fazla öne çıktığına tanık oluyoruz. Doğaçlama esprileri ve bunların kalitesi seyir zevkini artırmakta. Acun Ilıcalı'yı bile ikinci plana itti.
***
Bir yangın
Beşiktaş'ın Göztepe önündeki yenilgisini izledim. Oğuzhan'ın atamadığı penaltı maçın kaderini değiştirdi. Futbolu seven bir kişi olarak Beşiktaş kaptanının topu kendine göre sol köşeye göndereceğini çok iyi biliyordum. Bu dahil son altı maçta hep bunu yaptı. Neticede Beto penaltıyı kurtardı. Oğuzhan'ın penaltı atışlarını ben biliyorum da Portekizli kurt kaleci mi bilmeyecek.
Peki bu olurken, Şenol Güneş ne yapmaktaydı? Her zamanki gibi sadece seyretti. Hocaya geçen seneden beri bir şeyler oldu. Tribündeki seyirciden farkı kalmadı. Bir de takımla fazla oynuyor. "Sakatlık ve cezalılar bunun nedeni" diyenlere katılmıyorum. Bana göre "Ben gidemiyorum, bari kovsunlar da kurtulayım!" havalarında. Hoca sanırım tükenmişlik sendromu yaşıyor!
Başkan Fikret Orman da ona hayli yardımcı olmakta. İki yıldır "transfer loto" işleri iyi gitmeyince bugünkü duruma gelindi. Bir an önce gerekli tedbirler alınmazsa, Beşiktaş seneye UEFA Ligi'ne dahi gidemez.
Çok bilenler
a Spor'da Fenerbahçeli Emre Bol neyse, Beşiktaş'ın Turgay Demir'i o. İzmir'deki maç öncesi kesilen ahkâmlardan bir örnek vermek istiyorum. Demir, Bornova Stadı'ndaki maçı Kartal'ın kazanacağından o kadar emindi ki "Beşiktaş, Göztepe'yi hep yeniyor. Bu defa da öyle olacak" dedi. Birileri çıkıp pantolonuna bahis teklif etse kabul etmeye hazırdı. 0-2'lik sonuç voltajını düşürdü. Demir'e tekrar hatırlatmak istiyorum, "Bu ligde herkes herkesi yener."
...
GÜNÜN SÖZÜ
Ahlakın olmadığı yerde, kanun bir şey yapamaz. Napoleon Bonaparte
