Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Türk dünyası ve KKTC

Türkmenistan’ın ev sahipliğini yapacağı 11-13 Haziran tarihleri arasındaki Ekonomik İşbirliği Teşkilatı toplantılarına KKTC heyetini kabul etmemesi gündeme bomba gibi oturdu.
Orta Asya ve çok sayıda İslam ülkesinin bir araya gelerek oluşturduğu “Ekonomik İşbirliği Teşkilatı” toplantılarına yıllardır gözlemci olarak katılan KKTC heyeti, Türkmenistan’daki toplantıya, “Bu ülkeyi kimse tanımıyor” gerekçesi ile gidemedi.
Anavatan Türkiye Dışişleri’nin Türkmenistan Yönetimi’ne, “KKTC gelmeyecekse, Türkiye de bu toplantılara katılmayacak” diyerek net bir tavır ortaya koyduğu,Türkmenistan’ın ise “Tanınmayan ülke gelemez” tavrından geri adım atmayınca, toplantıların iptal edildiği öğrenildi.
Bilindiği üzere Anavatan Türkiye, İran ve Pakistan’ın öncülük ettiği, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini de kapsayan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın merkezi, Tahran’dadır. Her yıl, Bölgesel Planlama Konseyi toplantıları, farklı ülkelerde yapılmaktadır ve KKTC daha önce Tahran, Pakistan, Türkiye gibi ülkelerde yapılan toplantıların tümüne gözlemci ülke olarak katılmıştır.Türkmenistan sorun çıkaran ilk ülke olmuştur. Bir Türk Devleti olan Türkmenistan’ın bu hareketini kabullenmek mümkün değildir.
Ancak bu olay KKTC’nin Türk Dünyası’ndan dışlanması bakımından bir ilk değildir. Daha önce de KKTC’nin davet edilmediği birçok toplantı gerçekleşmiştir.
Mesela KKTC, en son 21 Ekim 2011’de Almatı’da gerçekleşen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) toplantısına davet edilmemiştir.
Sömürgeci emperyalistlerden oluşan Avrupa Birliği’ne en doğru alternatifin Türk Birliği olduğu gerçeği ortada iken; Türk Birliği’nin bir türlü kurulamaması, Kıbrıs sorunu, Ege sorunu, Balkanlardaki ve Batı Trakya’daki kardeşlerimizin sorunları, sözde Ermeni soykırımı, Karabağ, Doğu Türkistan, Kerkük’teki Türkmen kardeşlerimizin sorunları ve PKK terör sorunu gibi, bir çok meselenin, Büyük Türk ulusunun lehine sonuçlanacak çözümlere kavuşturulmasını zorlaştırmakta ve geciktirmektedir.
Bugün 400 milyona yaklaşan Türk Milleti kendi gücünün bilincinde ve sorumluluğunda hareket etmekten uzaktır. Birçok Türk Devleti, emperyalizmin sömürgeciliğini, küreselleşme olarak algılamakta ve kendi egemenlik ve özgürlüklerini tehlikeye atmaktadırlar. Batı’nın desteğiyle, ülkelerini baskıcı ve demokratik olmayan rejimlerle idare edenlerin, diktatörlüklerini sağlamlaştırmak adına, zengin doğal kaynaklarını Batı’ya peşkeş çektikleri ve orada yaşayan kardeşlerimizin sömürülmesine göz yumdukları bilinen acı gerçeklerdir. Emperyalizm ve onun Türk Dünyasındaki işbirlikçileri Türk Birliği’ni engellemek için işbaşındadır. Türk dünyası yakın bir gelecekte toparlanmalı ve Türk Birliği’ni vakit kaybetmeden kurmalıdır. Büyük Türk Milletinin çilesi o zaman son bulacaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devlet’lerinin desteğine, dostluğuna ve işbirliğine çok ihtiyacı vardır. 1993’ten beri, Kurultay’larda Türk Devlet’leri Kıbrıs Türkünün haklı davasına destek vermekten kaçınmamıştır. Bu destek pratikte istenilen sonuçları doğurmaktan uzaktır. Anavatan Türkiye dışında hiçbir Türk Cumhuriyeti tarafından tanınmayan KKTC; bu kardeş ülkelerle siyasal, ekonomik, kültürel, sosyal ve sportif ilişkileri gerektiği gibi kuramamıştır. Kurultaylarda, çeşitli toplantı ve dost sohbetlerinde söylenen lafların dışında, eylemsel manada KKTC’ye katkısı olacak hemen hemen önemli hiçbir atılım yoktur.
Azerbaycan’ın KKTC’ye direkt uçak seferleri AB’nin baskı ve dayatması ile engellenmiş, ilk direkt uçuştan sonra ikincisi ne yazık ki gerçekleşememiştir.
Azerbaycan’ın KKTC’yi resmen tanımamasını ve bunu Karabağ sorununa bağlamasını anlamakta zorlanmaktayım.
Azerbaycan, Türkmenistan, Türkiye, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan’ın katıldıkları birçok toplantıda KKTC’yi yok sayarak “6 devlet tek Millet” söylemlerini içimize sindirmek, kabullenmek mümkün müdür? Bu nasıl Türklüktür? Bu nasıl kardeşliktir? Kıbrıs Türklerini dışlayarak Türk Birliği nasıl sağlanacaktır.
Türkmenistan’ı ve onun gibi düşünüp hareket eden diğer Türk Cumhuriyet’lerini artık KKTC gerçeğini kabullenmeye davet ediyorum. Müslüman Kıbrıs Türkünün adada verdiği onurlu mücadeleye destek vermeye çağırıyorum. Türklük mücadelesine sahip çıkmaya davet ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları