Türk dizileri, Seul’de ödül alır mı?
NOW TV’nin birisi yayına devam eden (Kızıl Goncalar) diğeri ise final yapan (Bambaşka Biri) 2 dizisi, 2024 Seul Drama Ödülleri’ne aday gösterildi.
Özgü Namal ve Özcan Deniz’li Kızıl Goncalar ile Hande Erçel ve Burak Deniz’li Bambaşka Biri, uluslararası televizyon endüstrisinin prestijli ödüllerinden biri olan 2024 Seul Drama Ödülleri’nde ödül için yarışacak.
Türkiye ve Çin’den 2, Güney Afrika, Yunanistan, Güney Kore ve Brezilya’dan birer dizinin aday gösterildiği etkinlikte ödüller, 5 Eylül’de KBS Hall’da sahiplerini bulacak. Töreni, SBS TV ve Seul Drama Ödülleri’nin resmî YouTube kanalı yayınlayacak. Bakalım, gecede Türk dizileri ödül alabilecek mi?
Kanal D’den bir günlük dizi daha
+++++++++++++
Kanal D, günlük dizilere yöneldi. Geçtiğimiz günlerde ‘Ayazın Sonu Güneş’ isimli diziyi ekranlara getiren kanal, bir yeni günlük diziyi daha izleyicisiyle buluşturacak.
Senaryosunu Berrin Tezcan Dağçınar’ın kaleme aldığı, yönetmenliğini Ayhan Özdemir’in yaptığı, başrollerini Nilgün Kasapbaşoğlu ve Kayra Zabcı’nın paylaştığı Royal Pictures imzalı ‘Bizi Birleştiren Hayat’, yeni sezonda hafta içi her gün ekranlara gelecek.
Çekimleri başlayan ‘Bizi Birleştiren Hayat’, aile bağlarının, geçmişin gölgelerinin ve saklanan sırların ortaya çıkışıyla şekillenen dramatik bir yolculuğu anlatacak. İzleyiciler, her bölümde gerilim ve merakla dolu olayların içinde kendilerini bulacak, karakterlerin duygusal ve psikolojik dönüşümlerine tanık olacak.
Türk yönetmene ABD’den ödül
+++++++++++
Türk insanının yurt içindeki başarısı kadar yurt dışında elde ettiği başarılı çalışmalar da göğsümüzü kabartıyor.
Son olarak, Türk yönetmen Nepal Arslan’ın National Film Festival for Talented Youth etkinliğinde prömiyer yapan yarı Türkçe yarı İngilizce olarak çektiği tez filmi ‘Kabuk’, dünyanın bir numaralı film okulu New York Üniversitesi Tisch Sanat Okulu’nda ‘en iyi tez filmi’ seçildi. Genç yönetmene Hollywood’a giden yolunu açan film, aynı zamanda Russell Hexter Bursu’nu kazandı. 15 dakika 38 saniye süren filmin yapımcılığını Ana Juanola ve Cami Olses üstlenirken editörlüğünü Jacob Bobblit, görüntü yönetmenliğini Sean Chow ve müziklerini Jackie Andresen yaptı.
Türkiye’deki yetiştirilme tarzı ve ABD yetişkin hayatının birleşimiyle büyülü bir dünyaya dokunuş yapılan filmde, Türk oyuncular rol alırken Türk geleneklerine de yer verildi.