Tükürün geçin!

Erivan'da maç izlemeye gidenler vardı..

Ermenistan sınırı açılacak, her şey normale dönecekti..

"Kardeş Ermenistan" lafları ağızda geveleniyordu..

Bursa'daki milli maç öncesi, taraftarın elindeki Azerbaycan bayrakları toplatılıyordu..

İktidarın liboş ve entel müttefikleri, "Ermeni soykırımı"(!) lafları ediyordu..

Bu lafları etmeyenler, ya da ayıplayanlar da "Irkçı, kafatasçı" ilan ediliyordu..

Günün modası, Ermeni diasporası ve Erivan'ın fahri elçiliğiydi..

Sözüm ona Türk olanlar bunları yaparken, Kurtuluş'taki Ermeni tanıdıklarımın sitemlerini duydu bu kulaklar..

**

Hatta iktidarın borazanı bir arkadaş, İbrahim Karagül, İran'la ilişkileri konu ettiği bir yazısında ne dedi biliyor musunuz;

- İran.. Sen Şah İsmail olursan, karşına bir Yavuz çıkar..

Şah İsmail İran oluyordu.. Yavuz da Türk..

Oysa Şah da öz be öz Türk'tü..

Şah İsmail'i Fars görecek kadar gözleri kararmış bir kalem erbabı, cahil cesaretini iktidarın hamlelerinden alıyordu..

Ve bugün ne diyor aynı kalem biliyor musunuz;

- Azerbaycan bizim için vatan savunmasıdır..

Dün isyan ettim, bugün, her an dönebileceklerini bilsem de, nihayet diyorum, helal diyorum..

**

Bakü incindi.. Hem çok incindi..

Sokakta, kahvede, fabrikada Azerbaycan Türk'ü şaşkındı..

Hem şaşkın, hem üzgün..

Duygular köreldi..

Kapı açmaya kalkanda, o duygu da yoktu zaten..

Ama ne zaman ki devreye büyük hacimli ticaret girdi, Ankara'daki beylerin hal ve hareketleri değişti..

Bakü yeniden kardeş oldu.. (!)

SOCAR üzerinden Türkiye'ye yapılan büyük yatırımlar eritti buzları..

Ne ayıptı aslında..

Kardeşle kardeşi buluşturacak şey, ticaret mi olmalıydı, para mı olmalıydı?

**

Neyse, olan oldu..

Ne özür dilendi, ne pişman olundu.. Milyar dolarlık yatırımların sıcaklığı kardeşimizi yeniden kardeş ilan ettirdi..

Buna da şükür..

**

Ve bugün, iktidarın, en azından dili, topyekün milletin kalbi gibi..

Hep böyle kalır inşallah..

**

Bunları not etmemin bir sebebi var..

O günlerde, Azerbaycan'ın Milli Şairi, değerli büyüğüm Sabir Rüstemhanlı bir şiir yazmıştı..

Adı, "Türk Halkı Olmaz Deyir"di..

İstedim ki, bugün kardeşe kardeş diyebilenlerin, ayak izlerini not edin..

Bakın ne diyordu Sabir bey;

"Sınırlar açılmalı! Dünya böyle buyurdu...

Kuran kim, yaşatan kim, yöneten kim bu yurdu?

Tavşanın ayağına götürüyorlar bozkurdu.

Şerefli tarihine şerefsizlik yaz deyir,

İktidar arayışta!..

Türk halkı ´olmaz´ deyir !

**

Bir tarafta Türkiye, öte yanda Türkistan,

Cihangirler elinde paramparça bir cihan,

Ortada Altın Köprü, yaralı Azerbaycan,

´Ayrılsın baştan beden, kopsun bu boğaz´ deyir.

Bileniyor bıçaklar, Türk halkı ´olmaz!´ deyir !

**

Zaten Araz ilen bir şah damarım kırılmış,

Nağme dilden aralı, nur gözden koparılmış,

Türk´ün Ata yurdunda Ermenistan kurulmuş

İştahının son yok, içtiği kan az deyir,

Pusudadır cellatlar!..

Türk halkı olmaz deyir !"

**

Nihayetinde Türk Milleti "Olmaz" dedi ve yapamadılar..

Bugün geldikleri yer, doğru yer, eyvallah..

Ama Ermeni diasporasının eline kozlar veren, Erivan'ı şımartan şaşırmışlığı unutmayın istedim..

İstiklal Harbi'nde, borç isteyen Mustafa Kemal Atatürk'e, Neriman Nerimanov'un mektup yazarak, "Türk Milleti'nde, kardeş kardeşe borç vermez, elinden tutar" dediğini hatırlayın istedim..

Bu gerçek ortadayken;

Kalbi AzerbayCAN'la atana,

Canı, AzerbayCAN'la yanana,

Gözü-gönlü Karabağ'da olana, "Irkçı-faşist" diyenin yüzüne tükürüp geçin derim..

Arsız, "Yağmur yağıyor" diyecek biliyorum..

Tarihin mührü olsun;

Siz yine de tükürün, geçin..

Yazarın Diğer Yazıları