Tüketicide moral kalmadı
MB ve TÜİK her ay ortaklaşa “Tüketici Güven Endeksi” yayınlıyor. Her ay 8-9 bin kişiyle anket yapıyor ve sonuçları endeks olarak açıklıyorlar. Anket sonuçlarına göre, Şubat ayında tüketicinin güveni iyice düştü. Söz gelimi geçen sene, 2014’ün Nisan ayında Tüketici Güven Endeksi 78.5 iken, Şubat 2015’te 68.2’ye geriledi.
Ayrıca her iki kurum yine ortaklaşa olarak ,üretim yapan işletmelerle anket yapıyor. Bu anket sonuçlarını “Reel Sektör Güven Endeksi” olarak yayınlıyor.
Tüketici Güven Endeksi’nin ve Reel Sektör Güven Endeksi’nin 100’ün üstünde olması, tüketicinin ve reel sektörün güvenini gösteriyor. 100’ün altında olması da güvensizliğini gösteriyor.
Aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi, tüketici güveninin en yüksek olduğu 2014 Nisan ayında bile, endeks yüzün altındaydı. Nisan 2014’ten beride düşüyor.
Tüketicinin yaşadığı ekonomik ve siyasi şartlarda güveninin dibe vurmamış olması mucize gibi bir şey olurdu .
1- İşsizlik tüketicileri bunalıma sokuyor... 2014 Kasım ayında, son 2 ay içinde iş aramayan işsizler dahil, toplam işsiz sayısı 5 milyon 473 oldu. Fiili işsizlik oranı yüzde 17.5’e yükseldi. Özellikle gençler arasında işsizliğin yüzde 20’ler seviyesine çıkması, toplumda huzursuzluk yaratıyor. Geleceğinden emin olmayanların aşırı akımlar tarafından istismar edilmesi daha kolay oluyor.
Üstelik, ne iktidar partisinden ne de muhalefet partilerinden işsizliğin çözümü için ne bir proje var, ne de bir umut var. Muhalefet partileri halka umut olamıyor.
2- Tüketici borç-harç içinde kaldı. 2014 Aralık ayında, tüketici kredileri ve kredi kartları borçları 356 milyar lira oldu. Bu rakam neyi ifade ediyor? Bir karşılaştırma yaparsak, 2014 yılında devlet bütçesi 436 milyar lira oldu. Yani 2014 yıl sonu tüketici borçları neredeyse devlet bütçesi kadar oldu.
Üstelik, tüketici borçlarının çoğunu ihtiyaç kredileri (149 milyar lira) ve bireysel krediler (74 milyar lira) oluşturuyor. Bu demektir ki tüketici geçinmek için, hayatını idame ettirmek için, zorunlu olarak borçlanıyor. “Denize düşen yılana sarılır” misali borca sarılıyor.
3- Siyasi iktidar kaşıkla verip, kepçeyle alıyor. Siyasi iktidar halkın kendi vergisi ile finanse edilen bütçeden, yoksullara yardım ve poşet dağıttı... Ancak elektrik ve gazda ve akaryakıtta, fiyata beş koyup milletten geri alıyor. Güneydoğuda yüzde 80’lere ulaşan elektrik kayıp ve kaçağını, elektrik kullananlardan aldı.
4- Siyasi sorunlar ve siyasi çıkmazlar milletin beklentilerini olumsuz etkiledi.
Tüketici güven endeksinin alt kalemleri beklenti endeksleridir. Geçen sene Şubat ayında, hanenin maddi durum beklenti endeks rakamı 88.8 iken bu sene yüzde 86.75’e geriledi. Yani hane halkı maddi durumunun kötüleşeceğini düşünüyor. İşsiz sayısı beklentisi ise yüzde 22’den yüzde 25’e yükseldi. Yani tüketici, işsizliğin artacağını bekliyor.
Olumsuz beklentiler piyasayı da etkiliyor. Maddi durumunun gerileyeceğini düşünenler, talep yaratmıyor ve ekonomide durgunluk artıyor.
Özetle; artık 12 senedir dış borçla beslenmenin, sıcak parayla yaşamanın, günübirlik politikaların, tüketici güveninde getirdiği sonuçları yaşıyoruz.