Tüketici; kriz derinleşecek diyor
Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu''nun (TÜİK) birlikte hazırladıkları ''''Nisan 2022 ayı Tüketici Güven Endeksi'''' açıklandı.
Bu anket tüketicilerin harcama davranışlarının ve beklentilerinin değerlendirilmesine yönelik yapılan bir ankettir. Bu anket ile tüketicilerin, genel ekonomik duruma, hane halkının maddi durumuna, iş bulma olanaklarına, tasarruf ve tüketim beklentilerine dair ne düşündükleri tespit ediliyor.
Endeksin, 100''den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu gösteriyor. 100''den küçük olması ise kötümser durumu gösteriyor.
Tüketici Güven Endeksi 2004 yılından beri açıklanıyor. Açıklanan Nisan 2022 endeksi, tüm zamanların en düşük endeksidir. O kadar ki 2008-2009 Dünya Finansal krizinde büyüme oranı eksi 4.1 olmuştu. Tüketici Güven Endeksi''nde en düşük seviye 68,5 olmuştu. Nisan 2022 endeksi 67,3 ile bugün daha düşük seviyeye geldi.
Tüketici Güven Endeksi''nde kırılma, 2018 başkanlık sistemi ile başladı. Aşağıdaki grafikte ve tabloda bu
Tüketiciye sorulan soru bazında endeks sonuçlarına göre tüketici aşırı karamsardır.
Tüketici geçen seneye göre hane halkının maddi durumunun bozulduğunu söylüyor. Endeks değeri 64,3''ten 49,1''e gerilemiş.
* Hane halkı önümüzdeki sene maddi durumunun daha da kötüleşeceğini bekliyor. Bilinen gerçek; ekonomide olumsuz beklentiler, ekonomik istikrarı daha da bozuyor.
* Hane halkı geçen seneye göre bu sene ekonomik durumun bozulduğunu, seneye daha da bozulacağını söylüyor. Beklenti endeks değeri 57,4''ten 39''4''e geriliyor. Tüketicinin bu kadar kötümser olması, krizin derinleşeceğinin bir göstergesidir.
Özetle tüketici, hem geçmiş yıllara göre kendi maddi durumunun ve ülke ekonomisinin bozulduğunu söylüyor, hem de seneye daha da bozulacağını bekliyor.
Geçen hafta açıklanan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN), küresel anket verilerinden yararlanarak belirlediği, ''2022 Dünyanın En Mutlu Ülkeleri'' raporuna göre de Türkiye geçen yıla göre ise 8 basamak gerileyerek 146 ülke içinde 112. oldu.
Bu endeks; ülkelerin kişi başına düşen gelir, özgürlük, sağlık ve sosyal yardım imkânları, yolsuzluk karnesi, eğitim ve alım gücü gibi kriterler baz alınarak hazırlandı.
Bu endeks de halkın bugünkü durumdan memnun olmadığını gösteriyor.
Önce de Aralık 2021''de yazmıştım. Önemli gördüğüm için yeniden yazıyorum… Beklentiler, ekonomik konjonktürü etkiler. Bu konuda iktisatta iki teori var:
1956 yılında Amerikalı iktisatçı Phillip D. Cagan tarafından geliştirilen Adaptif beklentiler ya da "Uyarlayıcı bekleyişler", (iktisadi ajanların hane halkı, firmalar, devlet) gelecekle ilgili beklentilerini, geçmişe bakarak şekillendirmesidir.
John Muth''un geliştirdiği "rasyonel beklentiler hipotezi"nde kararlar ileriye dönük alınmaktadır.
Ne olursa olsun, iktisadi ajanların beklentileri iktisadi konjonktürü etkiler.
Bunun içindir ki, tüketici güven endeksleri ile ekonomiye ilişkin istenmeyen yönelimlerin önceden tespit edilmesi ve istikrar programı yapılması gerekir.
Ama ekonomi yönetimi daha kriz olduğunu kabul etmiyor. Daha doğrusu benim gibi iktisatla meşgul olanlar; Hazine ve Maliye Bakanı''nın ne dediğini anlamıyoruz.
Ekonomi yönetiminin bundan sonra kriz var demesi de artık bir işe yaramaz. Kritik eşik geçildi ve maalesef kriz derinleşecek.