TSK’da ‘çevik er’ dönemi...

Ellerini verdiler gövdelerini kurtaramadılar!.. Eli kanlı katiller ve sivil uzantıları Erdoğan’ın paketini yerden yere vuruyor. Tehdit üzerine bin tehdit savuruyorlar.. Gezi’ye arslan kesilenler PKK’ya miyavlayamıyorlar bile..
İstihbarat birimlerinden devamlı vahim raporlar geliyor. Hepsi sumen altı edilip kamuoyundan gizleniyor.
Recep Erdoğan’ın paketinin üstüne iki istihbarat raporu konuldu;
Birincisi; Süreç boyunca terör örgütünün içerideki militan sayısı iki katına çıktı.
İkincisi; Paket Kandil’i memnun etmedi. Örgüt demokratikleşme paketinde istediklerini alamadı. Asıl amaç Öcalan’ın ev hapsine çıkmasıydı. Terör örgütü, aralarında İzmir, İstanbul ve Ankara’nın da bulunduğu metropol illerde her an canlı bomba eylemi düzenleyebilir. Ancak bölücü terör örgütü bu eylemi üstlenmeyecek. Her zamanki gibi münferit olay olduğunu PKK’yı bağlamadığını ama PKK’lı biri tarafından yapıldığını söyleyecek. (Kadın canlı bomba olma ihtimali yüksek.)
Eylemin nasıl olacağı da tarif ediliyor; intihar eylemcisi gelecek “Apo’ya özgürlük” diye bağırarak kendini patlatacak.
Taşlar bağlanmış, itler sokaklarda cirit atıyor.
Hortlayan Sevr gereği terhis edilen ve bölücü terörle mücadeleden geri çekilen TSK’daki son durumu biliyor musunuz?..
Terör bölgesinde PKK’ya karşı kahramanca mücadele eden ve üstün başarı sağlayan genç subayların önemli bir bölümü büyük illere çekildi. Bu kahramanlara verilen yeni görev ise birliklerde erlere polis-çevik kuvvet eğitimi vermek. Kahpe çetesini leş yığınına çeviren kahramanlar, şimdi ellerinde kalkanlarla temsili sivil düşmanlara karşı “hayt, huyt” diye bağırarak, iki ileri bir geri nümayişi bastırma eğitimi veriyor.

Yalım’dan “özel” sorular

Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, askerlik süresinin kısaltılması ile ilgili önemli bir değerlendirme yaptı. Yalım’ın açıklamasındaki zamanlamalara dikkatinizi çekmek isterim;
“Osmanlı’dan günümüze kadar askerlik hizmet süreleri incelendiğinde, savaş dönemlerinde askerlik süresinin uzatıldığı, barış dönemlerinde ise azaltıldığı görülmektedir. Zaman içerisinde farklı uygulamalara da rastlanmaktadır. 1970 yılında askerlik hizmet süresi 24 aydan 20 aya düşürülmüş ve bu süre tam 15 yıl uygulanmıştır. 1984 yılında PKK terörünün başlaması ile birlikte, teröristler üç beş çapulcu olarak değerlendirilmiş ve 1985 yılında askerlik hizmet süresi 20 aydan 18 aya indirilmiştir. Askerlik süresinin indirilmesinden sonra terör eylemleri giderek artmaya başlamış ve teröristler sivil vatandaşlarımızı da öldürmeye başlamıştır. 1990 yılından sonra PKK terör örgütünün zaman zaman ilan ettiği ateşkes ile bir rehavet dönemine girilmiş ve askeri operasyonlar asgari düzeye indirilmiştir. 1992 yılında askerlik hizmeti 18 aydan 15 aya indirilmiştir. PKK terör örgütünün, 24 Mayıs 1993’te Bingöl’de silahsız ve savunmasız 33 erimizi hunharca şehit etmesinden sonra Aralık 1993’den itibaren terhisler önce dört ay daha sonrada 3 ay süre ile durdurulmuştur. 6 Ocak 1995 tarihinde askerlik hizmeti yeniden 15 aydan 18 aya çıkarılmıştır. AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte 15 Temmuz 2003’te askerlik hizmet süresi 18 aydan 15 aya indirilmiştir. 1985 yılından itibaren askerlik hizmet süresinin düşürülmesi sonrasında, PKK terör örgütü kendisini toparlamış ve daha güçlü hale gelerek büyük çaplı terör eylemleri yapmıştır.”
Ümit Yalım, Bakanlar Kurulu’na verilen askerlik kısaltma yetkisinin yalnız barış dönemi ile sınırlı olduğuna dikkat çekiyor:
“Halihazırda, Ege Denizi ve Akdeniz’de, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait 16 ada ve 1 kayalık, Yunanistan’ın fiili işgali altındadır. Ayrıca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de Akdeniz’de 7 bin kilometrekare Kıta Sahanlığı/Münhasır Ekonomik Bölgemizi işgal etmiştir. Vatan toprakları işgal altındayken, AKP Hükümeti’nin askerlik süresini 12 aya düşürmesi kanunen mümkün değildir. Ayrıca Suriye tezkeresi çıkarıldıktan birkaç gün sonra, askerlik süresinin kısaltılması konusunun gündeme gelmesi tam bir çelişkidir. Hem ülkemiz yakın bir tehdit altında diyerek tezkere çıkaracaksınız hem de askerlik süresini kısaltacaksınız. AKP Hükümeti milletimizle dalga mı geçiyor? İsmet Yılmaz, Suriye tezkeresi için Meclis’ten destek istedikten birkaç gün sonra da askerliğin 12 aya indirilmesini istiyor. Yılmaz, hangi kurumun başında Bakanlık yaptığının farkında mı?..
Askerliğin 12 aya indirilmesi için, Genelkurmay Başkanlığı’nın da AKP hükümeti ile mutabakata varmasını anlamak mümkün değildir. Necdet Özel, Ege Ordusu Komutanı olduğu dönemde, Yunan helikopterlerinin adalarımıza asker taşımasını ve hudut ihlalini Genelkurmay’a rapor etmiyor, Genelkurmay Başkanı olduktan sonra Yunanistan Kıbrıs Dairesi’ni lağv ediyor, GES Komutanlığı’nı MİT’e devrediyor, şimdi de askerliği 12 aya indirmek için AKP Hükümeti ile mutabık kalıyor. Vatan toprakları işgal altındayken, Necdet Özel ne yaptığının farkında mı?”

Yazarın Diğer Yazıları