Kamu kurum ve kuruluşlarının yönetim kurullarının nasıl arpalık olduğu bir Türkiye gerçeğidir. İktidarlar, babalarının çiftliği gibi buraları eşe dosta yandaşa peşkeş çeker. AKP iktidarı da bunun en güzel örnekleri sergiledi!.. Kimin nereden ne kadar götürdüğü ve hangi yönetim kurulu üyeliğine hangi vasfından dolayı getirildiğini ne bilen ne araştıran ne de hukuki yollardan da olsa sorgulayan var... Arpalıklar büyüdü, semirdi. Yenileri eklendi, Bakan Yardımcılıkları gibi...
Sanayi ve gelişmemize Türk damgasını vurmak için var olan bir zamanların gözbebeği şu zamanların ne yaptığı pek bilinmeyen kısa adı TSE olan Türk Standartları Enstitüsü büyük standartlaştırma hamlesine imza attı!.. AKP icraatlarına uygun olarak yönetim kurulu üyeliklerine standart verdi. Kurumun resmi internet sitesinden aynen aldım. Deniyor ki;
" Türk Standartları Enstitüsü'nün görevleri şunlardır:
- Her türlü standardı hazırlamak ve hazırlatmak.
- Enstitü bünyesinde veya hariçte hazırlanan standartları tetkik etmek ve uygun bulduğu takdirde Türk Standartları olarak kabul etmek.
TSE Misyonu
Ülkemizin rekabet gücünü artırmak, ulusal ve uluslararası düzeyde ticaretini kolaylaştırmak ve toplumun yaşam düzeyini yükseltmek için; standardizasyon, uygunluk değerlendirme, deney ve kalibrasyon faaliyetlerini tarafsız, bağımsız, etkin ve güvenilir olarak sağlamaktır.
TSE Vizyonu
Hizmetlerimizde; ulusal, bölgesel ve uluslararası alanda tercih edilen, yönlendirici ve lider bir kuruluş olmak."
Gerçekten tam da öyle bir iş olmuş!..
TSE'nin yönetim Kurulu'nun 5 üyesi var. TSE'nin ayda 1 yapılan yapılan yönetim kurulu toplantıları ayda 4'e çıkarılmış. Hazirun ücreti 750 Türk Lirası. Anlayacağınız 1 üye ayda 3 bin TL kazanıyor. Yönetim Kurulunun TSE'ye aylık hazirun maliyeti 15 bin, yıllık ise 180 bin TL.
"Gemiciklerin yanında bunun lafı mı olur?.. Sen, şu Paradise Papers'dan çıkanları okumadın mı?" diye bana hayıflanmayın. Az bir durun hele!..
Adı üstünde, "hazirun ücreti"... Yönetim kurulu toplantısına katılıp imzayı basarsan alırsın parayı... TSE, yeni bir standart getirmiş; eğer o gün orada değilsen,yönetim kurulu toplantısına telekonferansla bağlan sonra al parayı. Uygulamaya da hemen başlamış. Şöyle örneklendireyim:
TSE Yönetim Kurulu Başkanı Sebahittin Korkmaz 17.03 2017'de İsviçre seyahatindeyken yönetim kurulu toplantısına telekonferansla bağlanıyor hem hazirun ücreti alıyor hem de yurtdışı seyahat ödeneği. Korkmaz,19.10.2017'deki yönetim kurulu toplantısına da Suudi Arabistan'dan telekonferansla iştirak ediyor, hem hazirun parası hem de yurtdışı ödeneğini cebe indiriyor. Bu uygulamanın yurt içi örneklerinin de olduğu da söyleniyor.
TSE kaynaklarından soruşturdum, buna yasal bir engel var mı diye. Hukuken bir boşluk olduğunu ve bundan istifade edildiğini kaydettiler. Peki, teftiş gitse, başkana, "siz yurtdışındayken bu toplantıyı niye yaptınız" dese... Veya,"bu kadar önemli ve sizinde telefonla katılmanız gereken bir toplantıda niye yurt dışına çıktınız" diye sorsa... Bu soruların cevabı var mı?..Yok!.. Kanunlarda boşluklar olabilir. TSE gibi adı üstünde olan bir kurumda böyle bir etik tartışmaya yol açmak doğru mu?.. Bu kafalarla mı standart veriliyor?...
Nitekim, TSE kaynaklarından edindiğim bilgiye göre; Sayıştay, bu durumu 2-3 ay önce görüyor ve kurumu "bu iş nasıl oluyor" diye sözlü olarak sorguluyor. TSE'den de Sayıştay'a, "Bizim 2012 yılında çıkardığımız bir yönerge var.Telekonferansla yönetim kurulu toplantılarına o yönergeye istinaden katılınır" cevabını veriyor. Ancak, o yönergede, telekonferansla katılan toplantılarda hazirun parası alınıp alınmayacağı da boşlukta bırakılıp herhangi bir şey belirtilmemiş. Hoş, Sayıştay da işin peşinden gitmemiş!.. Buyurun, standardın etik tartışmasına...
***
Daha neler var neler!..
TSE'nin bir de Türk-Rus ortaklığı ile kurulan SOJU TEST adlı bir kalibrasyon şirketi var. Şirketin Türk tarafının ana gövdesi Kayseri'de konuşlu. Genel Müdürlük makamı daha sonra Ankara'ya taşındı. TSE'deki iddialara göre; Genel Müdür B.A, başkan Sebahittin Korkmaz'ın danışmanlık şirketinden iş ortağı. B.A Kayseri'ye nadiren uğruyor. Şirket zararda. Türk tarafının hesapları da bloke edilmiş durumda. Arayan, soran, soruşturan var mı?.. Yook!..
TSE'nin bağlı olduğu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Bakan koltuğunda oturan Faruk Özlü ne yapıyor?.. Türk Standartları Enstitüsü, AKP Standartları Enstitüsü olmuş arpalık standartlarına tescil veriyor!..
