Obama da ilk başkan seçildiğinde benzeri bayram törenlerine şahit olmuştuk. "Bizimkiler" yere göğe sığdıramıyordu. ABD'nin politikalarında ne köklü değişiklikler olacaktı neler!.. "Müslüman kökenli" gerekçesiyle ne büyük ittifak (!) projeleri işitmiştik. Orta Doğu liderliğinin tarafımıza teslim edileceğinin geri sayımını yapıyorduk. Gerzeklikte sınır tanımayanlar örgütünün mensupları işi öyle ileri götürmüşlerdi ki; uçuşlarda kolay yardımcı pilotlar temin edebilmek maksadıyla adamın adını B. Hüseyin Obama diye yazıyorlar, bastıra bastıra vurgular yapıyorlardı.. Algı operasyonlarında pek de mahirlerdirler ya!.. ABD, Türkiye ne fark ederdi onlar için!.. Sahte algı ve hayal dünyasında akla ziyan fanteziler, "bizi deliğe süpürmeyin" ve beyzbol sopası görünene kadar sürdü!.. Obama'nın oval odasında yenen azar ve fırçaların ucundan acıcıkının bile sızması yalan dünyasının yerle bir olmasına yetti..

Rüzgar gibi geçen 8 senenin ardından tekrar döndük başa. İktidar ve yandaşlarının Trump muhabbeti ve heyecanına ve de memnuniyetine şahit olmak için 2 adet havuz gazetesi almanız 1 adet de havuz tivisi seyretmeniz yeter de artar.

Ne yapalım? Biz de modaya uyalım dedik. Başımız kel mi!..

Hakkari'de, Tunceli'de, Van'da, Şırnak'ta şehitler verilirken, yurdum topraklarında bombalar, roketatarlar havada uçuşurken... 10 Kasım'da Anıtkabir'de "Ata'nın huzurunda ordu-millet el ele" etkinliği aniden(!) yalan olurken "Trump'ın seçilmesiyle Türkiye nasıl etkilenir" ana gündemine takıldık. Değişik çevrelere sorduk, görüşlerini aldık. Şöyle;

MHP Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ:

"Bu seçim Amerikan seçmeninin Amerikan yerleşik düzenine karşı bir başkaldırıyı temsil ediyor. Bu başkaldırının iktidara taşıdığı Trump başkan olunca bu başkaldırıyı politik alana aktaracak mı onu göreceğiz. Yapılan ilk açıklamalardan yeni yönetim Türkiye'de daha yakın ilişkiler istiyormuş havası veriyor. "

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz:

"Amerika Adalet Bakanı'nın da kim olacağı da önemli FETÖ soruşturmasını yürüteceği için. Dışişleri Bakanı CIA ve Pentagon önemli, Trump'ın dış politikada nasıl bir çizgi takip edeceğini zamanla göreceğiz. Ama Amerikan politikasının kritik konularda çok değişeceğini düşünmüyorum. Sadece IŞİD'le mücadele keskinleşecek. Suriye'deki savaşın sonlanması bir ivme kazanacaktır. Afganistan'da cihatçı gruplara karşı verilen savaşta daha keskin siyaset takip edilir. Genel manada İslam dünyası ile ilişkilerde söylemlere rağmen rasyonel bir çizgiye kayılacağını tahmin ediyorum."

Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka:

"Türkiye siyaseti, bu seçime endeksli bir siyaset izleyemez. Her iki ülkenin de tüm dünya ülkelerinde olması gerektiği gibi iç ve dış politikada birbirine karışmaması ve bağımsız bir hat oluşturması gerekir. Bununla birlikte Trump'ın seçilmesi dünyada süregelen ekonomik ve jeopolitik krizin bir sirayetidir. Türkiye'nin bağımsız politik hat konusunda ısrarcı olması gerektiğinin altını çizmem gerekir."

Sadettin Tantan (Eski İçişleri Bakanı):

"Zaten dünyada kirli sermaye egemen olduğu için adaletsizlik çoğalıyor. Kirli sermaye bütün halkları tehdit ediyor sadece Türkiye'yi değil. Türkiye'de millî sermaye egemen değil. Türkiye'de kirli komisyon sermayesi var. Siyaset kirlendi ve halktan koptu, kendini düşünüyor. Küresel sermayenin ve millî sermayenin çatışması var. Trump'ın geçmiş arşivi dikkate alınmamış. Kennedy'lere de baktığınız zaman babaları kaçakçı."

İsmail Hakkı Pekin (Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı):

"Türkiye'nin Trump'ın seçilmesinden çok fazla etkileneceğini sanmıyorum. Çünkü, Trump ya da Clinton da seçilse ABD'nin dış politikası değişmeyecek. Dış politikaya etkisi şu anda ne görüyorsak aynı olur. Trump, Türkiye'yi Amerika'yı yakın yapmaz."

Stratejist Cahit Armağan Dilek:

"Amerika'nın uzun vadeli planlarının çok fazla değişmesi beklenmemelidir. Türkiye'yi ilgilendirecek olan konu dış politikası ve güvenlik politikalarıdır. Türkiye'nin Irak ve Suriye bağlamındaki sorunlarını çözebilecek açıklamaları da var. Suriye'deki sorunun Rusya'nın inisiyatifiyle çözülmesine yönelik görüşü var. Bu Türkiye'nin lehine bir durum."

Emekli Büyükelçi Onur Öymen:

"Trump, Pandora'nın kutusu ve ne olduğunu bilmiyoruz. 15 Temmuz darbe girişimine Clinton'dan daha fazla tepki gösterdi. (Amerika'da o kadar çok insan hakları problemi var ki başkasına yol gösterecek durumda değiliz) dedi. Genelde iyimserlikle karşılamak lazım. İktidara geçince kampanyadaki sözlerinin uygulanması beklenmiyor ama IŞİD ile ortak mücadele edeceği söylemi gerçekleşirse bu Türkiye için olumlu olur."

Mahallemizin simitçisi Ali Bey:

"Bence kötü, Amerika'nın hiçbir başkanı iyi değil, bu da iyi olmayacak. Kimse umut verici bir şey söylemiyor. Obama Müslüman kökenliydi ama hiçbir farkı olmadı. Bu da Müslümanları sevmiyormuş, daha kötü olabilir."

***

Bendenizin görüşlerini soracaksanız. Benim kafam öyle üst düzey politikalara basmaz!.. Fakir bir Türk vatandaşı olarak gördüklerimden ötesini okuyamam. Hele söz konusu ABD ise!..

Bilebildiğim; Washington'da bizim Başkanı onbaşı karşılar... Ankara'da ABD Genelkurmay Başkanı bizim Genelkurmay karargahına subay atar. Ancak bu zaviyeden bakabildiğim için diyebilirim ki; Trump'ın seçilmesiyle Washington'daki onbaşı teğmen, Ankara'da Hulusi Akar Mareşal olur. Beyaz Saray'da itina ile saklanan beyzbol sopasının durumunda değişiklik olmaz. Bir daha ne zaman ve kime sallanılır?.. Uzman da, kâhin de değilim ki be birader!..