TRT'nin "güneydoğumuz Kürt bölgesi" haberi
Türkiye, yerel seçimlerde oy vermeyi 31 Mart seçim günü tamamladı. Tamamladı ama Cumhur İttifakı'nın kaybettiği İstanbul ve Ankara gibi şehirlerde oy sayımı tamamlanmadı. Bu haliyle Türk siyasi tarihinde belki de en çok sayılan bir seçim olarak yerinde kalacak.
Seçim propagandaları sürecinde Cumhur İttifakı söylemlerini beka tehdidi üzerine oturtmuştu.
Bu köşede Türkiye'nin beka tehdidi değil yönetememe sorunu olduğunu defalarca yazdım. Ama PKK terör örgütünün ABD desteğiyle Suriye kuzeyinde PKKistan kurma planları olduğunu da yıllardır ısrarla vurguladım. Suriye kuzeyinde istediğini alabilecek PKK'nın bu başarı hikayesini Türkiye içlerine taşımak isteyeceği konusunda da uyarılar yaptım.
Yani Türkiye'yi yönetenlerin konuyu iç politika ağırlıklı ele alıp yanlış yönettiklerini söyledim. PKK terörü tehdidini olduğundan küçük (üç beş çapulcu, eylem yapacak halleri kalmadı, nefes alamıyorlar vs) göstermek nasıl hataysa, Türkiye'ye beka tehdidi yaratıyor demek de hataydı.
PKK terör örgütü Türkiye'de terör estirirken, Kürt halkının temsilcisiymiş, onları koruyacakmış söylemlerini kullanıyordu. Ama en çok da Kürt kökenli vatandaşlarımızı katlettiği bir gerçek. Durum böyleyken Türk hükümetleri, PKK'lı teröristlerle Kürt kökenli vatandaşlarımız arasında ayırım yapmakta gayret sarf etmekle birlikte kısmen başarılı oldu.
2013 yılında başlayan müzakere sürecinde ise iş kontrolden çıktı ve Nevruz bayramında teröristbaşının mesajlarının okunması, kutlamaların PKK propagandasına dönüşüp devletin gözü önünde halkın teröristlerle yanyana gelmesiyle PKK bir hedefine daha ulaşmış oluyordu.
PKK, Türkiye'nin güneydoğusunu Kuzey Kürdistan olarak adlandırıyor, PKK güdümündeki sözde siyasi partilerin temsilcileri de Kürdistan bölgesi demekten çekinmiyorlardı. Barzani'nin TV ve gazeteleri, Türkiye'nin doğu-güneydoğusundaki şehirleri Kürt illeri olarak gösteriyordu.
Bu söylemlere Ankara'dan tepki gösterilmemesi PKK ve yandaşlarını cesaretlendiriyordu. 31 Mart seçimleri öncesi PKK ile bağı olduğunu reddetmeyen siyasi partinin Kürdistan'da seçimin galibi olacaklarını söylemesine, Cumhurbaşkanı Erdoğan (daha önceki yıllarda söyledikleri var ama) haklı olarak tepki gösterdi ve Türkiye'de Kürdistan diye bir bölgenin olmadığını, Kürdistan isteyenlerin Irak kuzeyine gitmesini söyledi.
Hemen söyleyelim ki, Irak'ta da Kürdistan diye bir bölge yok ama 2003 ABD işgali sonrasındaki emrivakilerle Irak kuzeyinde bir Kürt bölgesel yönetimi oluşturuldu.
Beka konusunun PKK terörü ve Kürt kökenli vatandaşlar bağlamında ele alındığının 31 Mart seçim gecesi Erdoğan'ın balkon konuşmasına da yansıdı. Şöyle diyordu: Beka meselesi konusundaki hassasiyetimize sahip çıkan tüm vatandaşlarıma, özellikle de Kürt kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Güneydoğu Anadolu Bölgemizin seçim sonuçları, Kürt kardeşlerimizin kendi iradelerini pazarlık masasına sürenlere verdiği çok önemli bir derstir.
Erdoğan niçin böyle konuşma ihtiyacı hissetti, niye beka konusunu Kürt kökenli vatandaşlar üzerinden vurguladı ayrı yazı ve çalışmalara konu. Ama konuşmasının sorunlu mesajlar içeren haberlere dönüştüğünü görüyoruz.
TRT World, Türkiye'nin dünyaya açılan kapılarından biri. Türkiye'nin mesajlarını yabancılara yansıtıyor. İşte bu kanalın Twiter hesabından Cumartesi günü atılan bir twitte çok tehlikeli ve skandal ifadeler yer aldı. Muhtemelen bu haber TV kanalında da yayınlanmıştır.
İlk twitte "President Erdogan's AK Party has secured a foothold in the predominantly Kurdish region for the first time (Başkan Erdoğan'ın AK Parti'si ilk defa bariz şeklide Kürt bölgesinde konumunu güçlendirdi)" ifadesi yer almıştı.
Buradaki Kürt bölgesi ifadesinin hatalı olacağını düşünmüş olacaklar ki bir süre sonra o twiti değiştirip "in Turkey's Kurdish majority southeastern region (Türkiye'nin Kürt çoğunluklu güneydoğu bölgesi)" ifadesiyle paylaştılar. Ancak, twittle birlikte paylaştıkları videoda ilk ifadenin aynen kaldığının farkında değiller!
Aslında her iki ifade arasında bir fark yok. Kelime oyunlarıyla ilk hatanın üstü örtülmeye çalışılmış ama olmamış. Güneydoğunun Kürt bölgesi olduğu vurgusu duruyor. TRT bu haberi ve paylaşımı hemen kaldırmalıdır.
Bu TRT World'ün ilk hatası değil. 5 Ocak 2017'de İzmir Adliyesi önündeki terör saldırısında kahramanca teröristlerle çatışan polis memuru Fethi Sekin ile ilgili paylaşımında "(Kurdish police officer Fethi Sekin is being hailed as a hero after Turkey's Izmir attack) Kürt polis tanımlamasını" kullanmıştı.
TRT devletin kurumu. Haberleri, yorumları devletin görüşü olarak algılanır. TRT World paylaşımlarında neden bu tür etnik/mezhepsel kimlikleri öne çıkarır? TRT World kimin görüşlerini yansıtıyor? Devletin kurumu Kürt polis, Kürt bölgesi derse ABD'nin, AB'nin Barzani'nin benzer söylemlerine karşı ne diyeceğiz? Bu tür açıklama ve haberlerle onların Türkiye'yi alt kimlikler üzerinden bölme planlarının önü açılmıyor mu?
Türkiye'de Kürdistan yoksa, ki yoktur, Kürt bölgesi de olamaz. Türkiye'de etnik/mezhepsel ayırıma dayalı bölge hiç olmadı, olmayacak da. Aksinde ısrar Türkiye'yi böler.