​​​​​​​TRT Müzik Koordinatörü görevden alındı

Bir okurum 30 Ekim tarihli "TRT Müzik'ten Diyanet'e ders" başlıklı yazımı eleştiriyor. Aslında iyi niyetli yazılmış bir mesaj; "Müslüman dünyadan tek bir insanın kendisini halife sanan kişilerin peşinden gideceğini sanmıyorum" diyor.

Şunu sormak istiyorum "Peki, Bağdadi gibilerin liderliğini yaptığı oluşumlara ne diyecek?" Türkiye'de birkaç marjinal dışında böylesi akımlara itibar etmez demek, gaflettir.

Buna ne diyeceksiniz?

Sözünü ettiğim yazımı eleştiren şahsa bir de haber vermek istiyorum. Bahse konu köşemde, teşekkür ettiğim TRT Müzik kanalının koordinatörü Süleyman Bektaş. Onu tebrik ettiğim gün görevden alındı. Peki neden? Bir gün sabredilemez miydi? Cumhuriyetin hakkını verdiği için mi? Yoksa onun yüzünden önemli tarihî günlerimizde hutbelerde Atatürk'ün adının geçirilmemesini engellediğimiz için mi?

Önümüz 10 Kasım

Girişte sözünü ettiğim zatı muhterem bu azli nasıl değerlendiriyor, merak ediyorum. Süleyman Bektaş sadece Gazi Mustafa Kemal'in sevdiği şarkılardan oluşan bir Cumhuriyet Bayramı programı hazırlamıştı. Peki 10 Kasım'da ne yapılacak? Sansür mü uygulanacak, yoksa canlı yayından vaz mı geçilecek?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Büyük Önder'i görmezden gelmesinden hiç söz etmemeye devam mı edilecek.

Açıklamalılar

İçimi acıtan, benim yazımla görevden almanın aynı güne denk getirilmesi idi. Birilerinin hâlâ "Türkiye'de hilafet tehlikesi yok" demelerine şüpheyle bakmalıyız. Kendilerini TRT'den sorumlu sananlar da mutlaka açıklama yapmak zorundadır.

Bektaş'ın azledilmesinde bilmediğimiz başka nedenler varsa derhal kamuoyuyla paylaşılmalıdır...

Plebisit tehlikesi

Hüseyin Movit dostumuz Suriyeliler konusunda önemli bir tehlikeye dikkat çekiyor:

"Bombalardan kurtulmak ve daha iyi şartlarda yaşamak için ülkemize göç edenlerin sayısı her geçen gün artmakta. Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin öncelikli demografik yapının ne hâlâ geldiği gizlenemez halde.

Tedbir alınıyor mu?

Mültecilerin bulundukları yerlerde asimile olacaklarını sanmak hayalciliktir. Devlet buna karşı ne gibi tedbir almaktadır? Bunların illerinde bulundukları yerde plebisit istemeleri sürpriz mi olur?

Sınırdan öte, 30 kilometre mi yoksa 40 kilometre mi tartışmalarından önce bu konu dikkate alınmalıdır."

ÖZEL NOT: Plebisit orada ikamet edenlerin hangi yönetimi seçtiklerini belirleyen referandumdur.

Zorlu'ya adres

Yollanan mesajlar arasında Prof. Dr. Kürşad Zorlu'yla olanların sayısı dikkat çekici. Birkaç örnek vermek istiyorum:

Hazım Özbek'inki ilginç; "Sayın Kürşad Zorlu'yu illa ki MHP'ye gönderme çabasını anlamıyorum. İYİ Parti'ye katılmasının sakıncası mı var?"

Adana'dan emekli öğretmen Mehmet Öztürk daha iddialı; "Neden MHP? İYİ Parti'nin suyu mu çıktı?

Bahçeli, Ülkücüleri bölmüş, zayıflatmış, koltuğu uğruna daha önce yerden yere vurduğu kişiye sığınmıştır. 19 senedir sabrettik, 'lider, doktrin, teşkilat' üçlemesine bağlılığımızdan sabrettik.

İYİ Parti bütün Türk milliyetçilerine, ülkesini sevenlere iyi gelecektir."

Ozan Arif'i dinleyin

Kayseri'den Yavuz Atlı'nın satırları az ama öz:

"Sayın Ayeri,

Ayrıntıya girmeyeceğim. Madem Kürşad Zorlu dediğiniz gibi iyi biriyse, İYİ'lere eş olsun.

Babam 2004'te 29 oy farkıyla Güneşli Belediye Başkanlığı seçimini kaybetmişti. Üç ay sonra rahmetli oldu. Muhsin Yazıcıoğlu telefonla aradı ve taziyede bulundu. Babam MHP'den Kayseri il genel meclisi üyeliği yapmıştı. Buna rağmen bu partiden arayan soran olmadı. Adam olmanın farkı budur. Ozan Arif'in "Şerefsiz" şiirini YouTube'tan kendi sesiyle dinlemelerini tavsiye ederim. her şeyi gayet net açıklıyor.

Selamlar."

ARMAOĞLU: Belma Akgün, Tamer Özdemir'le ilgili yazımda sözünü ettiğim Prof. Dr. Fahir Armaoğlu'nun AÜSBF'de siyasi tarih hocası olduğundan bahsediyor. Tabii övgülerle:

"Çocukluğumdan beri gariban evimize Tercüman girerdi. Babam, gazlı lambanın ışığında bana Anahtar Deliği'nden'i -Orhan Tahsin- ve Murat Sertoğlu'nun pehlivan tefrikalarını okuturdu.

Cömertler Matbaası Grafik Tasarım Bölümü'nden Engin Çıldır'ın ilgisine teşekkür ediyorum. Gönderdiği fotoğraf ve sayfaları aldım. Hepsi pırıl pırıl.

GÜNÜN SÖZÜ

Elde edilecek bir şey olduğunda, kimse doğruyu söylemez! Elizabeth Bowen

Yazarın Diğer Yazıları