İstanbul'da trafiğe kayıtlı araç sayısı 3.7 milyona ulaştı. Basında da sık sık ''trafik iflas etti'' haberleri yer alıyor. Geçen hafta Boğaz Köprüsü'nde aynı gün iki intihar girişimi oldu. O gün trafik felç oldu ve gece yarısına kadar devam etti.
Trafikte on dakikalık yol için saatlerce beklemek insanların psikolojisini bozuyor. Yetmedi, trafik düzenini bozanlar, trafikte kurallara uyanları daha çok yıpratıyor.
Bir yemekten çıkıyorduk. 30 yaşında bir müteahhit... Mercedes arabasına bindi. Koruması var... Trafik polisinin kullandığı mavi- kırmızı çakarları yaktı ve polis sirenine bastı gitti.
Sabah ve akşam, Fatih Köprüsü'nden TEM'den gidip gelirken arıza şeridini kullanan bir sürü araç oluyor. Bu araçlar sivil plakalı ve hemen hemen hepsinde trafik polisinin mavi-kırmızı çakarları var... Bazıları polis... Sivil polislerin mavi tavan lambası var.
Yasaya göre, trafikte arıza şeridini kullanma hakkı olan araçlar:
1) Cankurtaran, ambulans ve acil hasta taşıyan diğer araçlar, (Mavi-kırmızı veya mavi çakarlar)
2- İtfaiye araçları ile benzeri acil müdahale araçları, (kırmızı çakar)
3- Sanık veya suçluları takip eden veya genel güvenlik ve asayiş için olay yerine giden zabıta araçları, (Mavi-kırmızı çakarlar veya mavi tepe lambası)
4- Trafik güvenliğini koruma veya trafik kazasına el koyma amacı ile olay veya kaza yerine giden trafik hizmetlerine ait araçlar, (Mavi-kırmızı çakar veya mavi tepe lambası)
5- Yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşa ait kar ve buz mücadelesi çalışmalarında görevli araçlar, (Mavi tepe lambası)
6- Sadece alarm sırasında olmak üzere sivil savunma hizmetlerine ait araçlar, (Kırmızı tepe lambası)
7- Hizmetin devamı süresince koruma araçları ile korunan araçlar. (Mavi tepe lambası)
Ayrıca bu araçların çakar ve siren kullanması için göreve gidiyor olması gerekiyor.
Hesap ettim trafiğin yoğun saatlerinde 10 kilometrelik TEM'de en az 20 araç, önüne arkasına, düzensiz bir şekilde mavi-kırımızı çakarlar takarak arıza şeridine giriyor. Bazen yol tıkanınca cankurtaranlar geçemiyor.
Bir ara merak ettim; Belediye Başkanları, beşle on arasında değişen başkan yardımcıları çakar ve siren kullanıyor. Birçok iş adamı nasıl oluyorsa siren kullanıyor. Birçok milletvekili, Başbakanlık veya Cumhurbaşkanlığı danışmanları, bazı rektörler de çakar kullanıyor.
Rektörlerin arabası zaten kırmızı plakalı, ayrıca neden polis çakarı kullanırlar? Gerçekten akla zarar işler!
***
Hakkı olmayan birisinin trafik polisi lambalarını ve sirenlerini kullanması elbette suçtur. Ancak trafik polisi yakalayınca, siren tellerini kesiyor ve bunlar küçük para cezaları ile kurtuluyorlar. Yapılması gereken yasal değişiklik yapılarak, hakkı olmadan ve yasada yer almadığı halde polis çakar ve sireni kullananları, sahtekârlık kapsamına almak ve bu kapsamda ceza uygulamaktır.
Öte yandan trafik polisi de rahat denetim yapamıyor. Bir siyasinin üstüne giderse, siyasi de haksız yere polisin üstüne gidiyor. İdarenin polisi koruması ve hatta bu alanda yasal düzenleme yapılması gerekiyor.
Bu sorunlar son on yılda tırmandı. Bu olaylara bakınca ''Acaba Türkiye'nin yeni gerçeği ve yeni doğrusu bu mu?'' diye kendi kendime soruyorum. Ve ''inşallah bu yanlışlara alışmayız'' diyorum
