Oğuzhan, Atiba ve Quaresma gibi 3 etkili oyuncusundan yoksun ve de yorgun Beşiktaş karşısında, Trabzonspor yenilmeyerek içeride esen fırtınayı şimdilik savurdu denebilir. Ya da, başta teknik direktör Ersun Yanal olmak üzere yönetimin de tartışılması derin dondurucuya değilse bile buzdolabına kaldırılmıştır.
Bu durumda "Beşiktaş karşısında alınan böyle bir beraberlik Trabzonspor yönetimini ipten almıştır" diyebiliriz. Bir de, son dakikalarda yakaladığı fırsatlardan birini gole çevirip sahadan galibiyetle ayrılmış olsaydı, ne olurdu? Yönetim ve teknik adamın opsiyonunu epeyce arttırırdı.
Beşiktaş karşında Ersun Yanal'ın, ilk 11'i kurarken yaptığı hesabın içinde muhakkak ki, Beşiktaşlı futbolculara yönelik olacak müdahaleler önemli yer tuttu. İlk kez sol savunmada oynayan Hubocan, son haftalardaki Mas'tan çok daha iyiydi. Önazi'nin istenilen düzeyde olmasa da Kucka ile birlikte daha derli toplu bir ön savunma yarattılar.
Gelelim Sosa'daki ısrara... Sosa'nın kariyeri belli, tecrübesi ortada. Oyuna etki yapıyor. Ancak maalesef sonuca etki noktasında yok denecek kadar az bir katkısı söz konusu. Bir de benim takılıp kaldığım, "serbest atışları Sosa mı, yoksa Yusuf mu daha iyi kullanıyor?" sorusuna cevap aramak var ki! Beşiktaş karşısın da "Yusuf'u çok arattı" deyip de, "2'si direk kaleyi cepheden gören, 3'ü de yanlardan olmak üzere kullandığı 5 serbest atışın hiç biri tehlike yaratmadı" diye eklesem haksızlık etmiş olur muyum? Hayır. Kullanılan atışlar ortada.
Gelelim hakem Fırat Aydınus'un kararlarına ve bunlara bağlı olmayan kartlarına. Belki kartlar bu kadar tartışılmazdı.. Ama Pepe'nin elle yaptığı açık oynamada sarı kartı es geçince, sonrasında verdiklerinin hepsini tartışılır hale getirdi. Hele hele bir pozisyonda "Neden sarı kart göstermedin?" diye Beşiktaşlı 5-6 futbolcunun yüzüne karşı "kart kart" işaretlerini (ki biliyorsunuz bu hareket de sarı kart gerektiriyor) ısrarla yapmalarına seyirci kalması yok mu? "Pes doğrusu" dedirtmedi değil.
Ez cümle, sonuç itibariyle alınacak bir mağlubiyetin Trabzonspor'u darmadağın hale getireceği aşikar olan maçın kaybedilmemesi, bordo-mavili yönetim için sil baştan olmasa da, "kaldığımız yerden devam" anlamına gelecektir
