Töre'den söz etmek...
Bir dergi, yaklaşık 25 yıl sonra yeniden okuyucularıyla buluştu. Bu yılın Şubat’ında; fikir meydanına, sanat dünyasına, edebiyat ufkuna; adeta “Ben geldim!” dedi. Fikrimize, ruhumuza, gönlümüze ‘güngörmüş’ bilgelikle merhaba diyen bu derginin adı: Töre!
Töre’nin yeniden karşımıza çıkmasına hiç şaşırmıyorum. Çünkü sevgili Yağmur Tunalı’nın ilk sayıda dediği gibi “Büyük gelenek çizgileri böyledir: Battıkları yerden bir başka türlü çıkmayı başarabilecek bir genetik sağlamlıkla doğarlar”.
Töre altı aydır; her ay, yılların birikimiyle yayımlanıyor. İlk sayı 1970’li yıllarda Töre’yi kültür dünyamıza sunan; görkemli eserleriyle edebiyatımıza farklılık katan Emine Işınsu Öksüz Hanımefendi’ye adanmış. Bu gerçekten çok soylu bir davranış olmuş. Çünkü Töre demek, bir anlamda Emine Işınsu demektir. (Bu vesileyle; sönmeyecek güneşimiz Emine Işınsu Hanımefendi’ye ve saygıdeğer eşleri İskender Öksüz Beyefendi’ye esenlikler diliyorum.)
Töre’nin Temmuz sayısı da diğer sayılar gibi dopdoluydu. Edebiyat adına, sanat, estetik, fikir adına ne varsa hepsi sayfalarındaydı. Bu derginin diğer kültür sanat, edebiyat dergilerinden çok önemli bir farkı var. Bu farkı kolay anlatabilmem için şöyle bir giriş yapmalıyım: Vatanına yapılan saldırıları gördüğü halde; sakin biçimde ‘meleklerin dişi mi, erkek mi olduğu’tartışmasını sürdüren ilkesiz ve duyarsız sözde bilgeler topluluğunun mantığı, bu dergide yoktur! Kuşkusuz ‘sanat, edebiyat aşkı’ elbette önceliklidir. Ama bundan daha öncelikli olan, yurdumuzun esenliği; insanımızın güvenliği konusundaki fikirlerdir. İşte bu nedenle Töre dergisi Temmuz sayısının ilk sayfasında, bilge devlet adamlarımızdan Millî Düşünce Merkezi Başkanı Sayın Sadi Somuncuoğlu’nun terör konusunda “Ne yapılmalı?” başlıklı önerilerine yer vermiş. Dergi, bu konuda okuyucularından katkı bekliyor.
Temmuz sayısında yazı, şiir, desen, resim ve araştırmalarıyla; dergiyi kültür kaynağı haline getiren 55 katılımcının sadece adlarını vermek istiyorum: Sadi Somuncuoğlu, Nafiz Nayır, Suat Çırakoğlu, Nuray Alper, İsmail Cengiz, Nurala Göktürk, Sakin Öner, Beytullah Avcı, Dursun Elmas, Mevhibe Savaş, Şemsettin Dervişoğlu, Selma Harnupçu, İbrahim Metin, Necdet Sevinç, Burhanettin Uzun, Hakan İlhan Kurt, Atilla Bağcı, Sadettin Gömeç, İlter Yeşilay, Mehmet Sağ, Mehmet Nuri Parmaksız, Hacer Karakaya, Leyla Arsal, Vahit Türk, Sevim Yakıcı, Ahmet Şafak, Talân Ayşe Kanca, İdris Acar, Huşeng Caferi, Hasan Kağan Yayla, Gültekin Öztürk, Emel Demirezen, Ahmet Vehbi Ecer, Osman Aktaş, Ahmet Tevfik Ozan, Ömer Aydoğan, Ahmet Yozgat, Roza Kurban, Oğuz Çelik, Zehra Ulucak, Hanım Halilova, İbrahim Berber, Ali Oktay Özbayrak, Vagıf Sultanlı, İlhan Kurt, Oğuz Çetinoğlu, Mehmet Şadi Polat, Üzeyir Lokman Çaycı, Coşkun Çokyiğit, Sadettin Kaplan, Mehmet Başbuğ, Halil Gülel, Mesut Dikel, Vagıf Ucatay, Jafar Shadkam.
Derginin içeriğinden söz etmeyi çok isterdim. Ama hangi birisinden? Ahmet Vehbi Ecer’in İslam’da akla önem veren İmam Maturidî’yi anlatan o görkemli yazısı gibi, her konu birbirinden güzel...
Fikir Sanat ve Edebiyatta Töre Dergisi’nin künyesi şöyle: Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü: Ömer Faruk Beyceoğlu, Yayın Danışmanı: A. Yağmur Tunalı, Sanat Koordinatörü:
H. Nurcan Yazıcı ve Ahmet Şafak, Editör: İbrahim Metin...
Dergiye 312. 472 70 10 ve 534. 081 98 01 numaralı telefondan veya tore@toredergisi.com mailto:tore@toredergisi.com , www.toredergisi.com http://www.toredergisi.com elektronik adreslerden ulaşabilirsiniz.
Sanat ve fikir dünyamıza eşsiz katkılarda bulunacağına inandığım ‘aksakal’ Töre dergisine çok uzun yıllar dilerim.