“Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almasına” kim karşı çıkabilir;
Ama bugün gizli oturumda bir karar vermek durumunda olan siyasi partiler; “grup kararı”ne olursa olsun kendi içlerinden gelen sese kulak vermesi az da olsa ihtimal dahilinde olan “vicdanı hür” vekiller “TSK’ya sınır ötesi harekat yetkisi vermek istiyorlar” ve fakat “ülkelerinde yabancı/işgalci asker istemiyorlar” belki...
Yahut “Irak’a girsin” ama “Suriye bataklığına hayır” diyorlar belki...
Nasıl karar verecekler?
Veya tam tersi “Suriye’ye girsin de Irak nereden çıktı şimdi; madem Kandil yan gelip yatma yeri değildir, madem Kandil’in başkomutanı da sizin müzakere ortağı; eh bir zahmet onlar savaşıversin” diyen çıkacak belki....
Aaaa; olmaz ama değil mi; sonuçta “Irak’ın kuzey bölgesinde silahlı PKK terör unsurları varlığını sürdürmektedir” tespiti de “tezkere” nin gerekçelerinden biri!
Ve Öcalan hâlâ masada ve YPG ile PYD hâlâ ittifak!
***
Bağımlılıkla kalmadı; iktidar “torbacı” gibi.
“12 Eylül referandumu” nda yaptılar aynısını; bir kesimi “darbe” ile bir kesimi
“mezhepçilik”le korkutup onaylattıkları “torba”; az zamanda “çuval” oldu kafalarına geçirildi.
Silivri’de yaptılar; elma armut, yaş kuru hepsini aynı “torba”ya attılar... Çarşafa dolandılar; “kumpaaaas” diye paçalarını nasıl kurtaracaklarını şaşırdılar.
Ders alır insan değil mi? Ama yok. Ne varsa artık o “torba”da; ne kokluyorlarsa, vazgeçemiyorlar. Bu sefer de bir kesimi PKK ile, bir kesimi IŞİD ile, bir kesimi Esad ile korkutarak; TSK’yı “Orta Doğu” torbasına soktular;
Yeni “çuval”lardan korusun Allah!
Ki gazeteci kılıklı AKP sözcüsü “askerimizin Orta Doğu’daki siyasal varlığımızın yerini alacağını” söylediğini düşününce;
“Siyasal varlığımız”ın Orta Doğu’daki yeri belli!
***
Tek tesellimiz “Türkmenler’in tutunacak bir dalı olacak” diyeceğim; TSK’nın sınır ötesindeki varlığıyla ilgili olarak tezkeredeki şu “hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe tayin edilecek” ifadesi var ya, yumru gibi oturuyor boğazıma, onu da diyemiyorum!
Dün Pentagon sözcüsünün açıklamasını duydum:
“İrade Ankara’da” dedikten sonra bu “irade”nin çerçevesini çok kısa ve net şöyle çizdi:
“Yardım etmek ZORUNDA.”
