Memur ve memur emeklisi maaşları, hamaset düzeyinde tartışılıyor. Demokratik ve hukuki altyapı , kurumsal sendikacılık , yaşam standardı ve insan refahı açısından tartışılmıyor. Siyasi iktidarın, göz boyama ve algı yaratma politikaları içinde, memur piyon olarak kullanılıyor.
Bu dediklerimi memur maaşlarının enflasyona göre düzeltilmesinde görüyoruz. Sendikanın istediği , bakanın teklifi ve enflasyon verileri arasında tutarlılık yok. Sonuçta; Toplu sözleşmelerde kaybeden hep memur oluyor.
1.Bakan sendikanın istediğinin üçte birini teklif ederek, memurla dalga geçti.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri için, toplu sözleşme toplantısında ;
Memur-Sen’in 2024 için istediği, 2024 aylık ortalama yüzde 60,5 artış demektir.
Bakanın 2024 teklifi ise aylık ortalama yüzde 19,13 artıştır.
Merkez bankasının 2024 için TÜFE hedefi yüzde 33’tür.
Üç benzemez !
Memur -Sen’in 2025 yılı için istediği aylık ortalama artış yüzde 34,4 ,
Bakanın teklifi yüzde 8,65 dir.
MB’nın 2025 TÜFE hedefi ise yüzde 15’tir.
2025 yılı içinde doğru bir hesap yok.
2. Memura enflasyon farkı geç veriliyor. Bu yolla memurun alacağı enflasyondan dolayı erozyona uğruyor.
Diyelim ki 6 ay sonra memura 20 yüzdelik puan TÜFE farkı ödenecektir. 6 ay sonra alacağı fark nedeniyle ortalama 3 aylık kaybı olacaktır. Bu fark ta 5 puan eder. Yani memura 20 puan fark, 5 puanda geç almaktan dolayı ortaya çıkan enflasyon farkı, toplam 25 yüzde puan artış yapılmalıdır. Enflasyon farkını her ay almış olsaydı, böyle bir kaybı olmayacaktı. Ancak her ay enflasyon farkı, psikolojik olarak enflasyonla mücadeleyi zorlaştırır. Bunun maliyeti memura kesilmesin, geç düzeltme nedeni ile ortaya çıkan enflasyon farkı ödensin.
3. Maaşların TÜFE’ye göre düzeltilmesinde memur kaybediyor.
Çünkü memurun harcama sepeti ile yıllık TÜFE sepeti arasında fark var. Söz gelimi memurun harcama sepeti içinde gıdanın payı yüzde 40 dolayındadır. Oysaki TÜFE’de yüzde 25 dolayındadır. Gıda fiyatları TÜFE’nin üstünde artıyor. Memur kaybediyor. Doğrusu memur maaşları için geçinme endeksi hazırlanmalı, ayrıca artışlarda asgari sosyal yaşam standartları dikkate alınmalıdır.
4. 1980 darbesinden sonra gelen hükümetler işçi ve memur sendikalarını böldü ve sendikasızlaşma yarattılar.
Memur sendika listesi 4 sayfa tutuyor. İnsan saymakta zorlanıyor. 242 memur sendikası var. Bu sendikalardan birinin yalnızca tek bir üyesi var. İki sendikanın da 4’er üyesi var. Maddi avantaj sağladığı halde memurun yarısı sendikalı değil.
9 adet konfederasyon var. Hepsinin ideolojik çizgisi farklı. Parçalanmış durumda ve memurun hakkını savunmak modunda değiller.
Görüşmelere katılan en fazla üyeye sahip Memur- senin eski başkanları ya AKP’den milletvekili oldu veya aday oldular. Sendikayı siyasete atlama taşı olarak kullananlar, memur haklarında direnebilir mi?
Maalesef CHP dahil, diğer tüm partiler Türkiye’nin sendikasızlaştırılmasına seyirci kaldılar.
5. Uyuşmazlık halinde taraflar kamu görevlileri hakem kuruluna gider.
Gel gör ki,11 üyeli Kamu görevlileri hakem kurulunda yalnızca 4 sendika üyesi var. Diğerleri hükümet tarafından seçilenler ve bazı bakanlıklarca görevlendirilen üyelerdir. Bu günkü düzende çok açıktır ki kurul üstünde hükümet daha etkilidir.
Bu kurullar, başkanlık sisteminden önce kısmen çalışırdı. Şimdi ise bu tür kurullar zevahiri kurtarmak içindir.
6. Memurun grev hakkı yoktur.
Grev yapamaz ve grevi destekleyemez. Gerekçe kamu hizmetlerinin aksamasını önlemektir. Eğer hükümetler kamu hizmetlerinin aksamasını istemiyorlarsa, memurun demokratik hakkını elinden alarak değil, onlara haklarını vererek, grevin önüne geçebilirler.
Dolaylı yollardan, yasaklarla memurun hakkını kısmak, kamu hizmetlerinde verimliliği düşürür.
7. Bakan bütçeden depreme pay ayırdığını söyleyerek, memurun üstünde manevi baskı uyguluyor.
Gerçekte ise Memurun maaşından kırpmak yerine önce;
Diyanet Bütçesinden;
Saray harcamalarından,
Lüks araba sevdasından,
Yolcusuz hava alanı yapmaktan, hastasız hastane yapmaktan,
Popülizmden,
Köprü ve paralı yollar için dolar cinsinden taahhüt vermekten ;
vazgeçip Tasarruf etseniz , deprem harcamalarından daha fazla tasarruf etmiş olursunuz .
8. Son söz:Bütün bu toplantılar, açıklamalar hepsi mizansendir. Tiyatroya hazırlıktır. Kararı Cumhurbaşkanı verecek. Yapılanlar bu açıklamaya hazırlık altyapısını oluşturmak ve milleti oyalamak içindir. Bu tabloda memur piyon olarak kullanılıyor.
