Açılımın ‘bedelinin’ neye patladığı ortada.
‘Demokratik’ eylem haklarını kullanarak ülkenin dört bir yanını ‘savaş alanına’ çeviren, işyerlerini kundaklayan, araçları ateşe veren teröristler, istanbul’da üniversite sınavlarına hazırlanan bir genç kızı diri diri yaktılar.Hızlarını alamadılar, Türk milletinin ‘namusunu’, ‘şerefini’, ‘haysiyetini’ temsil eden ‘ayyıldızlı’ al bayrağı, fiemdinli’de gönderden indirip yaktılar.Baktılar ki yaptıklarına “Dur” diyebilecek bir ‘otorite’ yok, bu kez Ankara’ya üç adım ötedeki Tokat’ta pusuya yatıp, 7 vatan evladını daha şehit ettiler. Hainler ‘kendi marşlarını’ okumak istiyor. Anaların gözyaşı, yeniden ‘sele’ dönüştü. Ama iktidar hâlâ olanlardan ders almıyor: - “Durmak yok, yola devam.”
* * *
‘Örtülü’ ihanet koalisyonunun elebaşları,sanki ‘ağızbirliği’ etmişçesine “Saldırı,açılımı sabote etmeye yönelik bir provokasyon” mavalını okumaya başladılar. Barack Obama’dan yeni talimatlar almak üzere Amerika’ya giden iktidarın başı Tayyip Erdoğan, yine karnından konuşarak şöyle dedi: - “Saldırının yeri ve zamanlaması, nasıl bir tertip ve provokasyon ile karşı karşıya olduğumuzun bir göstergesidir.”Bu sözler, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk tarafından şöyle tercüme edildi: - “1993 yılında 33 askerin öldüğü saldırıda da, Kürt sorununun çözümü için yaşanan sürece son vermek amacıyla birileri düğmeye basmıştı.” Gülten Kışanak ise son noktayı koydu: - “Olayda derin devletin parmağı var.”
* * *
Tayyip Erdoğan’ın stratejik dostu Obama ile el ele, göz göze verdiği pozları ön plana çıkarıp, şehit haberlerini ancak ‘iki sütun’ ile geçiştirmeye kalkışan yandaş ve yanaşma medya, her zamanki gibi yine ‘faili’ buldu: - “Ergenekon.” Mealen diyorlar ki: - “Bu saldırıyı yapan PKK olamaz.Çünkü bugünkü konjonktürde böyle bir saldırı örgüte zarar verecektir.” Zihinleri ‘midelerinden’ ele geçirilmiş çarpık kafalara göre, yaklaşık 30 yıldan beri ülkeyi ‘kan gölüne’ çeviren, ‘40 bin kişiyi’ katleden, ekonomiyi ‘milyarlarca lira’zarara uğratan PKK değil, aslında kendisini ‘PKK’ gibi gösteren Ergenekon’du.
* * *
ister inanın, ister inanmayın! Habur’da ‘savaş’ üniformaları ile gelen sözde ‘barış’ elçilerini, ‘DTP’li’ gibi davul zurna ile karşılayıp, stadyumlarda, şeref tribünlerinde ağırlayan Ergenekon’du.izmir’de, ‘Ahmet Türk’ kılığına girip bölücü örgüt paçavraları ile gövde gösterisi yapan, milletin ‘sabır sınırlarını’ zorlayıp,galeyana sevk eden Ergenekon’du.
PKK’nın kuruluş yıldönümünü ve Apo’nun malikanesini bahane edip, kentleri savaş alanına çeviren, Ceylan’ı katleden, Serap’ı yakan Ergenekon’du.Osman Baydemir’e “Bu toprakların adını da kabullenecekler”, Pervin Buldan’a “Kürdistan’ın sınırlarını çizdik”, Emine Ayna’ya “Tabanımız dağa çıkmamızı istiyor” dedirten de Ergenekon’du.Yoksa DTP, ‘Ergenekon’un partisi mi?
* * *
Şemdin Sakık, resmi ifadesinde diyor ki:
- “Örgütte 20 yıl hizmetten sonra üst düzey komutan oldum. 33 erin şehit edilmesi olayında, emri bizzat Apo’dan aldım. Apo, eyleme katılanları övüp, rütbe yükseltti. Sonra çığ gibi büyüyen tepkilerden çekinip, ‘Eylemi benim talimatım olmadan Sakık yapmış’ dedi.”
Demek ki Apo, ‘Ergenekon’un adamı.
