TMT ruhu yaşayacak
Toplumsal Direniş Bayramı olarak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın (GKK) 32’nci, TMT’nin 50’nci kuruluş ve Kıbrıs’ın fethinin 437’nci yıldönümlerini 1 Ağustos günü kutladık.
Bu bayram gününün Kıbrıs Türk halkının bugünlere kolay gelmediğini göstermesi açısından anlamı büyüktür.
Daha ada fethedilmeden önce, yani 500-600 yıl önce adaya gelmeye başlayan, 1571’de adanın fethiyle bu topraklara kök salan ve bu toprakları vatan yapan Kıbrıs Türkleri, adanın İngiliz idaresine geçtiği 1878’den itibaren, Anavatan Türkiye’nin desteğinde gerçekleşen varolma mücadelesi sonunda kendi bağımsız ve egemen devleti KKTC’yi kurmayı başarmıştır. Bu mücadelede Türk Mukavemet Teşkilatı’nın belirleyici rolü olmuştur. Özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’mize, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kahraman mensuplarına, mücahitlerimize, Anadolu’daki vefakâr kardeşlerimize ve Kıbrıs Türkü’ne borçluyuz.
50. kuruluş yıldönümünü kutladığımız Türk Mukavemet Teşkilatı’nı bu çarpık beyinlilere, dost-düşman herkese bir kez daha anlatmakta fayda vardır.
1 Nisan 1955’te ortaya çıkan ve adayı Yunanistan’a bağlayarak Enosis’i gerçekleştirmek isteyen EOKA tedhiş örgütünün başlangıçta İngiliz idaresine karşı eylemleri, daha sonra Türk Toplumu’nun imhası faaliyetlerine dönüşmüştür. Bunlara karşı koymak amacıyla Volkan, Karaçete, 9 Eylül Cephesi adı altında Türk Toplumu’nun savunmasına yönelik Mukavemetçi gruplar oluşturulmuştur.
Bilahare KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kemal Tanrısevdi ve Burhan Nalbantoğlu tarafından Temmuz 1957’de temelleri atılan TMT, 1 Ağustos 1958’de Genelkurmay 2. Başkanlığı’na bağlı bir direniş örgütü halinde yeniden organize olarak Türk ordusunun kahraman komutanlarının liderliğinde milli direnişimizi sürdürmüştür.
21 Aralık 1963’ten başlayarak 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı’na kadar fasılalarla süren Rum saldırılarına, soykırım teşebbüslerine karşı Türk Mukavemet Teşkilatı Kıbrıs Türkü’nü koruma görevini başarıyla yerine getirmiştir.
Tahta kafalara girmesi açısından tekrarlarsak TMT’nin kuruluş amaçları şöyledir:
Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini sağlamak,
Enosis’e ve bu hedef doğrultusunda yapılan girişimlerle estirilen Rum-Yunan terörüne karşı durmak,
Türklere yapılacak saldırıları geri püskürtmek,
Türk toplumunun birliğini ve bütünlüğünü sağlamak, Enosis’i savunan AKEL’in Türk toplumu içinde ideolojik etkinlik kurmasını ve iç cepheyi bölmesini önlemek,
Rumlara ve İngilizlere karşı Kıbrıs Türklerinin haklarını savunmak,
Anavatan Türkiye ile sıcak ilişkileri ve Türk halkının anavatana bağlılığını sürdürmek.
Kıbrıs Türkleri olarak bugün bağımsız-egemen bir devlete sahipsek ve saldırgan Rum güçleri bu devlete dokunamıyorsa, bunu sağlayan öncelikle TMT, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’dır.
Ne yazık ki, aralarında bugün iktidarda olan CTP-BG ve bazı mensuplarının bulunduğu bazı kendini bilmezler, yıllardır TMT’ye ve onun devamı olan GKK’ya her türlü saldırıyı yaptılar... Konuşmalarında, eğitim çalışmalarında ve gazetelerinde, Rum ağzıyla, TMT’yi, gençliğimize, “gerici-faşist-katil-ırkçı” bir örgüt olarak takdim etme basiretsizliğini gösterdiler, hâlâ gösteriyorlar... TMT’yi tarih kitaplarından sildiler...
TMT’yi kurduğu için Cumhurbaşkanı Denktaş’a, TMT mensuplarına ve TMT’yi savunanlara düşman kesildiler... Hiç olmazsa kritik dönemden geçtiğimiz bugünlerde TMT’yi, gençliğimize doğru anlatmalarını beklemek, TMT’nin “faşist, ırkçı ve cinayetler işleyen” bir örgüt değil, bir milli direniş örgütü olduğunu vurgulamalarını istemek ve TMT sayesinde kurulan devletimize sahip çıkmalarını talep etmek, onlardan çok fazla bir şey istemek değildir...
Kıbrıs Türkü’nün varlığına ve bin bir zorlukla kurduğumuz devletimiz KKTC’ye karşı girişilecek her türlü eyleme karşı, TMT mensubu atalarımızın bize emanet ettikleri ruhla ve imanla mücadele edeceğimiz bilinmelidir. Kahraman TMT mensuplarının yaktığı Türklük meşalesi hiçbir zaman sönmeyecektir. Aramızdan ayrılan TMT mensuplarının aziz hatıraları önünde eğilir, hayatta olanlara ise minnet ve şükranlarımı sunarım...