TL'de yine gözyaşı var
Finansal yatırım araçlarının reel getiri oranları açıklandı. TÜİK''e göre Mayıs''tan-Mayıs''a son bir yılda Mevduat Faizi ile Devlet İç Borçlanma Senetleri reel kayıp getirdi. Borsa, altın, döviz ise reel getiri sağladı.
TL''de mevduat faizinin (Brüt) yıllık reel getiri oranı eksi 6,39 oldu. Yani mevduat sahiplerinin satın alma gücü bir yılda yüzde 6,39 oranında düştü. (Aşağıdaki tablo.)
TABLO YATIRIM ARAÇLARI
Bu şartlarda TL tasarruflarının gidebileceği iki yol var… Ya tasarruf sahibi elinde TL tutmayacak, tüketim için harcayacak. Ya da yatırım yapacak. Bugünkü koşullarda fiziki yatırımların önü kapalıdır. Çünkü güven sorunu dip yaptı ve ekonomide panik yaşıyoruz. O zaman tek yol kalıyor; döviz ve altına yatırım yapmak.
Bunun içindir ki dolarizasyon arttı. Son ay itibariyle yurt içi toplam mevduatın; yüzde 46,27''si TL, yüzde 45,31''i döviz, yüzde 8,42''si ise kıymetli maden depo hesaplarıdır.
Türk lirasını kurtarabilir miyiz? Nasıl kurtarırız?
Her şeyden önce başkanlık sisteminden çok hızlı çıkıp, parlamenter demokrasi sistemine dönmemiz gerekir.
Ekonomik istikrar için, enflasyonla mücadele programı yapılması gerekir. Faktör verimliliğini artırmak gerekir. Kronik enflasyona neden olan yapısal sorunları çözmek gerekir. Sermaye için mülkiyet güvencesi getirmek, kayyum uygulamasını kaldırmak gerekir. Kurumsal devlet yapısını yeniden oluşturmak gerekir.
Dalgalı kur politikasını değiştirmek gerekir.
Merkez Bankası''nı siyasi tasalluttan uzak tutmak gerekir. Cumhurbaşkanının faiz indirimi ısrarından vazgeçmesi gerekir.
IMF''ye gitmek gerekir. AB uyum sürecine hız vermek gerekir. Bu ikisi, güven tazeleme ve yabancı yatırım sermayesi girişi için önemlidir.
Bunları bugünkü iktidar yapmıyor. Sanki kur artışı ve dolarizasyonu istiyor.
Devlet iç borçlanma senetlerinde de reel faiz eksi oldu. Aslında devlet borçlarında eksi faiz, devletin borçlanmadan kârlı çıktığını gösterir. Bu koşullarda devletin yatırım yapmak için borçlanması, finansman ve yatırım maliyetinin düşmesi demektir. Buna rağmen siyasi iktidarın, yolları, köprüleri, geçitleri ve hastaneleri neden kamu-özel iş birliği yoluyla daha pahalı yapmasının ekonomik anlamda izahı yoktur.
Son bir yılda BİST 100 Endeksi yüzde 22,02 oranında reel getiri sağladı. Borsa bazı yıllar eksi, bazı yıllar artı getiri sağlıyor.
Yine son bir yılda dolar yüzde 3,26, Euro yüzde 15,26 oranında reel getiri sağladı. Dolar son bir yılda gelişmiş ülke paraları karşısında değer kaybetti. TL karşısında değer kazandı. Euro''nun reel getirisi daha yüksek oldu. Zira geçen sene Mayıs ayında Euro/dolar paritesi 1,0809 idi. Bu sene Mayıs ayında Euro dolara karşı yüzde 12 oranında değer kazandı ve parite 1,2149 oldu.
Döviz kuru için, piyasa Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın 14 Haziran''da Brüksel''de, NATO zirvesinde Biden''le yapacağı görüşmeye odaklandı. Bu durum aynı zamanda Türkiye''de kırılganlığın ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Türkiye 2013 yılında dünyanın en kırılgan beş ülkesi içinde gösterildi. Son yıllarda ise dünyanın en kırılgan ülkesi ilan edildi. Eğer ekonomik ve siyasi istikrar olsaydı, döviz kurları iki liderin görüşmesinden etkilenmezdi.
İkincisi, Merkez Bankası''nın 17 Haziran 2021 Para Politikası Kurulu toplanacak. Bu toplantıda yüzde 19 olan Merkez Bankası gösterge faizinin düşmesi beklenmiyor. Zira Mayıs ayında TÜFE oranı yüzde 16,59 oldu. Bu durumda bugün için reel faiz oranı yüzde 2,07 demektir. Bu reel faiz Türkiye''nin riskini zar-zor karşılıyor.
Netice olarak artık öğrenmiş olmamız gerekir ki; ne yaparsak yapalım günübirlik kararlarla, bakkal hesabı ile hiçbir ekonomi dikiş tutmaz. Maliyetine, toplum olarak hep birlikte katlanıyoruz.