Teyakkuzun zirve zamanı!..

Tüm dünyayı sarsan ve dün itibariyle 200 ülkede 650 binden fazla insana bulaşan, 30 binden fazla insanı öldüren Corona ile ilgili korku büyürken, salgının geleceği konusundaki tereddütleri arttıran çok vahim gelişmeler de yaşanıyor...

İşte burada, "beterin beteri var" deyimi de yaşam kadar öne çıkıyor...

Çünkü Corona ile ilgili ürküten, korkutan ve paniği büyüten dehşet verici sorular ne yazık ki gün geçtikçe artıyor;

"Salgın daha ne kadar büyüyecek, mikrop mutasyona uğrarsa "beterin beteri var" sözü gerçek mi olacak, aşı ve ilaç ne zaman bulunacak, virüs tamamen ne zaman yok edilecek ve tüm dünya bu vahşet taaruzundan ne zaman kurtulacak?.."

İtalya, İspanya ve Fransa gibi ülkelerde, zamanında teyakkuza geçilmemesinin sonuçları, gidişatın daha da kötü olacağı konusunda tüm dünyaya örnek gösteriliyor...

Önlem alınmaması ve uyarı yapılmaması yüzünden bu ülkelerde 15 binden fazla insanı öldüren ihmaller gözler önüne serilirken, Türkiye'de hükümet kentlerdeki olağanüstü hal uygulamalarıyla salgının büyümesini önlemeye çalışıyor... İşte İstanbul Valisi, halka dün, "48 saat boyunca dışarı çıkmayın" çağrısı da yaptı...

Ne yazık ki Avrupa'da olduğu gibi, Türkiye'de de vaka sayısının artması durdurulamıyor, yeni ölümler engellenemiyor ve halk arasındaki korku ve panik de büyüyor...

İşte tam da bu aşamada, yazının başından itibaren sıralanan saptamaların gerekçelerini oluşturan açıklamaları yan yana getirmek bile insanı ürkütüyor...

Çünkü son günlerde Corona virüsü ile ilgili araştırma, önlemler, uyarılar ve gelecekle ilgili tehlikeleri haber veren o kadar çok gelişme yaşanıyor, bilgi paylaşımı ve uyarı yapılıyor ki, sadece toplumların değil, devletlerin de çaresizliğinin büyüdüğü anlaşılıyor... Peki, neler mi oluyor?..

Sınırdan sızan tehdit!..

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de medyanın tek konusu Corona...

Ve bu dehşet verici salgınla ilgili dünyanın dört bir tarafından haberler yağarken, Türkiye'yi ilgilendiren paylaşımların sıralaması bile gidişatın nereye varacağını ürküterek duyuruyor... Sıralayalım bazılarını;

- CHP Van Başkale İlçe Başkanı Aykut Parlak, sınır komşusu İran'dan Türkiye'ye girişlerin yoğun şekilde devam ettiğini belirterek, "Sınıra yakın köylerimizde büyük tedbirler alınması gerekiyor. İran'dan sığınmacıların geçişi çok rahat ve buraya yerleşmek istiyorlar" dedi.

- Van'ın Çaldıran ilçesindeki Han Mahallesi'nin ardından İran sınırındaki Başkale ilçesine bağlı Esenyamaç Mahallesi ile Çatak ilçesine bağlı Çemik ve Tellikaya mezraları da Corona virüsü nedeniyle karantinaya alındı...

- İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu, İstanbul'da dört eczacıda Corona teşhis edildiğini belirterek evlerinde tedavi gördüğünü söyledi. Sarıalioğlu, İstanbul'daki yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolduğunu iddia etti.

- İstanbul'da özel bir hastanede, Corona virüs belirtileriyle tedavi altına alınan ve testi pozitif çıkan O.Ş'ye tedavinin ardından 4 bin TL'ye yakın fatura kesilmesi tepkilere neden oldu.

Yaşamanın tek çaresi!..

Yukarıda sıralanan haberlere benzer onlarca olay yansıyor gazetelere, televizyonlara ve sosyal medyaya...

Açıklamaların ve haberlerin büyük bölümü birbiriyle çelişmese de, hep aynı tehlikeyi haber veriyor; "Gidişat ne yazık ki daha da vahim hale geliyor..."

Çünkü tüm dünya Coronanın şaşkınlığını yaşarken, Çin'de iki yeni Corona virüsünün tespit edilmesi panik yaratıyor...

Diğer yandan Rusya, Türkiye ve başka ülkelerde virüsün tedavisi ile ilgili aşı ve ilaç çalışmalarında aşama kaydedildiği öne sürülürken, vakaların ve ölümlerin artması yüzünden toplumdaki gerginlik giderilemiyor...

O zaman da, yazının başında vurgulanan sorular bir kez daha gündeme geliyor;

"İnsanlar daha ne kadar evlerinde kalacak, virüs daha ne kadar yayılacak ve bu gidişat nereye uzayacak?.."

İşte, gidişatın iyice anlaşılması ve tehlikenin ne kadar büyük olduğunun görülmesi için bu sorulara yanıt veren açıklamaları da alt alta sıralamak gerekiyor;

- Türk Tabipler Birliği İkinci Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu; "Hiçbir hastalığın kesin olarak sınırlanmadığı göz önünde bulundurulduğunda, bu virüsün olağan seyreden salgın olmaktan çıkan tek tek vakalara dönüşmesini umuyoruz... Bu süreç ise 3-4 aylık bir zaman dilimini kapsayacaktır. Ancak bunun böyle olma garantisi yok. Virüs yeniden bir yükseliş trendine başka bir boyuta sıçrayabilir" dedi.

- Dokuz Eylül Üniversitesi Pandemi Servisi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Yusuf Savran, "Hazırlıksız yakalanmış İtalya'ya göre, Türkiye daha ciddi bir sınav veriyor... Vaka sayımız ve ölüm sayımız şu ana kadar İtalyanlardan daha ileridedir. Türkiye hâlâ bu işin ciddiyetinde değildir" dedi.

- Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Selim Badur, yeni tip Coronavirüse karşı dünya genelinde başlatılan eve kapanma uygulamasının 2021 yılının sonuna kadar aralıklarla devam edebileceğine dair bir rapor açıklandığını söyledi...

- Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Mehmet Ceyhan, "Önümüzdeki 5 gün çok kritik... Salgının zirve yapması an meselesi... Toplumun yarısı halen dışarıda. Yaz gelince virüs bitmeyecek" dedi..

Evet; yukarıdaki tablo, vaka sayısının önceki gün itibarıyla 7 bini aştığı, ölü sayısının ise 108'e ulaştığı Türkiye'den şimdilik yansıyanlar...

Meselenin özetine gelince; Corona salgınının etkileri, Türkiye'de öngörülen tehlikeli düzeyde kendini henüz hissettirmedi... Bu hafta çok ama çok kritik!!!

Bu bir gerçek ama üzerinde durulması gereken asıl gerçek, tehlike daha da büyümeden toplumun kendini iyice izole etmeye alışması ve teyakkuzu zirvede tutması!!!

Yani yaşamsal olan gerçek, toplumun uyarılara ve çağrılara ciddiyetle uyması, paniğe kapılmadan direncini yüksek tutmaya çalışmasıdır...

Bilim bu vahşet taarruzunun üstesinden gelene kadar her bireyin, her an yüksek düzeyde alarmda olması artık kaçınılmazdır... Yaşamanın başka çaresi yoktur!..