Teşvikler yatırımları artıracak mı?
Ekonomide canlanma olması için toplam talebin ve üretimin artması gerekir. Yatırımların artması hem istihdam hem de gelir yaratır... Talep artar. Üretim kapasitesi artar.
Son bir yıldır yatırımlar düşüyor. Nisan’da da hem yatırım hem de üretim düştü. Toplam sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18.5 oranında, imalat sanayiinde ise yüzde 20.6 oranında düştü.
Yatırım hacmini gösteren, sermaye malı imalatındaki düşme ise Nisan ayında en yüksek, yüzde 41.8 oranında oldu. Bu düşme yatırımların yapılmadığını ve krizin ağırlaştığını gösteriyor.
Hükümetin açıkladığı teşvik tedbirleri, yaşamakta olduğumuz ekonomik depresyondan çıkış için yeterli değildir.
Teşvik tedbirleri, krizden çıkışı tehdit eden faktörler, krizin derinliği ve nedenleri doğru teşhis edilmeden hazırlanmıştır.
1) Geç kalınmıştır:
Hükümet teşvikleri düzenlemekte geç kalmıştır. Bir yıla yakındır, sanayi sektöründe kapasite kullanım oranı ve sanayi üretim endeksi düşmektedir. İşsizlik artmıştır. 2009’un ilk çeyreğinde büyüme oranının eksi yüzde 10 dolayında olacağı anlaşılmıştır.
Teşvik önlemleri kriz başlangıcında ve bir program içinde hazırlanmış olsaydı, piyasa ve ekonomik ajanların beklentilerini pozitif
etkilerdi.
2) Plansız programsız yapılmıştır:
Teşviklerin etkili olması için diğer iktisat ve maliye politikası araçları ile uyumlu ve koordineli olması gerekir. Bu nedenle, kalıcı büyüme ve istikrar sağlayacak bir program yaparak, teşvikleri de bu program içine yerleştirmek gerekirdi.
3) Kaynağı açıklanmamıştır:
İnandırıcı olması için teşvikler için hangi kaynağın hangi yolla ve nasıl sağlanacağı da açıklanmalıydı.
4) Teşviklerin konjonktürel etkisi gözetilmemiştir:
İçinde bulunduğumuz konjonktürde teşviklerin hedefi ekonominin canlanması olmalıydı. Teşviklerin konjonktürel etki yapması ve canlanmanın sağlanması için ayırım yapmadan tüm yatırımların desteklenmesi gerekirdi. Oysa ki açıklanan teşvik önlemleri kaynak dağılımını gözeten, sektörel ve proje bazında verilmiştir.
5) Teşvikler kendi içinde tutarlı değildir:
Teşvik sisteminin etkili olması için:
Yatırım teşvikleri, üretim teşvikleri, tüketim (talep artırıcı) teşviklerinin birlikte yapılması gerekir.
Açıklanan teşvik önlemleri dağınık ve etkileri belirsiz teşviklerdir. Ayrıca tüketicinin cebine satın alma gücü yaratacak bir gelirin girmesi söz konusu değildir. Kaldı ki Başbakan Yardımcısı daha önceki Bakanın verilecek dediği hediye çekinin de verilmeyeceğini söylemiştir.
6) Bu teşvikler yatırım artışı yaratmaz:
Özel sektör yatırımları son bir yıldır hızla düşmektedir. Krizden çıkış ve istihdam artışı için devletin kamu alt yapı yatırımlarını, özel sektörün de fiziki yatırımları artırması gerekir. Oysa ki AKP’den önce kamu yatırımlarının toplam yatırımlar içindeki payı yüzde 30 iken, AKP döneminde yüzde 20’ye gerilemiştir.
Ayrıca, Kurumlar Vergisi teşviki yatırım sonrası kârlılığı artırır. Faizler yüksek olduğu süre, kârlılık oranı faizlerle rekabet edemez.
Yatırımın maliyetini düşürücü önlemler içinde arsa tahsisi gerekli bir önlemdir. Yararlı olacaktır.
Faiz maliyetini düşürmek için verilen teşvikin hiç bir önemi yoktur. En fazla 500.000 liraya kadar olan yatırımlara yüzde 3 ve yüzde 5 destek sağlamak yeterli değildir. Örneğin 300.000 liralık yatırım için yatırımın yüzde 70’i için verilen faiz desteği yılda 10 liradır.
7) İstihdam Teşviki devede kulak kalacaktır:
İş verilecek 120 bin kişi, 6 ay sonra yine işsiz kalacaktır. Eğer iş aramayan işsizleri de katarsak, toplam 6 milyonu geçen işsiz sayısı içinde 6 ay için 120 bin kişiye iş vermenin bir anlamı yoktur.