Teste gerek var mı?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mali'ye gidip "darbe konseyi(!)"yle masaya oturdu ya; iktidar, Mali'deki "darbeciler"le masaya oturabildiğine göre, "milli menfaatler" için Mısır'daki "darbeci"yle de pekala masaya oturabilirmiş, niye oturmuyormuş; takke düşmüş kel görünmüş…
Hepsine katılıyorum; "kel" mevzu hariç!
Yönetenlerimizin "darbe" konusundaki samimiyeti için "turnusol testi" olmak, düne kadar bir müstemleke ülkesi olan Mali'ye mi kaldı yani!
"Sam Amca"nın yedi göbek torunu olan ABD Başkanları'nın yanında, Mısır'daki Sisi'nin, Mali'deki Goita'nın lafı mı olur sanki!
***
İran petrollerini millileştiren Muhammed Musaddık'ı deviren…
Lübnan'daki üs projesine karşı çıkan Başbakan Hariri'yi öldüren…
Ürettiği şekeri gümrüksüz pazarlamak isteyen çiftlik sahiplerinin zaaflarını kullanıp Hawaii'ye "çöken"…
Meksika'yı "Beyaz Devrim"le karartan…
Küba'yı, Porto Riko'yu, Honduras'ı, Nikaragua'yı; kapitalist sistemin piyonlarına dönüştürmeye çalışan; darbe üstüne darbe planlayan…
Bakır kaynaklarının kamulaştırılmasına tahammül edemediği Şili'de, Salvador Allende'yi kanlı bir darbeyle indiren…
Guatemala'da soykırıma varan bir katliama girişen…
Pakistan, Vietnam, Afganistan, Kamboçya, Irak, Venezuela… Dünya coğrafyasında "darbe" indirmediği veya bunu denemediği yer neredeyse kalmayan…
Mevzu bahis Doğu Akdeniz madem; Kıbrıs Harekatı'nın ardından Ecevit iktidarının ipini çeken…
"Kefeni"ne talip oldukları Adnan Menderes'i idama yollayan…
12 Eylül şartlarını olgunlaştırmak uğruna bu ülkenin binlerce gencini birbirine kırdıran…
"Baş darbeci" ABD'nin, ipleri emperyalist sistemin elindeki "kukla başkanları"yla "dostumculuk tiyatrosu"ndan bir türlü vazgeçemeyen bir anlayışın, "darbe" yahut "demokrasi"den ne anladığını anlamak için başka bir teste ihtiyaç var mı sizce?
Demek bir de Vahdettin'i savunsa…
Canan Kaftancıoğlu'nun, "CHP İl Başkanı" sıfatını taşıdığı müddetçe, Türkiye Cumhuriyeti gibi CHP'nin de kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'e dair "kişisel tercih" geliştirmek hakkına sahip olmadığını düşünüyorum. "Kişisel tercihim" diyerek ortaya koyduğu söylem ve eylemlerini de son derece rahatsız edici buluyorum.
Ama diğer yandan da…
Kendisine teşekkür etmekten alamıyorum kendimi!
Sadece, İstanbul seçimlerinin kazanılmasına olan katkısından dolayı değil; Atatürk'e koyduğu bu yersiz mesafe sayesinde, varlığını "CHP karşıtlığına" borçlu olan, kıymeti iktidardan menkul zevatın "inadına(!)" Atatürk'e yaklaşmasını sağladığı için de!
***
Aralarında "Mustafa Kemal'in askeri olan bir dedenin torunu", "1980'e kadar CHP'ye gönül vermiş, oy vermiş, destek vermiş bir babanın oğlu" olanlar mı isterseniz…
Atatürk'ü "kurucu baba" olarak görenler mi…
CHP'nin tez elden "Ce-Ha-Pe zihniyeti"ne dönmesini isteyenler mi…
Kendini "Atatürkçü eksen"e siper edenler mi…
CHP'deki "Atatürk düşmanları"nı isim isim fişleyenler mi…
CHP, "Atatürkçülerin elinden alındı" diye dövünenler mi…
Ne cevherler…
***
Şarkıdaki gibi;
"Şimdi soruyorum büküp boynumu ah,
Daha önceleri neredeydiniz?.."
***
Okullardan, spor salonlarından, stadyumlardan, havalimanlarından, meydanlardan Atatürk'ün (ve silah arkadaşlarının) adını silen siz…
Memleketin dağından, taşından bile sözlerini silen siz…
Resimlerini indiren siz…
"Heykellerinin köpek leşi gibi sürüklendiği" günlerin hayalini kuran siz…
O'nu anmanın lazım geldiği günlerde ağrıları, sancıları tutan siz…
Hatırası önünde saygı duruşunda bulunmayı "sap gibi dikilmek" olarak yorumlayan siz…
"Ayyaş" diyen siz, "hırsız" diyen siz, "zalim" diyen siz, "katil" diyen siz, "hain" diyen siz, "diktatör" diyen siz…
Bu ülkenin tertemiz "çocuk kalpleri"nde sevgisi yeşermesin diye kahramanlıklarını, ilke ve inkılaplarını müfredattan çıkaran siz…
Lanet okuyan siz…
Dahası var mı; "ana"sına küfreden siz…
Yıllarca "Atatürk" üzerinden düşmanlaştırdığınız CHP'ye, şimdi, "Atatürkçülük" dersi vereceksiniz…
***
Atatürk'ün CHP içinde bir kavga konusu haline gelmesi ayrı garabet, bu utanmazlık ayrı…
***
Rüzgar güllerini bile kıskandıran bu performansa bakınca, aklıma gelmiyor değil hani;
Demek ki, CHP bir gün es kaza Vahdettin'e sahip çıkacak olsa, fesler fora, kalpaklar başa, en hızlı "kuvvacı" kesileceksiniz!
***
Çok da fena fikir değil ha;
"Keşke Yunan kazansaydı", "Keşke Çanakkale geçilseydi", "Keşke İngilizler gelseydi"ci siyasal İslamcıları, "İyi ki Atatürk kazandı" çizgisine getirmeye yarayacaksa, Canan Hanım bir kaç da İstanbul Hükümeti güzellemesi mi yapsa acaba!?!