Terörizmin hedefi: Türkiye Cumhuriyeti
Terör ile yaşamayı dayatanlar emperyalizme hizmet ettiklerini bilmiyormuş gibi yapsalar da deve kuşu görünümleri orantısız zeka sahiplerini güldürmüyor bile. Değerli dostum Hakan Selanik, baş başa verdiğimiz anlarda yaptığımız fikir uçuşmalarından bir bölümünü yazıp göndermiş
Bugünlerde ülkemizin de dünyanın da en büyük sorunu nedir? diye sorsak sanırım alacağımız cevap; "Terör" olacaktır.
Peki bu terör neden doğdu? Cevap çoktan seçmelidir. Ben de kendime göre terörün gerekçelerini yazacağım. Aslında basamak basamak yazabilir ve ülkelere göre de değişen terör nedenlerini sayabilirim. Fakat bu mektupta en zor işi yapıp payı değil paydayı teşhis edeceğim.
Mikrobun adı: Emperyalist/Kapitalist zihniyet!
İnsan var olduğu anda bu mikrop yoktu. Uzun bin yıllar süresinde de olmadı. Bu konuda çalışan kıymetli beyinler çok önemli çalışmalar yapıp tespitler yaptılar. Hangisi doğru gelişimi anlatıyor, dersen, herkesin inancına göre değişir derim. Çalışmaların ortak kanısı ise: Hepsi benim olsun isteği! "Ben" emperyalist düşüncede bir Devlet olarak vücut buluyor. Vatandaşlar tek tek bunu istemese de mekanizma buna göre kurgulanıyor. Karşı koyanı da "kanserli hücre!" olarak değerlendiriyor. Sonra kanserli hücre yok edilmeye çalışılıyor. Genelde de yok ediliyor.
Peki insan bünyesinde çoğunlukla kazanan kanserli (!) hücre emperyalizmi yenebilir mi? Bunun örneği var mı? Emperyalizme karşı zaferi kazanan ilk beyin kimdir? Yüz yıldır cevabı her yerde aynıdır: Mustafa Kemal Atatürk. Sonra da önderliğindeki Kuvva-i Milliye'dir. Demek ki bir kişi ile başlayan fikir sonunda emperyalizme karşı kazanabiliyor. Zaferini Afrika'ya, Asya'ya, Uzak Asya'ya kadar yayabiliyor. Ama bugün görüyoruz ki emperyalizm yenilse de yok etmek zor. Yeniden saldırıyor. Dünyanın her yerinde olan bu kirli savaş: Terör, işte bu yeniden saldırının adıdır. Türkiye özelinde ise;
12 Eylül cuntasının tercihi, sözde Müslümanları, aslında İslam ile yan yana anılması mümkün olmayan zehirli bir bakışı, desteklemek olmuştur. 12 Eylül'den sonra iktidarların bilinçli tercihi olarak; Üniversite, işçi sendikası, grev yoktur. Sanayi bitmiştir. Tarım AB ve ABD politikaları ile uyumlu olarak yok edilmiştir. Her şey büyük sermayenin isteğine göre yapılanmıştır. Milyonlar açlık sınırı altındadır ama isyan etme yetileri silinmiştir. Bu kadar hedonist, egoist bir sermaye daha önce görülmemiştir. Eskiden "zenginde" olan incelik(!) de bitmiştir. Bunlara ek olarak iyi eğitimli donanımlı liderler çağı da kapanmıştır. Kapasitesiz, mediokrat iktidarlar vardır ve en tehlikelisi de bu tip iktidarlardır.
Cumhuriyet düşmanı, millet düşmanı, ilim düşmanıdırlar. Öyle ki artık kendine yani insanlığına düşman bir yapı oluşmaktadır.
Emperyalizmin ahlakı yoktur. Kapitalizm ise bu ahlaksızlığın şimdilerde çok kullanılan bir deyimle, ruh eşidir.
Atatürk ve anti emperyalist mücadelenin ana fikri Türkiye Cumhuriyeti, bu nedenle terörizmin hedefi olmuştur."