Teröristleri (!) kim koruyor?..

Ülkeyi sadece sosyo-politik çıkmazlar mı kuşattı sanıyorsunuz?..

Türkiye sadece diplomatik skandalların yol açtığı bunalımlarla mı uğraşıyor?..

İşsizliğin, yoksulluğun geçim sıkıntısının, enflasyonun, ardı ardına yağan zamların ve bundan kaynaklanan sosyal patlamaların içinde mi yuvarlanıp duruyor sadece Türkiye?..

Irak ve Libya'dan sonra, Türkiye yalnızca Suriye'deki iç savaşın yansımaları, bundan kaynaklanan göç dalgası ve sığınmacıların yol açtığı demografik değişim tartışmalarıyla mı boğuşuyor?..

Ve 1984 yılından bu yana, hızını aralıklarla kesse de, Türkiye'nin kangrenleşen tek sorunu terör müdür?..

Burası Türkiye... Ne yazık ki sorunlar bitmiyor, dertler tükenmiyor, her alanda "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet" sürüyor...

Ülkede 17 yıldır yaşanan sosyo-politik çıkmazların cenderesinde sıkışan milyonlarca insan bir türlü rahat bir nefes alamıyor...

Sudan ekmeğe, ulaşımdan yakıta kadar ardı ardına yapılan zamları memura- işçiye yapılan gülünç maaş artışlarıyla örtbas etmeye çalışan iktidar, Türk Ulusu'nun yıllardır yaşadığı sorunlar yetmezmiş gibi, millete artık temiz gıda, sağlıklı ekmek ve sebze- meyve yedirmekte bile aciz kalıyor...

Son yıllardaki ayrılıkçı-dinci terörün ardından milleti kuşatmaya çalışan bir terör sarmalı var ki, bunun da perde gerisinde pervasız, insafsız, zalim "gıda teröristleri" var...

1486 firma zehir saçtı...

Bürokrasinin her türlü işi göstermelik yapmayı alışkanlık haline getirdiği bir dönemde, bırakın sosyo-politik meseleleri ve sosyal bunalımlarla "laf ola beri gele" mücadele etmeyi; insanların en önemli yaşam gereksinimi olan gıda ile ilgili başıboşluk sınırlarımızı "yol geçen hanı"na çeviren terör kadar tehlikeli hale geldi...

Dünya ülkeleri bu kadar başıboş değil... Başıboş olsaydı Rusya'ya, Ukrayna ve çevresine Türkiye'den giden sebze ve meyveler "haşere var, zehir var" diye geri gönderilmez, sonra da, "Türk Milleti nasılsa yer" diye, ülkenin her tarafındaki marketlere dağıtılmasına göz yumulmazdı....

Halka sebze, meyve, ekmek konusundaki rezillikleri reva gören zihniyetlerin, iş yapıyoruz şeklindeki biçare ve göstermelik çırpınışları ne yazık ki etkili önlemlere dönüşemiyor...

İşte Tarım Bakanlığı'nın geleneksel hale getirdiği yeni moda; halka zehirli, hileli, iğrenç gıdaları yediren ve sürekli marka- isim değiştirerek ahlaksızlığı sürdüren firmaları sadece "ifşa" etmek!!!

Son yıllarda, yüzlerce firmanın binlerce ürünü sağlığa aykırı olduğu belirlenerek kamuoyuna duyuruldu ve sonrasında ne yazık ki hiç bir şey yapılmadı...

Tarım ve Orman Bakanlığı ocak ortalarında, gıdalarda hile ve tağşiş yapan toplam 229 firmaya ait 386 ürünü daha internet sitesinden açıklamıştı...

Hileli ürünler listesinde 82 firmanın zeytinyağına, 2 firmanın da ayçiçeği yağına ucuz yağlar karıştırdığı tespit edilmişti.

Et ve et ürünlerinde 105 firmanın kırmızı ete kanatlı et karıştırarak halka yedirdiği saptanmıştı...

Ayrıca sucuk- kavurma gibi et ürünleri üreten 21 firmanın at ve eşek, 7 firmanın da domuz eti kullandığı tespit edilmişti...

Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, halka yıllardır at, eşek, domuz eti yediren, zehirli ve hileli gıda satan firmaları deşifre ettikten sonra, "Cezalar bugünküne oranla çok daha ağır olacak" diye iddialı bir açıklama yapmıştı...

Bu deşifre faaliyetinin ardından geçtiğimiz haftalarda bu köşede, "durdurun bu teröristleri, kapatın fabrikalarını, iptal edin ruhsatlarını" diye çağrı yapmış, göstermelik önlemler ve ifşa faaliyetlerinin halkın zehirlenmesine karşı etkili olamayacağına dikkat çekmiş, sert önlemler alınması gerektiğini vurgulamıştık...

Çünkü cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından "Türkiye Tarım Orman Şurası" sonuç bildirgesinde, gıdada taklit ve tağşiş cezalarının caydırıcı seviyeye yükseltileceği öne sürülmüştü...

Bakan Pakdemirli, bu köşede yaptığımız çağrıdan birkaç gün sonra,

gıdada tağşiş ve taklit yapanlara yönelik yasal düzenlemelerin devam ettiğini belirterek şu açıklamayı yapmıştı;

"Yasal düzenleme ile ilgili çalışmalarımız var. Şu an meclis ve külliye ile irtibatımız devam ediyor. En yakın zamanda Meclis'e getirmek konusunda gayretimiz sürüyor. Buradaki ana amaç; hem caydırıcılığın artması hem müeyyidelerin artırılması olacak. Benim gönlüm 'hapis' cezasını ister ama bu hapis cezası olabilir, ticaretten men olabilir. Bunların hepsi ilgili kurumların görüşleri alınarak sürdürülüyor. Adalet Bakanlığı ve diğer bakanlıkların görüşleri alınıyor. Şundan emin olabilirsiniz, cezalar bugünküne oranla çok daha ağır olacak..."

Tarım Bakanına çağrı...

Konu vergi ve zam olunca, her türlü yasa ve yönetmeliği anında çıkaran hükümet, bu açıklamanın üzerinden 1 ay geçmesine rağmen gıda teröristlerine karşı yasal düzenlemeyi Meclis'e getiremedi... Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, zehirli gıda satan firmaların bilgilerini Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği'ne (TOBB) iletmekle yetindi...

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun talimatıyla da illerdeki 365 oda ve borsadan hileli gıda satan firmalara "disiplin" cezaları (!!!) verilmesi istendi...

Bakanlık gıda teröristlerinin sert biçimde cezalandırılması konusunda ağır davranırken, halkı zehirleyenlerin utanç verici eylemleri durmuyor...

Tarım Bakanlığı, önceki gün de Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki 74 firmaya ait 99 sahte, taklit, zehirli ürünü ifşa etti...

Yani gıda teröristlerine yönelik ağır cezalar geciktirildiği için halkı zehirlemeyi alışkanlık haline getiren insafsızların hileleri durmuyor...

Peki; 2012 yılından bu yana 1486 firmaya ait 3301 ürünün zehir içerdiğini deşifre eden Tarım Bakanlığı, aradan 8 yıl geçmesine rağmen gıda teröristlerine niçin ağır yaptırımlar getirmiyor acaba?..

Bu yasalar Meclis'ten niye geçmiyor?..

Kim engelliyor bu yasayı?.. Siyasetin yanında ticaretle de uğraşan iktidar yandaşları mı?..

Çağrımızı ve sorularımızı buradan yineleyelim;

Zaten hayat pahalılığı, enflasyon ve zamlar yüzünden kaliteli gıda alamayan yurttaşlara zehirli ürünler yedirmek için fırsat kollayan gıda teröristleri ile sahtekarlara karşı ağır cezalar ne zaman uygulanacak?..

Gıda teröristlerinin fabrikaları neden kapatılmıyor, ruhsatları neden iptal edilmiyor, "hapis cezası" neden getirilmiyor?..

Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli bu sorulara acilen yanıt vermeli...

Yoksa göstermelik ifşa faaliyetleri, gıdada zehir saçanlar gibi milleti uyutmaktan öteye gidemez...

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları