Terör farklı kimliklerin ana dillerinde eğitim yapamaması gibi benzer sebeplerden yahut bölgeler arası gelişmişlik farkından mı bitmiyor?
Meseleye böyle bakmak kelimenin tam anlamıyla emperyalist bir zokadır ve maalesef bu zoka bu topluma yutturulmuş bulunuyor. Buradan ehlî vicdana sesleniyoruz. Bugün Birleşmiş Milletler üyesi 171 devlet bulunuyor. Peki dünyada sadece 171 dil yahut ırk mı var? Diyelim ki BM üyesi olmayan ayrı toprak ve bayrağı olan ülkeler de mevcut. İyi de onlarla birlikte yeryüzündeki devlet sayısı 222 adet. Siz şimdi dünyada 222’inin üzerinde dil ve ırk yok diyebilir misiniz?
Her etnik kimlik ayrılıkçı bir terörün kaynağı olacaksa Amerika Birleşik Devletleri’nin her metrekaresinin Kandil Dağı olması gerekmez mi? Bugün Fransa’da 17, İngiltere’de 13, İtalya’da 14, Hollanda ve Belçika’da en az 5 farklı ırk yaşıyor. Yunanistan ise 20’nin üzerinde farklı ırka sahip bir ülke. Üstelik 1944 iç savaşında Yunanistan bünyesindeki bazı ırklara kelimenin tam anlamıyla bir jenosit uygulandı ve bu iç savaş sonrası bölgelerin etnik yapısı değişti. Üstelik Batı’daki bu etnik yapıların Türkiye’dekine benzer hiçbir tarafı yok. Bizde Türk-Kürt gerçekten kardeştir. Binlerce yıldır birlikte yaşamışlardır, aynı dine mensupturlar, birbirlerine kız alır, kız verirler ve ülkenin her şehrinde, her köyünde iç içe yaşarlar. Bugün Batı’daki Kürt nüfusu Güneydoğu’dakinden fazladır ve 25 yıldır satın alınmış iç mihrakların ve Türkiye’yi bölmek isteyen dış güçlerin yangına körükle gitmelerine rağmen bu topraklarda bir “Türk-Kürt çatışması” yaşanmamıştır, inşallah yaşanmayacaktır da..
O zaman soruyu tekrarlayalım?
Peki öyleyse Türkiye’de terör niçin bitmiyor?
Bitmiyor çünkü Attilla’nın ve Osmanlı’nın intikamı alınmak isteniyor. Bitmiyor çünkü Mustafa Kemal ve arkadaşlarının son haçlı seferinde emperyalizmi dize getirmeleri Batı’nın içine sinmiş değil. Bitmiyor çünkü Türkler Avrupa’nın kalan kısmından ve Anadolu’dan çıkartılmak isteniyor. Bütün bunlar öyle gizli saklı şeyler değil, açıkça yazılıp çizilen, Batılıların kendi aralarında halen konuştukları şeyler. AB’nin üyelik için Türkiye’den talepleri de ne hikmetse hep ayrıştırmaya yönelik. Öyle olduğu için bu topraklarda sağ-sol çatışmasının arkasında onlar vardı, Asala’nın arkasında onlar vardı, PKK’nın arkasında da yine onlar var.
Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in de hatırlattığı gibi NATO, ABD ve AB PKK’yı bir terör örgütü kabul etmelerine rağmen bugüne kadar dişe dokunur tek bir teröristi Türkiye’ye iade etmedi. Dursun Karataş’ın da ölüsünü verdiler. Niçin? Çünkü onlar Batı’nın Türkiye’ye diz çöktürmek için kullandıkları maşalardı. Ayrıca bu devletlerin PKK ile ikili anlaşmalar yaptıkları artık bilinen bir şey değil mi? Bayan Mitterand’ın yaptıklarını ve ABD’li diplomatların Güneydoğu’yu Kürt Türk ayrımını körüklemek için mesken tuttuğunu bilmiyor muyuz? Türk-Kürt ne kadar kardeşmiş ki, her türlü imkâna sahip ABD’sinden AB’sine kadar bütün bu Haçlı emperyalizme rağmen bu coğrafyada ırk ve dil farklılığı ileri sürülerek sokaklar savaş alanına dönmedi.
Dedik ya ABD’de yüzlerce, her bir AB üyesi ülkede onlarca etnik yapı var ve buralarda ne hikmetse Türkiye’dekine benzer bir hadise olmuyor. Olur gibi olduğunda devlet var gücü ile demokrasi falan demeden hadisenin çanına ot tıkayıveriyor. Parti ise kapatıyor, terörist ise yakalayıp cezaevlerinde katlediyor. Evet, onlarca farklı kimliğe sahip Batı’da bölücülük olmuyor amma aynı Batı ABD öncülüğünde yalnızca dört farklı kimliğin yaşadığı Irak’ı işgal ediyor ve işgalcilerin ilk işi Irak’ı bölmek oluyor! Evet, dört farklı ırka mensup Irak şimdilik ikiye bölünmüş durumda amma 20’nin üzerinde farklı etnik yapıya sahip Yunanistan ile yüzlerce farklı kimlikten oluşan ABD güllük gülistanlık ve o Yunanistan ile o ABD kurulduğu günden beri PKK’lı teröristleri eğitiyor, koruyor, kolluyor, Türkiye’ye çullandırıyor...
Türkiye’de terör işte bunun için bitmiyor!
