Tele Tayyip

Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya... Bu iki gazeteci Tayyip Erdoğan’ın dinlemeye takılan konuşmalarını yayımlamışlardı Aydınlık’ta, o ucube “Ergenekon Terör Örgütü” ne üye oldukları gerekçesiyle içeri alınmışlardı. Deniz Yıldırım, hâlâ içeride... Ufuk Akkaya çıktı, çıkınca da “Türkiye Dinlemeler Tarihi” diye nitelendirebileceğimiz “Tele Tayyip” adında bir kitap yazdı. Kitap, Kaynak Yayınları’nca bana da gönderildi. Yayınevine teşekkür ederim. Kitabı ilgi ve dikkatle okudum. Bu tür araştırma-inceleme eserler hakkında, edebi eserler gibi fazla uzun boylu laf etmeye gerek yok, içerikten aktarmalar yapmak en doğrusu. Yapıyorum:
-İngiliz istihbaratı, Mustafa Kemal’i dinledi. Mustafa Kemal de telefon dinletmişti.
-MAH (MİT’in babası), Demokrat Partili politikacıların girip çıktığı Lüks Nermin adlı kadının işlettiği randevuevinin telefonlarını dinliyordu.
-12 Mart dönemine giden günlerde telekulak faaliyetleri... Binbaşı Erol Bilbilik, dinleme yapan ABD’lileri nasıl sezdi.
-Özal’ın böcekleri... Böcekle dinlenen Özal, daha sonra nasıl böcekli ve böcekçi oldu?
-Mesut Yılmaz’ı kim dinliyordu? KGB’nin cihazlarını kim satın aldırdı? Çiller özel örgütü neler yaptı?
-28 Şubat dönemi... Meral Akşener, dinlemelere dair istihbarat raporunu masada unutunca neler oldu?
-Emniyette cemaat yapılanması... Polis polisi dinliyor...
-Hablemitoğlu neler yazmıştı? Savcı Nuh Mete Yüksel, Ankara Emniyet Müdürlüğü 8. kata neden baskın yaptı?
-Genelkurmay Başkanı’nın, görevi elektronik istihbarat olan bir generalin bile dinlendiği ülke, hangi ülkedir acaba?
-TİB nedir, nasıl oluşturuldu, Abdüllatif Şener neler anlattı?
-Başkulak Basri Aktepe mi?
-Hakim ve savcılara çete-kulak. Hangi hakim ve savcılar neden dinlendiler? Yargıtay’ı duvardan dinlediler.
-Farklı tele-kulak dinleme yöntemleri.

Toplumların aranan çaresi lider ve liderliktir

Allah, gani gani rahmet etsin. Trabzon Sürmeneli bir delidolu adam vardı, Süleyman Sürmen’di adı. 1969’da MHP’nin kurmay heyetinden biriydi. Kitapları vardı, bana da imzalamış vermişti. Bunlardan birinin adı “Lider kimdir?” di. Sürmence söylersek “Lider kimduuur?” Sürmen’e ve bizlere göre o gün elbette lider Türkeş’ti, onun için Başbuğ diyorduk ona. Lider ve liderlik hakkında okuduğum ilk kitap Sürmen’in bu kitabıdır. Sonraki yıllarda çok liderler gördüm, liderliğe dair çok şeyler okudum. Şimdi de bir başka güçlü liderin, bir efsane ismin, sayın Osman Pamukoğlu’nun yardımcısı olarak siyaset yapıyorum. Değerli dostum Sinan Burgu, bir dostunun kitabından getirdi 2 tane, biri benim içinmiş, birini de Genel Başkanıma verecekmişim. Kitabın adı “Lider”, yazarı Cihanser Erel (İdealist Düşünce Yayınları). Aldım okudum, emaneti de Osman Paşa’ya takdim ettim. Çok memnun oldu, liderliğe dair birçok konferans verdiğini, ileride kendisinin de bir kitap yazmayı düşündüğünü söyledi.
Cihanser Erel’in eseri, değerli bir inceleme. Kitabın ilk sayfasında “Her liderlik bir isyan” , önsözünde “Toplumların aranan çaresi lider ve liderliktir” savlarını seslendiriyor. Kitabın omurgasını da bu savlar oluşturuyor. Omurga doğru ve sağlam olunca, bedeni süslemek ve giydirmek de kolay oluyor. Bir liderde bulunması gerekli tüm özellikler ayrıntılı olarak var Erel’in eserinde. Kutluyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları