Tayyip Erdoğan’ın özel anketleri ve Muhteşem Yüzyıl...
Haftanın son günü, Pazarları Ankara kendini salıverir. “Siyaset” takip eden gazeteciler için bu hem avantaj hem de dezavantajdır. Siyasilerin çoğu kendini Başkent dışına attıklarından çok fazla konuşacak kimse bulamazsınız. Ama birini de denk düşürüp yakaladınız mı, Pazar gününün verdiği rehavetle pek keyifli ve de verimli sohbetler yaparsınız.
Geçtiğimiz Pazar günü, hafta başında sizlere doyurucu iktidar kulisleri aktarmak için AKP’lilerin takıldıkları bazı mekanları turladık. Kimseler ortada yoktu. AKP’liler, özellikle bazı Bakanlar, Ankara sosyetesinin her hafta sonu koştuğu gözlerden uzaktaki turistik otellere kaçmışlar.
Neyse!..
Şansımız yine de yaver gitti. AKP’nin hücrelerinin içinde olan ve neyin nasıl gittiğini çok iyi bilen bir isimle oturup kısa süre sohbet ettik. Süre kısa ama aldığımız bilgiler doyurucu oldu.
Uzun yıllardır tanıdığım dostuma, çaylarımızı yudumlarken, “Ne oluyor sizin cenahta” diye sordum. Yüzünün hafif de olsa ekşimesine engel olamadı, “her şey yolunda” diye kaçamak bir cevap verdi.
Üstüne gittim, “Sizinkiler bugün Ankara’yı terk etmişler. Hayırdır sıkıntı mı var?” dedim.
“Yoo! Ne olacak? Patron Kütahya’da törene gitti herkes de oraya koşturup gitmiş” diye yanıtladı.
Yakasını bırakmayacağımı anlayınca yazılmak ve de yazılmamak kaydıyla olup bitenleri konuştuk.
“Yazılacak” bölümlerden aktaralım;
Sizler, taraftar medyada göremeseniz de, AKP’de kazan kaynamaya devam ediyor. Tayyip Erdoğan, yaptırdığı özel anketlerde partisinin oy oranının yüzde 40’lara düşmesini gördükçe “çıldırıyor”muş. Rutin, hiddetli fırçalardan nasibini alanlar çoğalmış. PKK ve Suriye politikalarından dolayı parti oy kaybediyormuş. AKP’liler yılbaşına kabinede revizyon beklediklerinden kimse Tayyip Erdoğan’ın yüzüne açık eleştiride bulunamıyormuş. Sordum; “Üç vakte kadar kimler gidici?”...
“Üç dönemlikler” dedi.
İsim istedim..
“Başbakan, mahalli seçim çalışmalarını çok sıkı tutuyor. Bazı Bakanları belediye başkanı yapacak. Onun için onları alacak. Patron, CHP’nin mahalli seçimlerde başına bela olacağını düşünüyor. Bazı Bakanlar şimdiden aday olacakları illerde bürolarını oluşturup çalışmalara başladılar. Bu arada kendiliğinden beklentide olan üç dönemlik milletvekilleri var. Onlar da hayal kurdukları illerde çeşitli vakıf ve derneklerin çatısı altında çalışıyorlar” diye cevap verdi.
İsimlendirmede ısrarcı oldum..
“İdris Naim Şahin’in Sakarya, Recep Akdağ’ın Erzurum, Binali Yıldırım’ın İzmir, Suat Kılıç’ın Samsun, Bülent Arınç’ın Manisa’dan aday olmasını bekliyoruz. Zaten bunlar çalışmalarına başladılar” dedi.
“Bülent Arınç mı? O, genel başkanlık isteğinden vaz mı geçti?” diye tepki gösterdim.
“Patron, olmayacağını gösterince, ne yapsın? Şimdi Manisa Belediye Başkanlığı için uğraşıyor ama sonuna kadar bakanlık edeceğini de düşünüyor” cevabını verdi.
Tekrar, Tayyip Erdoğan’ın özel anketlerine döndük. “Bu oy oranlarına göre Tayyip Erdoğan’ın yeni stratejisi ne olur” diye sordum. Siyasetçi dostum cep telefonundan sanal ağa düşen sıcak haberleri okuyup bana olup bitenleri anlatırken, “Bundan sonra en fazla kime çakacağını iyi takip et” dedi. Sohbetimiz devam ederken sıkı bir kahkaha attı; “Patron, Muhteşem Yüzyıl’a kötü çakmış” dedi. Haberin ayrıntılarını cep telefonundan beraber okuduk. Kendisine, “Anketlerin sonucunu şimdi daha iyi anladım” dedim.
Sohbet ettiğim mekandan -hatunun Pazar talimatlarını yerine getirmek üzere- çıkarken kendi kendime düşünüyordum;
Seyredilme rekorları kıran “Muhteşem Yüzyıl” Ocak 2011’den beri yayında. Üstünden bunca zaman geçmesine rağmen Tayyip Erdoğan bugüne kadar bir tek laf etmedi. Yalnızca, “Muhteşem Yüzyıl” mı milletin değerleriyle oynuyor?.. 2002’den bu yana cerahat akan TV ekranlarına bakın!.. Ensest ilişkilerden, eşcinselliğe kadar her türlü rezalet almış başını gidiyor. Bu ekranları denetlemekle yükümlü olan RTÜK’ün bağlı olduğu sözde muhafazakar Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ne yapıyor?.. Belden aşağı söylemlerle siyasette prim toplamaya çalışıyor. Anlaşılan o ki; İmralı canisine paçayı kaptıran Tayyip Erdoğan “Muhteşem Yüzyıl” dizisini yalandan fırçalayarak milli değerlere sahip olan muhafazakar kesimi yeniden kandırıp kazanacağını sanıyor. Meydanı boş bulduğundan, bugüne kadarki aldatmacılarında hiç kaybetmedi nasıl olsa!..
Burada; eski bir televizyon habercisi olarak yağlamacı ve yıkamacılara naçizane bir tavsiyem olacak;
“Muhteşem Yüzyıl” ı yayından kaldırmanız Tayyip Erdoğan’ı kesmez. En iyisi mi bütün kaynaklarınızı seferber edip, “Muhteşem 10 yıl... Sultan Tayyip Erdoğan” dizileri ve de belgeselleri hazırlayın. Siz de böylece rating rekorları kırıp reklam ve vs. ihaleler pastasından daha çok pay alırsınız!..
“Muhteşem” bir öneri. Değil mi?.