Tayyip Erdoğan Putin’e benziyor

ABD kongresi tatile giriyor. Amerikalı politikacılar da seçim hazırlığında. Temsilciler Meclisinin tamamı, Senato’nun da üçte biri seçime gidiyor. Bu nedenle her gün postadan ABD’li bölge milletvekillerinin bu yasama döneminde halk için önerdikleri yasa tasarıları, hangi yasalara ne oy verdikleri konusunda mektuplar çıkıyor. Eğer yaptıkları beğenilirse bu dönemde yeniden seçilecekler beğenilmezlerse yerlerine daha iyi yapacağına inanılan politikacılar gelecek.
Gerçek demokrasilerde, politikacılar seçmene hesap verir, yaptıklarını savunur. Türkiye’de yaşananlara bakınca halka mı acıyayım yoksa memlekete mi, karar veremiyorum. Sanki çocukken oynadığımız oyunlar gibi. Bizim zamanımızda çocukların video oyunları ve oyuncakları olmadığı için oyun ve oyuncak icat ederdik. Kızlar kapı önüne serdikleri bir örtü üzerinde evcilik, oğlanlar da kendi icat ettikleri, misket veya çelik çomak gibi oyunlar oynardı. Şu anda Türkiye’nin sahte gündeminde gelişen çok sayıdaki olay da bu oyunlara benziyor.
Mesela bu oyunlarda kızlar bez bebeklerine annelik yapar, olmayan aileleri ile hayal ettikleri bir evlilik yaşardı. Aynı bugün Türk halkının olmayan özgürlük, olmayan demokrasi ve olmayan hukuk kurallarını yaşamaya çalıştığı gibi. Mesela bakıyorum herkes Askeri Şûra’yı tartışıyor. Nesini tartışıyorsunuz Askeri Şûra’nın? Sanki Ampul iktidarına karşı kendi geleneksel kurallarını koruyabilmiş, uygulayabilecek bir ordu varmış gibi.
Herkes Anayasa oylamasını yani referandumu tartışıyor. Anayasal hakların, yasal hakların askıya alındığı toplumda ne kadar komik bir tartışma. Herkes işçi haklarını tartışıyor. Garip işçisinin hakkını bile aramaya gücü yetmeyen sendikalarla ne yapılabilir. Yiyecek ekmek bulamayan, pazar çöplerini kurcalayan emekli geçim derdini tartışıyor, sanki geçinebiliyormuş gibi. Kendilerini aydın diye tanımlayan bir grup ise ülke meselelerini tartışıyor, tartışmaları gereken karanlığı bırakarak.
Neymiş Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir bayrak demiş. Demiş de bunu yeni mi duymaya başladınız? Bunun ABD Kürt planının bir parçası olduğunu kaç yıldır bu köşeden yazmadık mı, inanmadınız, şimdi mi idrak ettiniz? Ülkenin parçalanmasına yol açanlar, sebep sonuç ilişkisini unutmuş, sonuçla tartışıyor. Türkiye, artık yüzünü falan değil batıya poposunu döndü, görmüyorsunuz.
Halkını tanımayan, halk diye şoförünü, berberini, lokantada garsonu bilen basın yöneticileri tam borazan. İran ile dalga geçen Türkiye, İran’dan bile gerilerde haberiniz yok. Bir tarikat lideri “ölüler bile Evet oyu vermeli” demiyor mu?
Aynı Menderes döneminde Vatan Cephesi’ne mezar taşlarından isim kaydedilmesi gibi.
Bu da gelecek seçimler ve referandumda neler olabileceği uyarısı.
Geçin efendiler geçin, hepimiz Tayyip Erdoğan’ın evcilik oyununda figüran bez bebekler gibiyiz. Bu oyunda kundaklanmış kadınlarımız bez bebek rolünde. Ellerinden hakları alınan o kadınlar nerede, ne yapıyorlar? Plajlarda göbek nasıl eritilir, hangi manken ne giymiş onu mu tartışıyor? Milli Eğitim Bakanlığı devlet okullarında öğretmen açığı varken öğretmen atamayıp, tüm ağırlığını İmam Hatip liselerine veriyor, ne yapıyorsunuz çocuklarınızın geleceği için?
Hatırlarsanız geçen hafta ABD Kongresinde yapılan Türkiye’nin gidişatı ile ilgili bir toplantıda Erdoğan’ın Rusya Başbakanı Putin’e benzetildiğini ve Ergenekon soruşturmaları konusunda kaygı duyulduğunu yazmıştım. Ne hikmetse, özgürlükçü Türk basını bu konuşmaları duymadı, yayınlamadı. Çok doğru bir benzetme. Bu iki lider arasında benzerlikler çok, isimler farklı. Demokrasi maskesi ardından halka baskı uygulama. Rusya’da KGB eski şefi Putin; iktidardan inmemek için Başbakan olmadı mı? Peki, Erdoğan ve AKP muhalifleri nerede? Yıllardır Silivri’de. İktidardan inmemek için anayasayı değiştiren kim? Sizce arada bir bağ yok mu?
Evet, sevgili okurlarım, sizler ve bizler, laf salatası ile kendimizi kandırmayalım, ne yazık ki demokrasi veya hukuk devletinde yaşamıyoruz, Tayyip Erdoğan’ın evcilik oyunundaki bez
bebekleriz biz.

Yazarın Diğer Yazıları