Tayyip Erdoğan neden fren yaptı?
İstanbul'da seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu'nun hakkının gasp edilmesine vatandaşlarımızın gösterdiği şiddetli tepkiyi gören Recep Tayyip Erdoğan ani bir U dönüşü yaparak 39 ilçede düzenleyeceği ilan edilen seçim gezisini iptal ediverdi..
Hatta gazetecilerin İmamoğlu ve Binali Yıldırım'ın birlikte TV'ye çıkma önerisine "Buna ben tek başıma karar veremem" diyen Binali Yıldırım'a artık İmamoğlu ile birlikte programı çıkabilirsin müsaadesini de verdi.
Recep Tayyip Erdoğan biliyor ki, bu saatten sonra ne yaparsa yapsın İstanbul'da AKP seçimi kazanamayacaktır. Bazı anket şirketlerine yaptırdığı çalışmalar da İmamoğlu'nun mağdur edildiği için CHP'ye daha fazla oy verileceğini gayet iyi biliyor. Kazanamayacağı seçim için kendisini neden riske atsın Sayın Cumhurbaşkanı....
Onun ruh dünyasında kaybetmek diye bir şey yoktur. Bazen dini, bazen milliyetçiliği, bazen liberalizmi, bazen Türkçülüğü, velhasıl halkı inandırmak için her türlü argümanı kullanır. Allah vergisi hitabet meziyeti sayesinde ne kadar zikzak çizerse çizsin saf ve temiz Anadolu halkını ikna etmeyi bugüne kadar hep başarmıştır.
Ancak Binali Yıldırım, Erdoğan gibi laf cambazı olan birisi değil.. Seçimi kaybettikten sonra oyumuzu çaldılar şeklinde yaşına ve başına yakışmayacak bazı sözler sarfetmiş, kendisine bu sözleri hatırlatan medya mensuplarına "Ne yapayım öyle konuşmak zorundaydım" diyerek bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
İşte onun bu pütürsüz ve durgun haliyle İstanbul'da seçimi kazanamayacağını anlayan Recep Tayyip Erdoğan, Binali için ben kendimi niye riske atayım diye düşünüp, seçimi kaybedince vatandaşta oluşacak Tayyip Erdoğan kaybetti algısıyla karşı karşıya kalmamak için seçimi saraydan izleyeceğini ilan ediverdi. Seçimden sonra "Gördünüz işte seçimde yarışan ben değilim birisi kazandı diğeri kaybetti" diyecektir.
Kurban olarak sahaya sürülen Binali Yıldırım ise Ekrem İmamoğlu ile çıkacağı oturumda ecel terleri dökerek belki de beni bu işe bulaştıranlar Allah'a havale ediyorum şeklinde sistem edecektir. Sayın Binali Yıldırım İstanbul'u yönetecek pozitif enerji ve psikolojisini maalesef kaybetmiştir. Her ne kadar belediyelerden nemalanan cemaat ve tarikatlar Binali Yıldırım'a destek verseler de bir kültür ve sanat şehri olan İstanbul için Ekrem İmamoğlu'nun yeniden seçilmesi büyük kazanç olacaktır.
Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindekilerin bu seçimlerin akabinde halka söyleyebilecekleri sözleri ve yeni umutları kalmamıştır. Bu arada Necmettin Erbakan'ın yol arkadaşlarından Yasin Hatipoğlu'nun sosyal medyada paylaştığı;
Fani alemin fena çocuğu,
Beka diye tutturmuş,
Beka nedir Baki kim.
Cehennemde Saki sen
Cennetteki Saki kim,
Kan döken cana kıyan yalancıyı biliriz
Kendini ebed sana bu hayasız fani kim."
şiiri de manidardır.
Öte yandan Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemlerde siyasi ömrünü uzatmak için nasıl ki Atatürk'e ve Cumhuriyet'e sarıldıysa, parlamenter sistemi yeniden getirelim bu gömlek bize büyük geldi diyerek muhalefetin elindeki kozu almak için bir hamleye girişmesi de sürpriz olmaz.
Zaten o Ben farklı bir Cumhurbaşkanı olmak istiyorum demişti, farklı bir cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. Kendisinden sonra geleceklerin Başkan olması da çok önemli değil..