Tatil umudu ile dolandırılmayın!
Hani bu pahalılıkta borç harç tatil yapabilecekseniz aman dikkat edin dolandırılmayın.
Çünkü yaz sezonu açıldı. Yurttaşlar da imkânları dahilinde uygun tatil yapabilmek için araştırmaya koyuldu.
Ülkemizde ne yazık ki hukuk ve adalet siyasileştiği için ahlaksızlık ve dolandırıcılığı yaşam şekli haline getirmiş kişiler yurttaşların bu arayışlarını fırsata çevirmişler.
Anlatayım…
Adı: Zeynep
Tatile çıkmak istiyor. "Helal" tatil konsepti sattığını belirten bir siteye girip oteli inceliyor. Referans olarak arkadaşı daha önce gitmiş beğenmiş bunu dikkate alıyor.
İnternet sitesinde belirtilen telefon numarasını arıyor. Telefona çıkan kişi bir bedel söylüyor. Zeynep Hanım, öğretmen olduğunu indirim yapmalarını rica ediyor karşı taraf da hatırı sayılır bir indirim yapıyor ama şartı şu: Ödemenin tamamını peşin istiyor.
Para hesaba geldikten sonra rezervasyonun yapıldığına dair mail dahi gönderiyorlar.
Zeynep Hanım tatili arkadaşlarına duyurunca başka gelmek isteyenler de oluyor. Otelin telefonunu arayıp arkadaşlarının rezervasyon yaptırdığını ve fiyatını söyleyince otel yetkilileri böyle bir rezervasyonun olmadığını dolandırıldıklarını belirtiyorlar.
Bu durumu arkadaşından öğrenen Zeynep Hanım, para gönderdiği şirketin telefonunu tekrar arıyor. Dolandırıldığını anlayınca karşı tarafa, bu durumu şikayet edeceğini bildirmiş.
Dolandırıcı ne derse beğenirsiniz?
Savcılar dahil hepsine küfür edip kapatmış telefonu!
Sadece Zeynep adlı yurttaş değil, tespit edilen 32 kişi daha aynı şekilde dolandırılmış ve şikâyetçi olmuş. Tamamı aynı örgüt tarafından dolandırılmış.
Ailesi ile birlikte otel rezervasyonu yaptıran Seyfullah Bey, 14 bin TL yatırmış. Dolandırıldığını otele gidince öğrenmiş. Duygu Hanım, aynı şekilde otele gidince dolandırıldığını anlamış.
Peki, kim dolandırmış?
Ankara Cumhuriyet Savcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu''nun düzenlediği iddianame ve itirafçı olan şüphelinin itirafları ile örgütün yapısı ortaya çıkarılmış.
Örgüt lideri Hollanda da yaşayan Kuzey Engin Karadağ isimli birisi… Kod adı kullanıyor.
Nasıl çalıştıklarını da anlatayım.
Eskişehir''de bulunan Mustafa Baysal isimli kişi, gazetelere işçi aranıyor diye ilan veriyor. Dolgun ücretle bekçi, otel de işçi vs.. gibi… İş için başvuranlara Eskişehir''e gelmesi gerektiğini söylüyor. İş başvurusu için gelen kişilere aylık bir miktar kazanıp kazanmak istemediğini soruyor ve bir süre otelde ağırlıyor. İşe ihtiyacı olanlar da aylık gelecek kesin ve kolay para adına teklifi kabul ediyor.
Teklif şu; adınıza şirket kurulacak bu şirket turizm işi yapacak vs. gibi bahanelerle açılacak size de ayda 3000-5000 TL yatacak. Kişiler de bunu kabul ediyor ve üzerlerine şirket kuruluyor. Sonra kurumsal telefon hatları ve banka hesapları açılıyor.
Ama esas mesele bundan sonra başlıyor.
Çünkü işin içine ünlü otellerin internet sitelerinin aynılarını -ancak sahte olanlarını- yapacak kişiler giriyor.
Sonrasında kopyalanan siteler ile kurumsal hatlar faaliyete başlıyor. Google reklamı verilip ünlü otellerin kopya siteleri aramalarda en üstte çıkmaya başlıyor.
Dolandırdıkları kişilerin paralarını paravan şirketlere, sonra ise kendi aralarında paylaştırıyorlar. Kalan para Hollanda''ya aktarılıyor.
İtirafçının beyanından takip edelim…
"Yatırılan bu paralar yapı içerisinde şu şekilde paylaştırılır; Yapılan her satışta şirket kurduran yönetici yüzde 8 alır, doğrudan satışlardan payı ise yüzde 20''dir. Yüzde 5 satış yapan üyenin payıdır, geri kalan kısım ise Kuzey Engin Karadağ''ın payıdır. Yazılımcılar ise Kuzey Engin Karadağ tarafından maaş ile çalıştırılır. İsmini Nixon olarak bildiğim ve Makedonya ülkesinde bulunan şahıs, günlük 500 Dolar maaş almaktaydı, diğer yazılımcılar ise aylık 3000 TL maaş almaktalar. Ancak aylık 3000 TL maaş alan yazılımcılar ne iş yaptıklarını yani bu oluşumun dolandırıcılık faaliyetinde bulunduğunu bilmemektedir. Nixon ise bu yazılımcıların başındadır ancak birebir temasları yoktu."
Üzerlerine şirket kurulan kişiler olaydan haberdar olmadıklarını ancak tüm banka hesaplarını bu kişilere verdiklerini, kendilerinin aylık bir bedel aldıklarını, kimseyi dolandırmadıklarını söylüyorlar.
İtirafçı olan kişi, örgütün Türkiye ayağı olan ve tüm şirketleri kuran kişinin öz oğlu. Kendi öz oğluna da şirket kurdurmuş ve bu şekilde dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunmuşlar. Kaç kişinin dolandırıldığı belli değil.
İşin ilginci adlarına sahte site yapılan otel sahipleri bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını ama sitelerin kapatılmadığını açıkça iletmişler.
Zaten dolandıran kişiler de mağdurlara, "İstediğine şikayet edebilirsin. Paralarınızı yiyoruz. Savcının da…" vs. gibi küfürler savurarak alay etmişler.
Bu kişilerden bazıları tutuklu ve yargılanıyor. Ancak bu yapılar aynı şekilde dolandırmaya devam ediyor.
Bir adım geriye gidip genel çerçeveye baktığınızda ne görüyorsunuz?
Ben, 1 yılda 52 haftanın 50''sinde çalışıp 2 haftasında tatil yapmaya çalışan, artık alt sınıfa düşmüş ofis çalışanları ve mavi yakalıların dramlarını görüyorum.
Eğer ülkede zam sağanağının altından borç harç bir tatil parası kurtarabilirseniz, bu kez de dolandırılma ihtimaliyle karşılaşıyorsunuz.
Çok acayip değil mi?
Ülke neresinden tutsanız elinizde kalıyor…