Tartışma mı yoksa tehdit mi?
Bilgisiz ve cahilleri bir araya toplarsan ortaya çıkan sadece cehalet kırıntılarıdır.
Şu sözlere bakın; "Bahçeli, elinden gelse, arabasındaki geri vitesini söktürür." Belki de doğru söyleniyor. Devlet Bey'in başına gelenler hep "geri vites" yüzünden.
Zatı muhteremlerin pek çok saygısızlık örneğini de izliyoruz:
* Bana bak beni ayağa kaldırma.
* Arada hiç sevmediğimiz bedduaları sıralıyor.
* Kadir İnanır, -kim inanır!-
Bu tipin ağza alınmayacak lafları çuvalla. Allah için bir konuda uzman; eski fotoğrafları pankarta dönüştürmekte. Tabii işine gelenleri.
Kimileri Migros'ta hıyarın kilosunun 13,90 liraya çıktığından bihaber. Zaten işsizlik, enflasyon dendiğinde hemen konu değiştiriyorlar. Beğenmediklerine yapıştırdıkları aynı yafta; "FETÖ'cüler."
Gazetecilik bu
Konu, Ekrem İmamoğlu'nun Erdoğan'a verdiği dört sayfalık mektuba gelince Hande Fırat'ın başarısını atlamayalım. "Kaynakları var" demeyin. Bu özelliklere sahip o kadar fazla isim var ki. Hande'nin, ele geçirip dünkü köşesinde okuduğunuz yazısını bir madalya gibi saklamalı.
Acıklı olan "yarın yazımda okuyun" der demez hayatı kopyacılık ve iftirayla geçmiş tosuncuk atlıyor; "Para istiyor değil mi?" Hande "hayır istemiyor"u bastırınca başlıyor diğer olasılıkları sıralamaya. Bunların gazeteci olduğuna inanmıyorum.
Yeni cephe
Bunlar olup biterken Tel Abyad'dan üç şehit haberi daha geliyor. Aynı takım hemen ağız değiştirip "Başsağlığı dileyerek" konuyu örtmeye başlıyorlar. Atış eğitimindekileri eklersek toplam şehit sayısı beş. İnsanların evine ateş düşüyor, bunlar ise kamuflaj peşinde. Dün de sabah sabah, Moskova'da el sıkışılan ateşkesin hâlini gördünüz. Halep'in batı ve güney kırsalına yeni kara saldırısı başlatıldı.
Üzülerek söylüyorum bir cephe de Libya'da açılmakta. İyice endişeleniyorum.
Yargının hâli
Eski EDOK Komutanı önce tahliye edildi. Em. Korgeneral Metin İyidil, 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aklandı. Ardından yeni bir kararla tekrar tutuklandı. Peşinden de bu mahkemenin üyeleri darmadağın edildi. Ne diyorsunuz?
İlk ayaklar bitti
Türkiye Kupası'nda, son 16'nın ilk ayakları tamamlandı. Bana göre Başakşehir ve Beşiktaş dışında hayal kırıklığı yok. Benim takım için 3-2'lik yenilgi normal sonuç.
Kalende sabit ayağını kullanamayan kalecin varsa, daha yukarılara çıkman zor. Karius, yine başa döndü. Tekrar bir dönemin mobilize savunası "İkarus otobüsü" gibi.
Teknik adam Abdullah Avcı ve ekibine ise şu sözleri armağan ediyorum:
"Ördeklerden bir filo, bir de kazdan amiral. Görseydi şaşardı, Annibal."
Kapıdan önce ay-yıldız girdi...
Meksika Olimpiyatları'nın görüntülerini ülkemize taşıyan bir lastik firmasıydı. Zamanın kargo şartlarıyla bize en taze görüntüleri onlar getirdiler.
Yarışmalar bir gün önce yapılıyorsa ertesi gün belli başlı sinemalarda gösterime girerdi.
Lise yıllarındayız. Şehzadebaşı'ndaki Yeni Sinema'ya sırf bunlar için koşardık. Elvis Presley'e ait bir filmdi. Öncesinde ise bir de baktık maraton yayınlandı.
O an
İlk üç dereceyi alanlar peş peşe geldi. Olimpiyat Stadı'nı dolduranlar pür dikkat. Kameralar giriş kapısına odaklanmış vaziyette. Yönetmen kimdi bilmiyorum ama, görüntüye göğüsteki ay-yıldız geldi.
Bunun İsmail Akçay'a ait olduğunu bir gün önceden öğrenmiştik. Yine de o akışı izlemek bir mutluluktu.
Jandarma astsubayı olan Akçay, her zaman ismini tepelere yazdırırdı.
Ders gibi
Böylece Meksika'da da muhteşem bir iş başarmıştı. Bilmeyenlere detay vereyim. Olimpiyat yarışlarında ilk altıya girenlerin ismi stadın sütunlarına kazınır.
Muhteşem program
TRT'nin Orhan Ayhan'la programı yine ödüllük bir belgeseldi. Şu günler itibariyle "yaşayan tarih"leri bir araya getirmişti.
İsmail Akçay için hazırlanan yapım hangi yarışma varsa favorisidir. Yine ödülleri o alır. TSYD ve TGC'ninkiler dahil mutlaka kazanır.
GÜNÜN SÖZÜ
Bilinç, dile gem vurur. Publilius Syrus