Yaşanan krizin boyutu öyle büyük ki kimse bunu tarif bile edemez.
Dahası kimse bu krizin çok büyük boyutlu ve tarif edilemez bir kriz olduğunu anlayamıyor.
Çünkü ekonomide yakın tarihimize baktığımız zaman böyle bir krizi görmedik.
Elbette eskiler, özellikle yaşı 50 ve üstü olanlar bu tarz krizlere alışkın, ya da tecrübesi var.
Bir de geçmiş dönemde böyle bir kriz görüp de 2009’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teğet geçecek sözünden etkilenip yeniden normale döneceğini düşünen bir kesim var.
Öncelikle şunu kafamıza sokmamız lazım. Bu kriz öyle bir yılda, 2 yılda bitmeyecek.
Bu krizin hasarı çok büyük olacak.
Bu kriz belki de Cumhuriyet tarihimizin en ağır hasarlı krizi olacak.
Bunu ekonomiyi yöneten kişiler de biliyor.
Vatandaş maalesef bunu anlayamıyor, anlamamasının tek bir nedeni de ortadaki bilgi kirliliği.
Özellikle YouTube gibi sosyal medyada yorum yapan birçok analist halkı yanıltıyor.
En büyük yanılgıyı da faizlerde yapıyorlar.
Adam kelli felli ekonomi uzmanı. Diyor ki; ‘Merkez Bankası eylül ayında faiz indirecek.’
İşte eylül ayının ortasına geldik. Merkez Bankası’nın faiz indirmeye cesareti varsa buyursun.
Bazı analistler ise şubatta diyor.
Bununla da kalmayıp gidin kredi çekin, ev alın, araba alın, arsa alın diyor.
Merkez Bankası şubatta faiz indirdi diyelim, kaça indirecek? Çok çok bir puan indirecek, 2 puan indirecek.
Türkiye'nin normalleşmesi öyle bir yılda, 2 yılda olmayacak.
İnsanlar faizler inecek diye yıllarca gereksiz faiz ödeyecek.
Yapmayın etmeyin, bu krizi gerçekten anlayabilen, yaşayan bilenler yorumlasın.
Özetle şunu söylemek istiyorum.
Artık kimse öyle kolayca ev araba sahibi olamayacak.
Ciddi anlamda işsizlik olacak çünkü fabrikalar kapanacak, iflaslar gelecek. Şu ana kadar gördüğümüz konkordatolar bu iflasların bir fragmanı.
Ben burada insanları korkutmak, karamsar bir hava yaratmak amacıyla yazmıyorum.
Nas politikası Türk ekonomisinde öyle bir tahribat yarattı ki, bu hasarın etkisi yıllar sürecek.
Buna göre ayağınızı yorganınıza göre uzatın, buna göre yaşayın.
Ekonomi yönetiminin ve hükûmetin elinde sihirli bir değnek yok. Türkiye’yi bir anda normale döndürebilecek bir formülü yok.
Şu anda hükûmetin tek derdi, kendini kurtarabilmek. Yani bir dönem daha kalabilmek.
Sizin derdiniz; ev, araba, arsa sahibi olmak olmamalı.
Borçsuz harçsız karnınızı doyurabilmek olmalı.
