Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU
Hulki CEVİZOĞLU

Tanrıyı kıyamete zorlamak

“Tanrıyı kıyamete zorlamak” ABD’deki Evangelist Hıristiyanların fikri ve eylemi. Özetle, “Öyle karışıklıklar (ve savaşlar) çıkaralım ki, dünyada kıyamet yaklaşsın ve yeryüzüne Hz. İsa insin, ona kavuşalım” düşüncesi...
İki hafta önceki “Bu fincanı yıkayalım” başlıklı yazımda, ülkemizdeki gelişmelerin seyrine değinmiş ve “Ben bu fala bakmak istemiyorum” demiştim.
Teşbihte hata olmaz.

“YENİ UYARI” FARKEDİLMİŞ MİDİR?..
14 Mart (2008) Cuma günü 16.30 sıralarında, “Türkiye Savcısı” olarak da adlandırılan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı (Abdurrahman Yalçınkaya) Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu ve iktidar partisi AKP’nin kapatılmasını istedi.
Bilindiği gibi, 5 yıl boyunca siyasi yasaklı olması istenen 71 kişilik listesinin başında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan R.Tayyip Erdoğan ve önceki Meclis Başkanı Bülent Arınç var.
Dava açılmasına tepki gösteren Başbakan, bakanlar ve diğer AKP’liler çok sert açıklamalar yapıyorlar. Yargıyı hedef tahtasına oturtuyorlar. Bu yüzden, dün Yargıtay bir açıklama yaparak, “Açıklamaların eleştiri sınırını aşmamasına özen gösterilmesini” istemek zorunda kaldı. (Bunun da yeni bir uyarı olduğunu bugün anlamayanlar için yarın çok geç olabilir!..)
Bu dava, daha önce iktidar partisine açılan davadan çok farklı.. “Laikliğe aykırı faaliyetlerin odağı olma” biçimindeki gerekçe aynı ama, durum farklı.
Bir kere, AKP’nin 340 milletvekili gibi, kendini kaybedecek kadar güçlü bir milletvekili var. Buna MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de 69 milletvekili ile destek veriyor. (AKP’li Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini Bahçeli sağlamıştı.)
MHP Genel Başkanı Bahçeli ve yönetimi “AKP’ye yeni destek” peşinde. İlk açıklamalarında “Suçlu kişilere ceza verilmesi, partilerin açık kalması” ilkesini savundular.
Bunun gerçekleşmesi için de yeni bir “Anayasa değişikliği” gerekiyor. Türbanın üniversitelerde serbest olması için yapılan Anayasa değişikliğinde, Bahçeli yine AKP’ye destek vermişti. (YÖK Yasasında düzenleme yapılması konusundaki anlaşmazlıkları sürüyor ama, MHP verdiği destekle kaldı.)
Hem AKP’ye en kritik destekleri veriyor, hem de “Bahçeli Erdoğan’a koltuk değneği oldu” sözlerine kızıyorlar!..

HANGİ ÖNEMLİ GELİŞMELER OLABİLİR?..
Ülkemizde, AKP kapatma davası sürecinde çok önemli gelişmeler olabilir.
Akla gelenleri sıralayalım:
- Zaten 3-5 tane kalan AKP muhaliflerine polisiye operasyonlar düzenlenerek, akla hayale gelmedik karalamalar yapılabilir.
- Özellikle yüksek yargı üzerinde siyasi baskı yoğunlaştırılabilir. Buna başladılar bile. Yargıtay Başsavcısını (Ki, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi’nin de savcısı konumunda) devre dışı bırakmak; Anayasa Mahkemesi üye yapısını değiştirmek için yasa ve anayasa değişikliğine gidebilirler. Bu da, ifade edilmeye başlandı.
- ABD’den destek almak için, yeni bir tezkere denemesi ile Türkiye’de Amerikan askeri bulundurmak -ve baskı yaratmak- isteyenler olabilir!.. Kasım ayında görevinden ayrılmadan önce İran’a da saldırmak isteyen Başkan Bush da bunu benimseyebilir.
- Yerel seçimleri öne alarak, seçim sonucuyla davaya baskı yapılmak istenebilir..
Peki, davanın hukuk temelinde yürümesi için neler yapılmalı?
Bunun için, tıpkı seçim öncesinde olduğu gibi, İçişleri ve Adalet Bakanları istifa edip, yerlerine tarafsız bakanlar gelmelidir. Düşünebiliyor musunuz, bu iki bakan da doğal olarak siyaset yapmaması(Başbakanlığı bırakması) istenen başbakana bağlı olarak görev yapıyor.. Önümüzdeki olası adli ve polisiye gelişmelerde bu bakanlara kamuoyu nasıl güvenecek?.. (Ki, Adalet Bakanı M. Ali Şahin’in son açıklamaları yargıya nasıl baktığını gösterdi.)

ASIL KAVGA: MUSTAFA KEMAL’DEN KURTULMAK!..
Bir olay anlatarak tamamlayayım.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nde uzun yıllar başyazarlık yapan Falih Rıfkı Atay, “Atatürkçülük Nedir?” adlı kitabında bir olay anlatıyor:
“Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra zaferi müjdeleyen Bursa Milletvekili Muhittin Baha’ya bir sarıklı hoca, ’Yunanlılardan kurtulduk, bakalım Mustafa Kemal’den nasıl kurtulacağız?’demişti.” (A.g.e., s.179)
Herkes Atatürkçüyüm dese de, bugünkü kavga işte bu kavga!..

Yazarın Diğer Yazıları