Talat Türkleşiyor(muş)!!!
İçimizdeki bir kısım hayalperestin, birlikte Birleşik Kıbrıs kurmayı hedefledikleri Rum kesiminin liderleri her fırsatta Anavatan Türkiye’ye, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimize saldırmakta ve kin kusmaktadırlar. Bu saldırılardan zaman zaman KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da nasibini almaktadır. Rum liderliği ve özellikle de kan emici vampir, Papadopulos KKTC Cumhurbaşkanı Talat’a hakaret etmekten kendini alıkoyamamaktadır. Faşist Eokacı, çocuk katili Papadopulos, KKTC Cumhurbaşkanı Talat’tan ’sahte devletin sahte Cumhurbaşkanı’, ’Ankara’nın kuklası’ diye bahsetmekten büyük zevk almaktadır.KKTC Cumhurbaşkanı Talat’a son dönemde yoldaşı, AKEL lideri Hristofyas da saldırmaya başladı. Şubat 2008’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde milliyetçi oyları gözüne kestiren Rum liderler, Talat’a saldırarak oy avcılığı yapmayı maharet saymaktadırlar.
Hristofyas NTV televizyonuna verdiği demeçte KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın Dışişleri Bakanı Turgay Avcı’yı sürekli yurt dışına gönderdiğinden dem vurarak, adada iki devletin olduğunun vurgulandığını, bunun da Kıbrıs sorununa çözüm bulma arayışlarına gölge düşürdüğünü söyledi. Enosisci Hristofyas işi güya espiriye de vurarak KKTC Cumhurbaşkanı Talat için “Talat önceleri Kıbrıslıydı. Sonra Kıbrıslı Türk oldu. Şimdilerde ise Talat sadece Türk.” diyerek saldırmaktan da kendini alıkoyamadı... Hatırlanacağı üzere Hristofyas bir müddet önce yaptığı bir açıklamada “Tek Devlet, Tek Halk, Tek Egemenlik, Tek Vatandaşlık, Tek Ekonomi, Türk Askerinin, Yerleşiklerin Geri Çekilmesi, Rum Göçmenlerin Geri Dönmesi konularında Talat ve CTP ile geçmişte anlaştıklarını, ancak Talat’ın bu anlaşmadan caydığını” açıklamıştır...
KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ı en çok tenkit eden yazarların başında gelmekteyim. Sahibi veya ortağı olduğum medya kuruluşları Talat’ın mevcut siyasetini benimsememekte ve onun tezlerini reddetmektedirler. Cumhurbaşkanı Talat’ın CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan olduğu dönemde, yaptığımız yayınlarla temsil ettiği fikirlere hep karşı çıktık. Annan Planı’na verdiği destekten dolayı kendisini kınadık. KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a saldırılarına ve davamıza zarar veren eylemlerine karşı sesimizi hep yükselttik. CTP-BG Genel Başkanı olarak Rum tarafındaki komünist ve Enosis taraftarı AKEL ile yaptığı gizli anlaşma, işbirliği ve dayanışmayı yerden yere vurduk. Talat’ın ’Türkiye benim Anavatanım değil’ söylemini içimize sindiremedik. KKTC’ye ’ceberrut devlet’ demesine tepkimiz çok ağır oldu.
Talat’ın KKTC Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra, ona karşı yaptığımız tenkitlerde üslubumuza oldukça dikkat ettik. KKTC halkı tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanına saygıda kusur etmemeye özen gösterdik ve göstermekteyiz. O kutsal makamın saygınlığına gölge düşürecek eylem ve söylemlerden kaçınmaktayız. KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın Cumhur’un yani halkımızın başı olarak ve güvenliğimizin yegane teminatı Silahlı Kuvvetlerimizin Başkomutanı olarak mevkiine yakışır şekilde anılmasına özen gösteriyoruz. KKTC Cumhurbaşkanı Talat’a, kendisinin ve CTP-BG militanlarının zamanında Cumhurbaşkanı Denktaş’a ahlaksız ve seviyesizce saldırıları gibi saldırmamaya dikkat ediyoruz. Ve özellikle de Rum liderliği tarafından KKTC Cumhurbaşkanı Talat’a karşı yürütülen olumsuz propagandalara karşı gelmekte ve ona destek olmaktayız. Talat Cumhurbaşkanlığı makamında, kendisine oy verenleri rencide etmemek adına, değişmedim dese de bunun doğru olmadığını zaman zaman verdiği ’milliyetçi’ mesajlardan görmekteyiz. Talat eğer bugün ’Denktaş’laşmakla’suçlanıyorsa, bunun temelinde siyasetindeki değişimin ve ’milli çizgimize’ yakınlaşmasının rolü vardır. Rum tarafının anlaşmaya yanaşmayan olumsuz tutumu neticesinde ortaya çıkan gerçekler, KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ı doğru yola sürüklemektedir. Cumhurbaşkanı Talat, henüz arzu ettiğimiz milli noktaya gelmese de, KKTC’nin eşit - egemen devlet statüsünün tanınmasını ve iki devlete dayalı çözümü talep etme noktasına gelmese de, KKTC’nin bir bireyi olarak ilerisi için ümitliyim ve Talat’ın ara sıra verdiği milli mesajlardan da memnuniyet duymaktayım. En azından yeminine sadık kalacağına inanmak istiyorum. Ulusal davamız etrafında birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gereken bu kritik günlerde, Talat’ı, özellikle Rum tarafından gelecek ahlaksızca ve küstahça saldırılara karşı korumak ve kollamak zorunluluğu vardır. Bu bağlamda KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın da tüm KKTC vatandaşlarını kucaklamak ve birleştirici bir rol üstlenmek sorumluluğu vardır.
Papadopulos ve Hristofyas gibi aşağılıkların Devletimizin Cumhurbaşkanına dil uzatmasına sessiz kalmamalıyız.
Hristofyas’ın ’Talat Türkleşiyor’ yakıştırması aslında KKTC’de mevcut siyasi kamplaşmaları yeniden alevlendirmeye ve Talat’a karşı tepkileri azdırarak kriz yaratmaya, diğer bir deyişle kardeşi kardeşe düşürmeye yönelik bir Bizans oyunudur. Kahpe Rumun bu pis oyununa gelmeyelim. KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ın yanlış gördüğümüz icraatlarını tenkit etmeye devam edeceğiz; ancak Rumun ekmeğine bal sürerek değil...