Ortadoğu’da dikkatler bir yanda Mısır’da devam eden Müslüman Kardeşler karşıtı gösteriler, diğer yanda Suriye iç savaşı üzerinde toplanmış iken sessiz ve derinden bir gelişme Suudi Arabistan’da yaşanıyor. Yabancı basında yer yer Suudi Arabistan’daki tırmanan huzursuzluğun farkına henüz Türk basını varmış değil. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi’nden Sibel Kalemdaroğlu Suudi Arabistan’da Şiilerin huzursuzluk ve ayaklanmalarına Sünnilerin de katıldığını gösteren bir çalışmayı bu hafta “www.21yyte.org” da yayınladı. Kalemdaroğlu özetle şöyle diyor: Arap Baharı diye adlandırılan sürecin başlaması üzerine Suudi hanedanı erken davranarak ayaklanmaları engellemek üzere büyük sosyal harcamalar başlatarak, kamuoyunun siyasal tepkisini ekonomik aktarımlar ile satın almaya çalıştı. Öte yandan Suudi Arabistan’ın sürekli dışlanan, aşağılanan ve düşman olarak görülen Şii azınlığına yönelik ise sert önlemler geliştirildi. Şii grupların insan hakları adına gerçekleştirdiği ayaklanmalar İran müdahaleleri diye en sert şekilde bastırıldı. Bahreyn’deki Şii ayaklanması Suudi Arabistan Şiilerine kötü örnek olmasın diye en sert önlemler ile Bayhreyn’e asker yollanarak bastırıldı.
Ancak son dönemde artık Suudi gençliği sosyal harcamalar ile denetim altında tutulamıyor. Muhalefet Şiilerden Sünnilere kayıyor. Muhalefetin şu anda en etkili muhalefet alanı twitter. Kalemdaroğlu’nun ifadesi ile; “Suudi Arabistan’da twitter devletin bir aygıtı olan diğer medya organlarının aksine Suudilerin hassas konulara temas etmelerini sağlayan bir işlev görmektedir. S. Arabistan 2,9 milyon kullanıcı ile Twitter kullanımı Ortadoğu’daki en fazla orana ulaşmış durumdadır.
Twitter’da Suudi hanedanına en acımasız eleştiriler “çalışkan” anlamına gelen “müçtehid” takma ismini kullanan ve şu ana kadar kimliği belirlenemeyen bir şahıs tarafından yapılmaktadır. Bir senedir twitter’ı aktif olarak kullanan ve bir kraliyet mensubu iddia edilen “müçtehid” Suudi hanedanının yolsuzlukları hakkında detaylı bilgileri, hanedan arasındaki güç mücadelelerini açığa çıkarmaktadır. Müçtehidin kimliği hanedan tarafından açığa çıkarılmaya çalışılsa da henüz kim olduğu bulunamamıştır. Müçtehid Suudi gençlerine cesaret veren bir ilham kaynağı olurken, attığı tweetler Suudi wikileaksi olarak adlandırılmaktadır. Suud Hanedanı ise sosyal medyada kendisine yönelik eleştirileri sınırlamaya çalışmaktadır. Suudi Arabistan’da da gençlerde, yavaştan da olsa kadınlarda siyasi taleplere yönelik bir kıpırdanma başlamıştır. Buna karşılık Suudi monarşisinin yaptığı ya hoşnutsuzlukları sosyal harcamalar ile satın alma ya da Şura Meclisine 30 kadını atama gibi göstermelik reformlar olmaktadır.”
Suudi Arabistan’da bir halk ayaklanması başlar ve demokrasi gelir ise ne olur. Bir önemli iddia El Kaide’nin en güçlü partiyi oluşturacağı doğrultusunda. Diğer bir ihtimal ise Amerikan ordusunun demokrasi isteyen güçleri bastırmak için Suudi ordusu ile müdahale etmesi.
NOT- 9 Şubat 2013 günü Ankara’da Dedeman Oteli’nde saat 14.00’de rahmetli Muzaffer Özdağ anısına düzenleyeceğimiz 11. Türk Strateji Günü’nde “PKK ile Yeni Anayasayı Yapmak-İmralı Görüşmeleri” konulu toplantıda Sayın Sadi Somuncuoğlu, Sayın Erdal Sarızeybek, Sayın Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun ve ben Ümit Özdağ konuşmacı olarak katılacağız. Sayın Agah Oktay Güner de toplantıyı yönetecek.
