Suud ziyareti sonrası Babacan senaryoları!..
Hap gibi yazı olacak!..
Afyonkarahisar'ın AKP'deki yeri ve önemini hatırlatmaya gerek var mı?..
Tamam öyleyse!.. "Abdullah Gül sertleşecekmiş" başlıklı yazımıza, ulaştığımız son kulis havadisleri ile devam edelim...
Sessiz sedasız, geçtiğimiz hafta içinde Suudi Arabistan ziyareti gerçekleştiren Abdullah Gül, bu ülke de Kral Selman bin Abdülaziz başta olmak üzere kraliyet sülalesinin çok önemli isimleri de bir araya geldi. Katar krizi yüzünde R.Erdoğan'ın Suud ile arasının bozuk olduğunu buraya ekleyelim... Abdullah Gül, Türkiye'ye döndükten sonra iktidar partisinde hareketlilik ve kaynama daha da arttı. Kadir Topbaş'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan istifası zaten beklenen bir gelişmeydi. Kimse için de pek sürpriz olmadı.Yarın da İstanbul Belediye Başkanlığı için "seçim" yapılacak. Buraya kadar her şey olağan... Ya sonrası?.. Erdoğan, İstanbul'a yeni belediye başkanını atadıktan sonra iç siyasette kendisini çok önemli bir süreç bekliyor;
6-7-8 Ekim tarihlerinde Afyonkarahisar'da yapılacak, 26'ncı AKP İstişare ve Değerlendirme Toplantısı. Milletvekilleri ile birlikte parti organları kaplıcaları ile ünlü ilimizde kampa alınacak. "Metal yorgunluğu" üzerlerinden atılmaya mı çalışılacak?.. Sakinleşip, pamuk gibi mi olacaklar?.. Cadı kazanı gibi kaynayan AKP kulislerine bakarsanız, durum hiç de öyle değil!..
7 Haziran 2015 seçimlerine kısa bir süre kala Abdullah Gül'ün yeni parti kurma çalışmaları ile ilgili bir yazı kaleme almıştım. "İstikşafi görüşmeler" sonunda gelinen 1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkan tablo ile Gül hazırlıkları başka bir bahara ertelemişti. (Yazının bu kısmını bana sürekli "ne oldu Abdullah Gül'ün yeni partisi" diye soran okurlarımız için yazdım) Siyaset arenasında daha sert ve net bir tavır takınacağı ileri sürülen Abdullah Gül'ün taraftarları iki seçenekli bir yol haritasının izleneceğini anlatıyor. Şöyle;
1- Abdullah Gül'ün "dava arkadaşlığı"ndan yola çıkarak Erdoğan'ı çekilmeye ikna etmesi... Vee!.. Yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ali Babacan'ın aday gösterilmesi ve böylece partinin bölünmesinin önüne geçilmesi.
2- R. Erdoğan bu formüle ikna edilmemesi halinde hazırda tutulan yeni partileşmenin raftan indirilmesi ve Ali Babacan'ın Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmesi.
Taraftarları Abdullah Gül'e o kadar inanmışlar ki, her iki formülde de Ali Babacan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına CHP'nin de destek vereceğini iddia ediyor ve oldukça kesin ifadeler kullanıyorlar.
Peki saray cephesinde durum ne?..
Abdullah Gül'cülerin bu söylediklerinin gerçeklikte payı ne?..
Öncelikle şunu ifade edeyim;
Saray danışmanları erken seçim senaryoları ve Erdoğan için bir kahramanlık hikayesi yaratma çalışmalarına devam ediyor. Ancak, Erdoğan'a yakın bir kaynak dedi ki; "Yaptırdığımız anketlerde AKP'nin oy oranı yüzde 38'e düşmüş gözüküyor."
Erdoğan, Abdullah Gül ile yeni bir uzlaşmaya varabilir mi, diye kurcalarken aynı kaynaktan şok bir iddia kulağıma fısıldandı;
Geçtiğimiz günlerde devlet mekanizmaları ile yapılan görüşmelerden birinde Erdoğan'a, "AKP'yi bırak yeni bir parti kur ve onunla devam et" önerisi yapılmış. Erdoğan, bu öneriye çok şaşırmış ama bir tepki vermeyip "bakarız" demekle yetinmiş.
Ankara çok tedirgin... Ankara çok gergin... Henüz, buraya yazamayacağım iddialara da bakılırsa Kasım ayı şok sürprizlere gebe gibi gözüküyor. Trump, Erdoğan'a 40 adet yolcu uçağını 11 milyar dolara almayı kabul ettirdikten sonra Zarrab'ın mahkemesi ertelendi. Erdoğan'ın yol haritası bundan sonra ne olacak?.. AKP'nin 2001 yılında kuruluşunun ilan edildiği Afyonkarahisar'da 6 Ekim 2017'de başlayacak kampta kaplıcanın suları fokurdayacak mı?...
Prospektüsü kısa tuttum. Hapı yutmayalım diye!..